Anasayfa /  Popüler  /  Önemli günler

İnsanlık tarihi kadar geçmişi olan tek bayram : "Nevruz"

Yazılı kaynaklar Nevruz geleneğinin tarihin en son Buzul Çağı'nın bitmesinden hemen önceki günlere yani 15.000 yıl öncesine kadar uzandığını belirtir. Baharın ilk gününe verilen isimdir Nevruz. Avcı toplumlarından günümüze baharı müjdeleyen gün olarak da kutlanagelmiştir. İşte Nevruzun tarihçesi..

Abone ol
Abone ol 18 Mart 2018 22:54

Nevruz yaklaşmaya başladığında aslında bahar bayramından çok farklı grupların provakasyon aracı olarak gündeme gelir. Oysa ki Nevruz neredeyse insanlık tarihi kadar geçmişi olan bahar şenliklerinin adıdır. İşte geçmişten günümüze tüm yönleriyle nevruz..

Nevruz nedir? Nevruz ne zaman kutlanır? İşte Nevruzun tarihçesi..

Tarihçiler Nevruz teriminin tarihte ilk yer aldığı kayıtlar, M.S. 2. yüzyıldaki Pers İmparatorluğu kayıtlarında olduğunu, ancak bundan çok daha öncesindeki (yaklaşık MÖ 648 ve 330 yılları arasında) Pers İmparatorluğu altında yaşayan değişik milletlerin Pers Şahına Nevruz gününde hediyeler getirdiğine dair bilgilerin olduğunu belirtmektedir.

Farklı dillerde "Nevruz"

Nevruz Bayramı ya da kısaca Nevruz 

Azerice: Novruz, 

Farsça: نوروز - Noruz, 

Kazakça: Nawrız, 

Kırgızca: Nooruz, 

Kırım Tatarcası: Navrez, 

Kürtçe: Newroz, Uygurca: نورۇز 

Özbekçe: Navro‘z, Türkmence: Nowruz); 

Afganlar, Anadolu Türkleri, Arnavutlar, Azeriler, Farslar, Gürcüler, Karakalpaklar, Kazaklar, Kırgızlar, Kürtler, Uygurlar, Özbekler, Tacikler, Türkmenlerve Zazalar tarafından kutlanan geleneksel yeni yıl ya da doğanın uyanışı ve bahar bayramı.

Nevruzun Tarihçesi

Yazılı olarak ilk kez 2. yüzyılda Pers kaynaklarında adı geçen Nevruz, İran ve Bahai takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder.

Günümüz İran'ında, her ne kadar İslami bir kökeni olmasa da bir şenlik olarak kutlanır. Bazı topluluklar bu bayramı 21 Mart'ta kutlarken, diğerleri Kuzey yarım kürede ilkbaharın başlamasını temsilen, 22 veya 23 Mart'ta kutlarlar. 

Aynı zamanda, Zerdüştlük, hem de Bahailer için de kutsal bir gündür ve tatil olarak kutlanır. Kürtlerde, Nevruz bayramının Kürt ve İran  mitolojisindeki Demirci Kawa Efsanesi'ne dayandığına inanılır. 

Anadolu ve Orta Asya Türk halklarında da Göktürklerin Ergenekon'dan çıkışı anlamıyla ve baharın gelişi olarak kutlanır.

2010'da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 3000 yıldan beri kutlanmakta olan Pers kökenli bu şenliği, Dünya Nevruz Bayramı ilan etmiştir. 

28 Eylül - 2 Ekim 2009 arasında Abu Dhabi'de hükümetler arası toplanan Birleşmiş Milletler Manevi Kültür Mirası Koruma Kurulu, nevruzu Dünya Manevi Kültür Mirası Listesi 'ne dahil etmiştir.

2010'dan başlayarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 21 Mart'ı "Dünya Nevruz Bayramı" olarak kabul etmektedir.

Nevruz baharın ilk günüdür

Nevruz, baharın ilk günüdür ve bu gün kuzey yarım kürede bahar ekinoksunun (gün tün eşitliği) oluştuğu gündür. Güneşin ekvatora dik açı ile gelir. Gece ve gündüz birbirine eşitlenir. Ayrıca hem kuzey hem de güney kutbu aynı anda gündoğumu hattındadırlar ve gün ışığı her iki yarımküre arasında eşit olarak paylaşılmaktadır.

Astrolojik olarak 21 Mart, burçlar sırasında ilk olarak yer alan koç burçunun başlangıç günüdür.

2008 yılında, kuzey yarımkürede ekinoks, 20 Mart tarihinde saat 05.48'de gerçekleşmiştir.

Tarih Boyunca Nevruz Geleneği

Nevruz geleneğinin tarihin en son Buzul Çağı'nın bitmesinden hemen önceki günlere yani 15.000 yıl öncesine kadar uzanır. Efsanevi Pers Kralı Cemşid, Indo-Iranlıların avcılıktan hayvacılığa ve yerleşik yaşama geçişini temsil eder.

