Anasayfa /  Güncel /  Gündem

Okula gidilen gün sayısı ve ders süreleri azaltılacak mı? Bakan Mahmut Özer canlı yayında açıkladı!

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, CNN Türk canlı yayınına konuk oldu. Bakan Özer, okula gidilen gün sayısı ve ders süreleri azaltılması hakkında konuştu. Bakan Özer, "Kalabalık sınıflarda süre azaltılabilir. Ama şöyle bir şey yok, tüm okullarda ders sürelerini azaltıyoruz. Çok olağanüstü bir koşul olursa zaten sadece bu okullar etkilemez, tüm toplumu etkiler." dedi.

Abone ol
Abone ol 30 Eylül 2021 22:08

Milli Eğitim Bakan Mahmut Özer, CNN Türk canlı yaınında milyonlarca öğrenci ve veliyi yakından ilgilendiren açıklamalarda bulundu. "İlk defa sizin programınızda açıkladım" diyen Bakan Özer, 6 Eylül'den bu yana kapatılan ve açılan sınıf sayısını duyurdu. Koronavirüs sürecinde en güvenli yerin okullar olduğunun altını çizen Bakan Özer, vakalar artarsa okulların kapatılmayacağını, geliştirilen sistemle okulların kapatmaya değil sınıfları kapatmaya yönelik olduğunu belirtti. Ayrıca Bakan Özer, "6 Eylül'den şu ana kadar kapanan sınıf oranları, günlük olarak, kapanan ve açılan sınıfların toplam sınıf sayısına oranı yüzde 1'in altında görünüyor. Amerika'daki okulların yüzde 2'si kapalı." dedi.

Bakan Özer, endişe verici düzeyde devam eden "Covid-19 vakaların artması durumunda okulların yeniden kapatılıp kapatılmayacağı" sorusunun da dahil olduğu merak edilen konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Hande Fırat'ın sunduğu 'Gece Görüşü' programına konuk olan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in açıklamalarından öne çıkan noktalar özetle şöyle:

SÜREÇ NASIL GİDİYOR?

Bildiğiniz gibi 6 Eylül'de eğitim öğretim başlamış olmakla beraber aslında 1 Eylül itibarıyla başladı. Tüm kademe ve sınıflarda yüz yüze eğitim başladı. 6 Ağustos'tan itibaren tüm hazırlıklarımızı yaptık.

Aynı zamanda Sağlık Bakanlığı ile birlikte herhangi bir vaka olması durumunda nelere uyulması gerekiyor, prosedürleri belirledik. Süreci başladık.

NE KADAR SINIF KAPATILIP AÇILDI?

Bu sistem çalışırken mutlaka problemler olacak. O süreçte sınıflar ara verdi ve daha sonra sisteme dahil oldu. Bir okuldaki aşılı çalışanları, PCR yaptırması gerekenleri kapatılan sınıf ve okul sayısını elektronik sistemle izliyoruz. Sadece devlet okulları değil, tamamını kapsayacak şekilde süreci yönetiyoruz. 5 bin 900 kapatılan sınıf tekrar açıldı. Vaka olan her sınıfa 14 gün ara verdirip geri açıyoruz.

VAKALAR ARTARSA OKULLAR KAPATILIR MI?

Kesinlikle hayır. Bizim geliştirdiğimiz sistemde okulları kapatmayı değil, sınıfları kapatmayı gerektiriyor. ABD'de yayınlanan veriler bize şunları gösteriyor, kaygı yaratan delta varyantı beklenene göre çok daha az gerçekleşti. ABD'de şuan okulların %2'si kapalı. Aslında çok daha yüksek oran bekleniyordu fakat düşük oran gerçekleşti. Şuan ülkemizde en güvenli yer okullarımız. Bu kadar denetimin olduğu başka bir yer yok.

6 Eylül'den şu ana kadar kapanan sınıf oranları, günlük olarak, kapanan ve açılan sınıfların toplam sınıf sayısına oranı yüzde 1'in altında görünüyor. 25 Eylül tarihinden sonra yüzde oranının negatife düşme oranı artıyor, yani kapanan okullar gittikçe açılmaya başlıyor. Amerika'daki okulların yüzde 2'si kapalı. Türkiye'de kapanan sınıf oranları bile oldukça düşük.

Vakalar artar, okullar kapanabilir, toplumun buna alışması lazım. Önemli olan açık okulların varlığını sürdürmesi. Öğrencilerin çoğu okulda kalabilmek için zorunluluk olmasına rağmen sorumluluk duyarak aşı olmuşlar.

Şu andaki oranlarımız alarm verebilecek bir düzeye hiç ulaşmadı. Onun için tekrar söylüyorum: Okulları kapatmayacağız.

DERS SÜRELERİ AZALTILIR MI?

