Anasayfa /  Popüler  /  Önemli günler

1 Aralık Dünya AIDS Günü : İşte AIDS hakkında bilmeniz gerekenler

1 Aralık Dünya AIDS Günü . AIDS nedir? Belirtileri nedir? AIDS ve HIV aynı şey mi? HIV bulaşıcı mı? AIDS'ten korunma için ne yapmalısınız? Dünya’da AIDS ne durumda? İşte AIDS hakkında bilmeniz gerekenler..

Abone ol
Abone ol 30 Kasım 2018 22:47

1 Aralık Dünya AIDS Günü . AIDS nedir? Belirtileri nedir? AIDS ve HIV aynı şey mi? HIV bulaşıcı mı? AIDS'ten korunma için ne yapmalısınız?  Dünya’da AIDS ne durumda? İşte AIDS hakkında bilmeniz gerekenler..

Çağımızın salgını olarak nitelendirilen HIV/AIDS hastalığı, tanımlandığı 1981 yılından beri yayılmaya devam ediyor. Birçok insan hastalıkla ilgili kavramları karıştırabiliyor. AIDS nedir? HIV nedir? AIDS belirtileri nedir?

AIDS, Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu‘nun İngilizce kısaltmasıdır ve tüm dünyada bu isimle bilinir. Hastalığa HIV (Human Immunodeficiency Virus, T. İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü) neden olur.

AIDS belirtileri nedir?

HIV virüsü vücuda girdiği andan itibaren kişinin bağışıklık sistemini zaman içerisinde çökerterek, bakteri, virüs ve mantar gibi çeşitli fırsatçı mikroorganizmalar ile ciddi hastalık belirtileri ve kanserler de ortaya çıkmaktadır.

Hastalıkta ateş yükselmesi, iştahsızlık ve kilo kaybı, vücudun bazı bölgelerinde oluşan uçuk ya da yaralar, akciğer hastalıkları, geceleri terleme, ishal, öksürük, lenf bezleri büyümesi gibi belirtiler görülebilir.

AIDS ve HIV aynı şey mi?




HIV ve AIDS farklı anlamlara sahiptir.


HIV, bağışıklık yetmezliğine sebep olan bir virüstür


AIDS ise HIV virüsü kapan kişinin hiçbir tedavi almaması durumunda 6-10 yıl sonrasında varacağı son hastalık evresidir.




Bu iki kavramı birbirinden net bir şekilde ayırmak lazım. Günümüzde, erken tanı konduğu için AIDS evresine gelmeden HIV pozitif vakalar belirlenerek tedaviye başlanabiliyor.

Türkiye’de mevcut sayı düşük, ancak hızla artıyor

Son yıllarda HIV vakaları ABD, Avrupa, Asya gibi kıtalarda düşüşe geçmişken Türkiye’de ciddi anlamda bir artış eğiliminde…

Türkiye, dünyada Belarus ve Ukrayna’dan sonra en fazla artış saptanan üçüncü ülke konumunda yer alıyor. Sağlık Bakanlığı 2017 verilerine göre ülkemizde yaklaşık 17 bin HIV ile enfekte kişi bulunuyor. Uzmanlar ise gerçek rakamın 75 bin civarında olduğunu düşünüyor.

Dünya’da AIDS ne durumda?

Bugün için, DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü)/UNAIDS (Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı) verilerine göre 2017 yılında çoğunluğu Afrika’da olmak üzere dünyada tahminen 36.9 milyon kişinin bu virüs ile yaşadığı bilinmektedir. 2017 yılında 1 milyon 800 bin yeni vaka tanımlanmış ve 940,000 kişi AIDS ile ilişkili hastalıklardan kaybedilmiştir.

Enfekte insanların %75’i kendi hastalıklarının durumunun farkında iken, 9,4 milyon kişi kendi hastalığının farkında bile değildir. Dünyada her hafta 15-24 yaş aralığındaki 7.000 genç kadın HIV’le enfekte hale gelmektedir.

HIV nasıl bulaşır?




Korunmasız (kondom, kılıf kullanılmadan) her türlü (vajinal, oral, anal) cinsel temas


Kan ve kan ürünleri ve damar içi uyuşturucu madde kullananların paylaştığı enjektörler


Anneden bebeğe gebelikte, doğumda ve emzirmek




gibi faktörler bulaşımına neden olmaktadır.

Sağlam deri, HIV’in geçişine izin vermemektedir, ancak deri zedelenmiş ise geçebilme olasılığı bulunmaktadır. Göz, burun, ağız içi, vajenin tümü ve penis uç kısmı mukoza denilen ince zarlarla kaplıdır. Bu zarlardan normal durumlarda bile HIV geçebilmektedir.

Nasıl bulaşmaz?

Yanlış bilindiği üzere; AIDS hastalığına neden olan HIV virüsü, dokunmak, sarılmak, tokalaşmak, gözyaşı, ter, tükürük vb. sekresyonlar, havuz, banyo ve tuvalet gibi ortak kullanım alanlarından bulaşmamaktadır.

Korunmasız ilişkide kadındaki risk mi fazla erkekteki mi?

