Anasayfa /  Politika

AK Parti'den Abdullah Gül ve Kılıçdaroğlu'na flaş yanıt

AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, MKYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Ünal gelen bir soru üzerine eski Cumhurbaşkanı Gül'ün açıklamaları hakkında "Dostlarımızın bizimle medya üzerinden konuşması doğru değil" ifadesini kullandı.

Abone ol
Abone ol 29 Aralık 2017 22:26

MKYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün KHK ile ilgili açıklamaları ile Kılıçdaroğlu'nun tartışma yaratan tek tip kıyafet çıkışına yanıt verdi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, parti genel merkezinde gerçekleştirilen Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantısının gündemine ilişkin açıklamalarda bulunarak, gazetecilerin sorularını cevapladı.

Yılın son MKYK’sında 2017 yılının genel bir değerlendirmesinin yapıldığını belirten Ünal, toplantıda ele alınan konulara ilişkin bilgi verdi. Ekonomi alanında ise 2017’de dış beklentilerin çok üzerinde bir başarının sergilendiğine dikkati çeken Ünal, büyüme oranındaki artışa değindi. Ünal, 2018 yılında 5.5 büyüme 170 milyar dolara ulaşan ihracat hedeflerinin olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2017’de 144 bin kilometre kat ettiğini belirten Ünal, Erdoğan’ın 22 devlet başkanı ile görüştüğünü ifade etti.

KILIÇDAROĞLU’NUN AÇIKLAMALARI

Ünal, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Kılıçdaroğlu’nun askerlere yönelik açıklamalarının hatırlatılması üzerine Ünal, “Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz sonrası söylemi, üslubu, stratejisi, sistematik olarak yürüttüğü bu siyaset biçimi artık milletimizin vicdanını kanatmaktan öte adeta bir ihanet noktasına gelmiş durumda. 15 Temmuz’u önce ‘kontrollü darbe, sonra tiyatro, öngörülmüş ama önlenememiş darbe olarak nitelendiren, FETÖ ağzıyla konuşan Kemal Kılıçdaroğlu şimdi de 15 Temmuz’un kahramanlarını itibarsızlaştırmak için kendi kulağına fısıldananları paylaşıyor. Kasetle gelen Kemal Kılıçdaroğlu kendini getirenlere bir diyet ödemektedir” dedi.

FETÖ’cülere dönük, onların haklarını savunmaya dönük bir söylem geliştiren Kemal Kılıçdaroğlu şunu bilmelidir ki bu millet kendine silah sıkan askerlere dönük saldırmayı bırakın linç uygulamayı, onların silahlarını ele geçirdiğinde onları tek tek infaz edebilirdi” diyen Ünal, “Sabaha kadar kendine ateş etmiş o FETÖ’cü askerlere bu millet dokunmadı, onları hukuka, emniyet mensuplarına teslim etti. O gecenin bir ahlakı, erdemi vardı. Bu akıl bu anlayış, bu akıl, sabahında kafası kesilmiş asker yalanını uydurdu. Kemal Kılıçdaroğlu şuna karar vermelidir, 15 Temmuz’da bu milletin gösterdiği kahramanlıktan kendi ülkesini adeta çıplak elle korumaktan rahatsızlık duymuş olabilir, hayal ettiği planlar gerçekleşmemiş olabilir, 15 Temmuz’la ilgili bir hayal kırıklığı olabilir. Kemal Kılıçdaroğlu açıkça çıksın desin ki ‘ben darbecilerin yanındayım’ desin, karnından konuşmasın. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugüne kadar söylemlerinin analizi yapıldığında, bu milletin yanında olmadığı, şehitlerimizin, gazilerimizin yanında olmadığı, onların hassasiyetleriyle ilgili konuşmadı görülmüştür. Kemal Kılıçdaroğlu’nun şehit yakınlarımızla empati yaptığını zannetmiyorum” açıklamasında bulundu.

Ünal, konuşmasında şunları kaydetti: “O gece kendi ülkesini korumak için sokağa çıkanlara hakaret eden milletvekiline karşı disiplin işlemi başlatacak mıdır? Başlatacağını zannetmiyorum. Aynı Kemal Kılıçdaroğlu bu millete ‘sarayın askeri, halkın polisi, halkın askeri’ diye bölücülük yapıyor mu yapıyor. Aynı Kemal Kılıçdaroğlu, o gece darbe yapmak için harekete geçen, darbecilerin halkın üzerine ateş açan, darbecilerin çaresiz olduğunu söyleyecek kadar da aklımızla alay edecek bir üslup kullanıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bundan vazgeçeceğini zannetmiyorum, çünkü kullandığı dil, üslup, içinde bulunduğu gaflet dalalet artık örtülemez hale gelmiştir. Biz, bu durumu acıyla izliyoruz. Biz bu durumu milletin ferdi olarak bu sözleri söylerken gerçekten içim yanıyor. Çünkü, bertaraf edilmiş bir darbe girişimi, kurtarılmış bir ülke varken Kemal Kılıçdaroğlu o gece tankların yanından sıvışmayı, kaçmayı tercih etmiştir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun şu kadar kutsalı varsa, o geceyle ilgili bir daha konuşmaz.”


Yorumlar