40 dakikayı azaltmamız için bazı koşulların değişmesi lazım. Vaka bazlı, okul bazlı yaklaşıyoruz olaya. 850 bin dersliğimiz var, çok az kısmında kalabalık sınıflar var. Bu sınıfların olduğu yerlerde "süreyi kısaltabilirsiniz, günlere ayırabilirsiniz" diye yetki veriyoruz. Bu süreç çok verimli işliyor. Ama tüm okullarımızda ders saat süresini azaltıyoruz diye bir beklenti olmasın. Süreç bizim beklediğimizin çok daha ötesinde pozitif şekilde gidiyor.

OKULLARIN AÇILMASI VAKALARI TETİKLEDİ Mİ?

Problem olan sınıf yüz yüze eğitime zaten ara veriyor ama yüzde 99'un ötesindeki bir oran okula devam ediyor. Okulların açılmasıyla vaka sayılarının toplumda arttığı iddiasının bilimsel hiçbir dayanağı yok, Avrupa ve Amerika'da da yok. Tam tersine tüm bilimsel çalışmalar toplumdaki vakaları azaltma işlevi gördüğünü söylüyor çünkü korunaklı bir ortam ve kurallara riayet ediliyor.

ÖĞRETMENLERDE AŞILAMA ORANI

1. doz aşı olan öğretmen oranımız yüzde 92. 2 doz olan öğretmen oranımız yüzde 83. Aşı olmayıp antikor oluşturmuş olan öğretmen oranımız da yüzde 5'ler civarında. Türkiye ortalamasının çok çok üstünde. 6 Ağustos itibarıyla aşı oranında inanılmaz bir artış var.

Şu an okulları açık tutmamızdaki en büyük avantajımız öğretmenlerimiz en az 2 doz aşı olma veya antikor oluşturma oranlarının çok yüksek olması. Ayrıca öğretmenlerdeki vaka oranlarının çok düşük olduğunu görüyoruz.

OKULA UYUM SORUNU ÜZERİNDE ÇALIŞMALAR

Sadece öğrencilere değil, öğretmenlere ve vatandaşlara yönelik takviye ve destek çalışmaları sürekli yürütüldü, milyonlarca kişiye ulaşıldı. Şu anda okulların yüz yüze açık olmasıyla öğrencilerimizin psikososyal kayıplarıyla ilgili telafi mekanizmaları okullarda uygulanmaya başlandı.

TELAFİ EĞİTİMİ

Birinci odağımız okulların yüz yüze eğitime devam etmesi, bunun sürdürülebilir kılınması. Biz kasım ayını da atlattıktan sonra farklı mekanizmalarla geçmiş öğrenme kayıplarına yönelik ciddi destek programları, paketleri uygulayacağız. Bunları uzaktan değil, yüz yüze eğitimle yapacağız.

GENÇ İŞSİZLİĞİNİ AZALTMA ÇALIŞMALARI

Bunu azaltmak için kullanılabilecek en güçlü enstrüman mesleki eğitim. Son yıllarda yapılan müdahalelerle mesleki eğitim artık çok daha iyi noktalara geldi. Son 3 yılda iş gücü piyasasında işverenlerle birlikte ciddi bir adım attık. Mesleki eğitime sadece başka seçeneği olmayan Öğrenciler değil, orada bir ufuk gören akademik olarak başarılı öğrenciler de katılmaya başladı artık.

Önümüzdeki günlerde genç işsizliğini azaltmayla ilgili farklı açılımlarla güçlü hamlelerimiz olacak. Artık otellerin içinde mesleki eğitim merkezleri kuracağız. İlk defa, mesleki eğitim merkezlerinde yabancı dilde eğitim olacak. Yaklaşık 25 bin vatandaşımıza turizmle ilgili hem mesleki eğitim hem de istihdam imkanı vermiş olacağız.

'NEREDE KALMIŞTIK...' PROJESİ

Buradaki amaç şu: Eğitimde fırsat eşitliğini artırmak için kız çocuklarımız ve kadınlarımız için MEB'in sunduğu açıköğretim, olgunlaşma enstitüsü gibi farklı seçeneklerin çok daha yaygın şekilde kullanılmasını sağlamak.

Türkiye'deki eğitimde fırsat eşitliği bağlamında cinsiyet farklılığın da değerlendirilmesiyle çok önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Daha öncesinde kız çocuklarının okula erişimiyle ilgili çok ciddi kampanyalar yaptı hanımefendi.

MİLLİ EĞİTİM ŞURASI

Bu dönemde MEB olarak ana odağımız eğitimde fırsat eşitliği. Eğitim sistemimizde 2002 yılından itibaren çok ciddi iyileşme sağlandı, çok ciddi yatırımlar yapıldı. Sadece fiziksel yatırımlar yapılmadı; bunun kalite sürecine yansıdığını da görüyorsunuz. Orta okul çağındaki kızlarımızın okullaşma oranı 2002'ye göre yüzde kırk yedilerden yüzde seksen sekizlere geldi.

Yorumlar