O çağlarda mevsimler insanoğlunun hayatında günümüzdekinden daha yaşamsal bir önem arz ediyordu ve yaşamla ilgili her şey dört mevsim ile çok yakından ilgiliydi. Zor geçmiş bir kışın ardından gelen bahar, tabiat ananın çiçekler, yeşillenenen bitkiler uykusundan uyanması ve sığırların yavrulaması, insanoğlu için büyük bir fırsat ve bolluğun canlanması demekti. İşte böyle bir dönemde bu Nevruz kutlamalarını başlatanın Kral Cemşid olduğu söylenir...

İran evrenbiliminin mimarlarından ve Zerdüştlerin Peygamberi olan Zerdüşt birçok bayramın kurumsallaşmasını sağlayan kişidir. Nevruz, "belki de" Zerdüşt tarafından kurumsallaştırılan bayramlardan biridir.

Bundan 12 yüzyıl sonrasında, MÖ 487 yılında, Büyük Darius, Persepolis'teki yeni inşa edilmiş olan sarayında Nevruzu kutluyordu. Son araştırmaların sonuçları bu kutlamaların çok özel bir anlam ifade ettiğini göstermektedir. Sadece Nevruz gününde sabah saatin 06.30'unda güneşin ilk ışıkları gözlemevindeki büyük kabul salonuna denk geliyordu ve bu olay sadece 1400 yılda bir gerçekleşiyordu.

Bu durum aynı zamanda Babillilerin ve Yahudilerinde yeni yılı ile çakışıyordu ve bu nedenle, bu kutlamaların eski toplumlar için çok uğurlu ve önemli sayıldığı açıktır. 

Persepolis yerleşkesinin ya da en azından Apadana'non sarayının ve "Yüz sütunlu Salonun" Nevruzu kutlamak amacıyla inşa edildiği sanılmaktadır.

Ne yazıkki eski kitabelerde Nevruzdan bahsedilmemektedir.

Binlerce yıllık 'Nevruz' ritüelleri...

Türklerin yaklaşık 3 bin yıldır kutladığı nevruzun ritüelleri, toplumsal birlik, beraberlik, dayanışma ve yardımlaşma özellikleri barındırıyor.

Ege Üniversitesi (EÜ) Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Metin Ekici, kelime anlamı "yeni gün" olan nevruzun, "yılın ilk günü" anlamına geldiğini, Türk lehçelerinde "ulusun ulu günü", "ilk gün", "yeni gün" gibi kullanımlarının bulunduğunu belirtti.

Hayvancılıkla uğraşan göçebe Türklerin binlerce yıl önce doğadaki değişimleri çok hızlı bir şekilde gözlemlediğini anlatan Ekici, 21 Mart'ı da "kuzey yarım kürenin güneşe olan konumunun eğikleştiği, günlerin uzamaya başladığı gün" olarak gözlemlediklerini ifade etti.

Yaklaşık 3 bin yıl önce Türklerin bu tarihte kırlara çıkıp toplu olarak yemek yediklerine dair bilgiler olduğunu anlatan Ekici, 21 Mart'ın tüm Türk coğrafyası ve bu coğrafyaya komşu ülkelerde binlerce yıldır kutlandığını kaydetti.

Mezarlık ziyareti de var, ateş üstünden atlamak da

Ekici, nevruzun farklı coğrafyalarda çeşitli ritüellerle kutlandığını, bu ritüellerin birlik ve beraberlik amaçladığını dile getirerek, şöyle konuştu:

"En temel uygulamalardan biri ateş yakma. Ateşin ve suyun en temel 2 özelliği temizleyici, sağaltıcı olmasıdır. Ateş yok ederek, yakarak temizler. Nevruzla ilgili en temel uygulamalardan birisi meydan ateşi yakmak ve onun üzerinden atlamak. Meydanda toplananlar 3 kere ateşten atlar, her defasında kötülüklerden arınma dileği vardır. Böylece hastalık getirici, olumsuzluk verici kötü ruhlardan, kötülüklerden ateş üzerinden atlamak suretiyle kendisini iyileştirilmiş bulma amacı taşır.

Özellikle Azerbaycan ve Türkmenistan'da nevruz öncesinde bazı hazırlıklar var. Evler temizlenir, yiyecekler hazırlanır, mezarlıklar ziyaret edilir ve son olarak kutlama yapılır. Bolluk ve bereketi simgeleyen 7 ayrı kuruyemiş tüketilir, ikram edilir. Doğumu ve üretkenliği sembolize eden yumurta boyama ve tokuşturma. Yumurta tokuşturmak 'birlikte bir dayanışma, güçbirliği içinde olalım, kavga etmeyelim' niyetini sembolize eder. Tatlı yenir, 'tatlı yiyelim, tatlı konuşalım' düşüncesiyle. Yarışmalar yapılır. Ziyaretler yapılır, tokalaşılır, iyi dilekler ifade edilir. Birlikte müzik dinleme, müzik yapma ve oynama. Yine birlikte yapılan bir uygulama bu da. Nevruzun bütün uygulamaları birlik ve beraberliği, paylaşmayı, dayanışmayı güçlü kılmaya dönüktür."


Yorumlar