PEKER REİS MESELESİ 


1997'de Rize'de kaçakçı Abdullah Topçu'yu öldürmek, Tehditle tahsilât yapmak, zorla alıkoymak, adam öldürmeye azmettirmek, çıkar amaçlı örgüt kurmak, tehdit, iş yeri kurşunlama, yaralama, hürriyeti tahdit, evrakta sahtecilik, yağma ve sahte kimlik kullanmak, iş yerlerine çökme…


Diye devam eden bir sürü suçtan hüküm giymiş ve bazılarından yırtmış biri kalkıyor devlete kafa tutuyor… 


Yahu Soylu devlettir. Devlete kafa tutmak kimin haddine. Birde ben milliyetçiyim diyerek ortalarda dolaşmak, ne alaka! Bırakın böyle milliyetçilik ayaklarını. 


Birde bu adama “Reis” diyorlar.


Belli ki, Soylu bu adamın ayağına basmış. Tahminlerim çok fazla. Mesela, Akdeniz’de yakalan 1,5 ton uyuşturucu kimindi? Bu operasyon gibi bir çok şeyler geçiyor aklımdan. Ne olabilir başka diye bir sürü tahminlerim var. Ama net bir şey diyemiyorum. Çünkü bu mesele Soylu ile Peker arasında bir sır. 


Devlet zamanında bu adama, şu ülkeden şu kişiyi paketle getir, şu kişiyi paketle götür işleri vermiş. Yani devlet resmî olarak yapamadığı getir-götür işlerini yaptırmış. Devlet, bu adamı devletin gayrı resmî işlerini yapması İçin kullanmış zamanla. Bu sadece bugünün iktidarı Ak Partisi değil önceki iktidarlarıda yapmış. 
Sadece Peker’i mi değil tabiki. Alaattin Çakıcı’yı, Mehmet Ağar’ı vesaire vesair kişileri…


Adam “Süslü Sülü” diye bir takma ad takmış devletin İçişleri bakanına. Argo kelimelerle hitap ediyor. “Senin kafana köpek tasması geçirip sokak sokak gezdirecem” deyip tehdit ediyor. Yani yukarıda işlediği onlarca suça hala meyilli. 


Hadi adam, Mafya. Hadi adam, tehditle insanlara korku salarak, devlete kafa tutarak ben mafyayım yaparım imajını bozmuyor. Korkmuyorum ben kabadayıyım diyerek sığındığı bir delikten tehditlere devam ediyor. Tamam adam Mafya! Eyvallah!!! Tripod mesajında da bence keskin nişancı iması var. Seni öldürtürüm mesajı içeriyor açıkçası Soylu’ya.


Eyvallahta!
Devletin bakanına, yani devlete sahip çıkılması gereken zamanda, bir kısım muhalefet ve bir kısım şakşakçısı Soylu’nun 
neredeyse hemen istifasını, hatta idamını isteyecek vaziyette. Bu kronik muhalefet hastalığı. İktidarı seçimle gönderemiyoruz bari seçimsiz ayak oyunlarıyla gönderelim takdiği. 


Denediler, 


Gezi parkıyla denediler, 
17-25 Aralık olaylarıyla denediler, 
15 Temmuz Fetö darbe girişimi ile denediler, 


Yetmedi,


Amerika seçimlerinde Biden gelirse gider diye beklediler, olmadı!


Yani yargıyla denediler, darbeyle denediler, sokak ayaklanmasıyla denediler… 


Olmadı, olmadı 
Bir türlü olmadı. 


Olmaz çünkü sandıktır bu işin mecrası.


Halkın yüzde 25’inin oyunu alan Kılıçdaroğlu her gün neredeyse erken seçim istiyor. Tabi kendine güvendiğinden değil. İP, HDP, Saadet, Deva Patisi, Gelecek Partisi bunlara güveniyor. 


Diyelim erken seçim oldu ne yapacaksınız hala belli değil. Bir programınız yok, bir iktidar senaryonuz yok… 


Tayyip gitsin! tek senaryo bu.


Eyvallah halk sandıkta; getirir de götürür de buna zaten mahal yok… 


Yahu sizin hala önünüzde bir tek proje yok. Kanal İstanbul’u istemezuk, üçüncü köprüyü istemezuk, hiç bir şeyi istemezuk!! modundalar hala. Bırakın bu kokmuş ayakları artık. Siz bu memleket için neyi istediniz ki zaten. 


Ama yapacakları işler var, onuda ben söyleyeyim size. Açık açık söylemiyorlar bunları size.


Önce milletin önüne HDP ile bir anayasa yapıp koymak yerine, millet aç diyorsunuz eyvallah! Aç! Millet dünde açtı bu günde aç!
Milletin açlığını nasıl gidereceksini somut proje koyun ortaya. Mesela projelerimiz şunlar deyip ortaya dökün önce. 


İçeri tıkılan Fetö’cüleri tek tek salacaklar. Bunu İYİ partide istiyor zaten. Sebebini herkes iyi biliyor.
Macron’un Türkiye Akdeniz’de bizim isteklerimizin dışında hareket ediyor diyor. Bu isteklerden vaz geçilecek adım gibi eminim. 
Amerika S400 ler yüzünden açık bir ambargo uyguluyor bize. S400’leri dedikleri gibi soba borusu haline getirecekler bundan da adım gibi eminim.
Biden’in istekleri var daha çok. Bunlar tekerr teker yapılacak unutmayın bu yazdıklarımı. Suriye’de ne işimiz var diyen Kılıçdaroğlu bunuda yapacak. Orada bir tek askerimiz kalmayacak. Saha Türklerden temizlenecek. Yani Suriye de bir Kürt devleti kurulması için gerekli zemin hazırlanacak. HDP’nin beklentilerinden biri de bu zaten. 
Güneydoğu’da özerk bir yapı desteklenecek bunlara hazır olsun artık Türkiye. Kılıçdaroğlu bunun sözünü verdi çoktan HDP’ye. YouTube’den izleyin Kılıçdaroğlu’nun Özerklik vaadlerini. Özerklik, yarı özerklik derken hazır olun tam bağımsız Kürdistan’a.


Gençler, bedava internet, bedava patates, bedava soğana oylarını verecekler merak etmeyin. Z kuşağı hazır. İşleri, aşları olacak gençlerin öyle ya! Babayı alacaksınız gençler. İnternet karın doyurmayacak unutmayın. Size özgürlük verecekler, karnınızı özgürlükle doyuracaksınız. Karnınızı bunlarla aman doyurmaya kalkmayın daha çok aç gezersiniz. Çünkü ülkemizde özgürlük adına eksik bir şey yok. İnternet adına eksik şey yok. Bunlara zaten sahibiz şükür. Kafanıza rektörü takıyorsunız ya! O rektör var ya, göreceksiniz o üniversitenin kaderini değiştirecek, gün ola devran döne… göreceksiniz.


Sonrası… 


Anayasa değişecek ve yarın Kürtlerin özerk olduğu bir Türkiye, Amerika’nın kucağına oturmuş bir Türkiye,
Patates, soğan ve internet hayal ederken, ülkesinden uzak bir yerlerde  mülteci durumuna düşmüş gençler göreceksiniz! Suriyeliler gibi Edirne’den Yunan’a geçmek isteyen teknelerin içinde karşıya geçmek isteyen siz olacaksınız. 


Bunları asla unutmayın! 


İşte “Peker Reis” meselesi bu güne kadar denenen  “Tayyip gitsin” meselelerinden bir tanesidir. 


Tekrar başka meselelerde görüşmek üzere, hoşçakalın.

Yorumlar