Anasayfa /  Politika

'Her türlü terör olayını İslam'la ilişkilendirmek gibi bir hastalık var dünyada'

BAŞBAKAN Binali Yıldırım, "Terör, İslam dünyası dışında bir yerden gelirse ona terör demeye bile ağızları varmıyor. Ama her türlü terör olayını İslam'la ilişkilendirmek gibi bir hastalık var dünyada. İslam barış dinidir. İslam kardeşlik dinidir" dedi.

Abone ol
Abone ol 01 Kasım 2017 13:41

Başbakan Yıldırım, Türk Eximbank'ın düzenlediği “8. Aman Union Yıllık Toplantısı"na katıldı. Toplantıya Yıldırım'ın yanı sıra Ekonomi Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Vasip Şahin ile Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım katıldı.

Başbakan Yıldırım, toplantıda yaptığı konuşmasında son zamanlarda Suriye, Irak, Filistin, Libya, Mısır ve Yemen'de yaşananların mesaj verdiğini belirterek, “Verilen mesaj çok açık; İslam dünyası kendi içinde enerjisini tüketsin ve dünya kalkınma refah yarışında geride kalsın. Bu tuzağa düşmememiz gerekiyor. Özellikle sorumluluk mevkisinde bulunan yöneticiler, liderler daha aklıselim hareket etmek mecburiyetindedir. Son zamanlarda Katar ve diğer kardeş ülkeler arasında meydana gelen gerilim, bölgede zaten var olan sorunları daha da büyütmeye namzet bir durumdur. Herkesin aklıselimle hareket etmesi gerekiyor. Bölgenin, insanlığın selameti için çok daha büyük sorumlulukları almak hepimize düşüyor" dedi.

“EN BÜYÜK SERVETİMİZ DAHA ADİL, DAHA BARIŞÇI YAŞANABİLECEK BİR DÜNYA OLACAKTIR"

Başbakan Yıldırım, "İslam ülkeleri, insanlığın selameti için çok daha fazla değer, çok daha fazla bilgi üretmek mecburiyetindedir. İslam toplumları, medeniyet tarihindeki muhteşem yerini, tekrar kazanmak için anlamsız ihtilafları, gerilimleri bir kenara bırakmak mecburiyetindedir. Bugün gelişmiş batı ülkelerinde yükselen İslam korkusu, İslam düşmanlığı ile şiddet, nefret üreten ülkeler Müslümanların şefkatine, merhametine, adaletine ekmek kadar, su kadar muhtaçtır ve ihtiyaç duymaktadır. Bölgesel ve küresel barışa, tüm gayretiyle katkı sağlamak isteyen Türkiye başta olmak üzere komşularımız ve diğer bütün ülkeler için çok daha fazla gayret göstermemiz gerekiyor. İnanıyoruz ki yarına, gelecek nesillere, torunlara bırakacağımız en büyük servetimiz daha adil, daha barışçı yaşanabilecek bir dünya olacaktır" şeklinde konuştu.

KREDİ GARANTİ FONU

Başbakan Yıldırım, Kredi Garanti Fonu ile ilgili bir karar daha aldıklarını belirterek, “Bu Kredi Garanti Fonu mekanizması başlangıçta o mevzi nakit sıkışıklığının giderilmesi için 2017'nin başında ortaya konan bir tedbir olarak öngörülmüştü. Aldığımız yeni karara göre, bunu rotatif hale getiriyoruz. Mütemadi yapıyoruz. Bundan böyle Kredi Garanti Fonu sürekli olarak dönen kredilerde kullanmak suretiyle piyasaya, işletmelerimize, üretim yapan firmalarımıza kaynak temin etmeye devam edecek. Böylece ekonomideki büyüme, canlanma, üretim, ihracat, istihdamın süreklilik kazanması için ciddi bir tedbir, ciddi bir kaynak oluşacak. Bunu niye yapıyoruz? Niye böyle bir karar aldık? Arkadaşlar tereddüt ettiler. 'Yaparsak birtakım sıkı para politikası vs, bunlara halel gelir.' Ben bunun doğru olmadığını hep söyledim. Zaman da haklı gösterdi çünkü Kredi Garanti Fonu'nu açtıktan sonra takibe düşen alacaklarda azalma oldu. 3,3 sorunlu, riskli kredi oranımız varken 2,8'e geriledi. Demek ki bizim işletmelerimiz, bizim üreticilerimiz sorumluluklarının farkında, kaynak akışı devam ettikçe daha fazla üretmeye, daha fazla katma değer sağlamak için ellerinden geleni yapıyorlar" şeklinde konuştu. 

“HER TÜRLÜ TERÖR OLAYINI İSLAM'LA İLİŞKİLENDİRMEK GİBİ BİR HASTALIK VAR DÜNYADA"

Başbakan Binali Yıldırım, "Terör, küresel bir beladır, küresel bir tehdittir. Onun için terörle, teröristler konusunda çifte standart terörle mücadelede en büyük zafiyettir, en büyük yanlıştır. Terör, İslam dünyası dışında bir yerden gelirse ona terör demeye bile ağızları varmıyor. Ama her türlü terör olayını İslam'la ilişkilendirmek gibi bir hastalık var dünyada. İslam barış dinidir. İslam kardeşlik dinidir. İslam öldürmeyi değil yaşatmayı emreden evrensel bir dindir. Terör ile İslam'ı yan yana telaffuz etmek, hem İslam'a hem de Müslümanlara yapılabilecek en büyük hakarettir. O yüzden biz bütün gelişen ülkelere, gelişmiş ülkelere de diyoruz ki 'Bırakın bu çifte standardı. Dürüstçe, samimi bir şekilde oturalım terörle mücadele edelim. Bununla da kalmayalım, terörün köklerine inelim, kaynağına inelim" şeklinde konuştu. 


Yorumlar