Korunmasız yapılan vajinal temasta, HIV’in erkekten kadına bulaşma olasılığı 20 kat fazladır. Nedeni; vajenin HIV’in geçmesine izin veren mukoza dediğimiz ince zarla kaplı olması ve HIV ile enfekte semen sıvısına daha uzun süre maruz kalmasıdır. Erkekte HIV’ın geçişi sadece penisin uç kısmından olur.

HIV bulaşması açısından anal, vajinal ve oral ilişkide fark var mı?

Evet, vardır. Korunmasız yapılan cinsel temasla HIV bulaşmasında anal alıcı kişiler en fazla risklidir. Oral ilişki ile HIV geçiş olasılığı düşük olmasına rağmen, bu yolla olan bulaşma rapor edilmiştir.

Kan ile HIV bulaşır mı?

Kan ve kan ürünleri nakli ile HIV’in bulaşma olasılığı 1.800.000 kişide birdir. Bu şansızlık, tanı amacı ile kullanılan testlerin 3 aydan önce doğru sonuç vermemesi ile bağlantılıdır.

Anneden bebeğe bulaşır mı?

HIV, eğer anne tedavi almıyorsa, gebelik süresince, doğum sırasında ve emzirme ile bebeğe yüzde 20-30 oranında geçebilmektedir. Kullandığımız tedavi yöntemleri ile bu oran yüzde 2-3’lere düşürülebilmektedir.

HIV pozitif anne bebeğini emzirebilir mi?

Emzirme yolu ile HIV pozitif anneden bebeğine bulaşma olduğu gösterildiğinden, anne bebeğini emzirmemelidir.

Korunmanın önemi ne?

Her hastalıkta olduğu gibi korunma önlemleri almak, tedaviden daha ekonomik olduğu gibi aynı zamanda; toplum tarafından dışlanma, işini ve çevresini kaybetme korkusu ile gizlenme ihtiyacının olduğu bir yaşam tarzına mahkum olmayı da engelleyecektir.

Korunmayı öğreterek cinsel davranış değişikliğini sağlamak, hastalığın yayılmasını önlemede de etkili bir yol olarak kabul edilmektedir. HIV pozitif kişilerin dışlanmaması, bu hastalığa karşı mücadelede önemli bir katkı sağlayacaktır.

Hastalar normal bir yaşam sürebilir mi?

HIV ve AIDS’in Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından ölümcül hastalıklar listesinden çıkarıldı ve kronik hastalıklar listesine alındı.

Bundan yaklaşık 15 sene önce, HIV pozitif olan bir kişi 9-10 ilaç kullanmak zorundayken, şu an günümüzde bu sayının sadece 1-2. Yani hastaların durumu eskiye göre çok daha iyi.

İlaçlarını düzenli ve zamanında kullanan hastaların normal yaşam süresine ulaştığı biliniyor. Diyabet ve hipertansiyon hastalığında olduğu gibi günde 1-2 adet ilaç kullanarak normal yaşamlarını sürdürebilirler.

Ayrıca HIV tedavisinde umut veren bazı gelişmeler de yaşanıyor. Önümüzdeki yıllarda, hastaya 1 doz enjeksiyon yapılarak 2-3 ay boyunca ilaç almadan tedavisinin devamının mümkün olabileceği biliniyor.

AIDS, etkeni olan HIV virüsünü yok edebilecek tedavisinin ve aşısının hala bulunamadığı bir hastalık olmasına rağmen; son yıllarda tedavide yaşanan gelişmeler ile birlikte, ölümcül bir hastalık olmaktan çıkıp, yaşam boyu ilaç kullanımını gerektiren bir kronik hastalık haline geldi.

Ülkemizde de 2016 yılından itibaren uygulanmaya başlanan günde tek tablet rejimi, hastaların tedaviye uyumunu arttıran önemli bir gelişme oldu.

Pek çok insan enfekte olduğunu bilmiyor

Dünyada en sık Afrika ülkelerinde görülen HIV, günümüze kadar yaklaşık 40 milyon kişinin ölümüne yol açmıştır. 2016 yılı itibariyle dünya genelinde 36.7 milyon kişi HIV ile enfekte, 1.8 milyon ise yeni vaka bulunmaktadır. Ülkemizde ilk vakanın görüldüğü 1985 yılından 31 Aralık 2017 tarihine kadar 16 bin 201’i HIV ile enfekte, bin 651’i AIDS olmak üzere toplam 17 bin 884 vaka bulunmaktadır.

HIV ile enfekte kişilerin ancak yüzde 45’inin enfekte olduklarını bildikleri tahmin edilmektedir. Bu nedenle bu veriler dışında ulaşılamamış yüzde 55’lik bir kısım olduğu düşünülmektedir. Gelişmiş ülkelerde korunma önlemlerine dikkat edilmesi ile görülme sıklığı azalmaktadır ancak ülkemizde bu önlemlere dikkat edilmemesi nedeniyle halen her yıl bildirilen vaka sayısı artmaktadır. Vaka sayısının artışında hastaların başvurma oranlarının da artmış olabileceği dikkate alınmalıdır.


Yorumlar