Anasayfa /  Keyifli Haberler

Ne oluyor içerde

Yeni evlenen bir çift, ilk gecelerini geçirmek için bir otele yerleşmişler.

Abone ol
Abone ol 07 Nisan 2019 05:56

Ne oluyor içerde

Yeni evlenen bir çift, ilk gecelerini geçirmek için bir otele yerleşmişler.

Adam karısına demiş ki:

– Sen hazırlan, ben tuvalete gidiyorum.

Adamın tuvalette kahkahalarla güldüğünü duyan kadın, kendi kendine şöyle demiş:

– Bu daha ilk gecemiz.

Kocamın niye güldüğünü şimdi sormayayım, daha sonra sorarım.

Aynı çift, evliliklerinin yirminci yıl dönümlerini kutlamak için, yine aynı otele gelmişler.

Adam yine tuvalete gitmiş ve kahkahalar atmaya başlamış.

Kadın dayanamamış,

“Bu sefer soracağım” demiş ve sormuş:

– Sen ilk gecemizde de böyle gülmüştün, ne oluyor içerde?

Adam cevap vermiş:

– 20 sene önce kravatıma işemiştim, şimdi de paçama işedim!


BONUS FIKRA


Karı koca barda oturmuş içkilerini yudumlayıp sohbet ederlerken kapıdan içeri oldukça güzel ve alımlı bir kadın girer.

Adamın yanından geçerken yanağından bir makas alıp, “Nasılsın hayatım görüşemedik bu ara” der.

Adamın karısı hem kızgın hem şaşkın bir şekilde kocasına; “Bu kadın kim” diye sorar.

Adam gayet sakin bir şekilde “Metresim” diye cevap verir.

Kadın, kocasının pişkinliği karşısında deliye dönerek;

“Ahlaksız herif, bir de utanmadan metresim diyorsun herşey bitti boşanıyoruz seni terkediyorum” der.

Adam sakinliğini bozmayarak konuşmaya başlar;

“Ne yani Etiler’deki villayı, Akmerkezdeki daireyi, 24 metrelik yatı, bankadaki milyonluk hesabı bir anda bırakıp beni terk mi ediyorsun?”

Bunları duyan kadın birden sakinleşir ve etrafı seyretmeye koyulur.

Etrafa bakınırken birkaç sıra öndeki masada aile dostlarından birini görür ve eşine;

“Bu bizim Suat değil mi, yanındaki kim acaba” diye sorar.

Adam, “Suat’ın metresi” der.

Kadın hiç istifini bozmadan “Ay bizimki daha güzel vallahi” der.


Fazla zekiyim


“Bir gün Ali, öğretmeni Ayşe Hanım’a giderek dersten sonra kendisiyle görüşmek istediğini söyledi.

Öğretmen kabul etti ve sordu:

– Sorun nedir Ali?

– Ben bu sınıfın düzeyine göre fazla zekiyim. Bir üst sınıfa geçmek istiyorum.

İstek konusunda bilgi verilen müdür, Ali’ye bunun için bir testten geçmeyi isteyip istemediğini sordu.

Ali tereddütsüz kabul etti ve test başladı.

– Söyle bakalım ali: 3×4?

– On iki

– Peki 6×6?

– Otuz altı müdür bey

– Japonya’nın başkenti?

– Tokyo. Ve test bir saat sürdü, Ali hiç hata yapmadı.

Test sonunda Ali’nin öğretmeni de soru sormak istedi.

Ali ve müdür bu isteği kabul ettiler. Öğretmen sorulara başladı:

– İneklerde dört tane, bende iki tane olan nedir?

– Bacaklar öğretmenim!

– Doğru! peki; senin pantolonunun içinde olup, benim pantolonumun içinde olmayan nedir?

Müdür bu soruya çok şaşırdı.

– cepler öğretmenim.

– Kadınların tüylerinin en kıvırcık olduğu yer neresidir?

Velet tereddütsüz yanıt verdi:

– Afrika’dır öğretmenim.

– Yumuşak olup, kadınların ellerinde sertleşen nedir?

Müdür gözleri fal taşı gibi açılmış tam konuşacakken ali yanıtladı:

– Tırnak cilası.

– Peki. bekâr bir kadına göre evli kadında daha geniş olan nedir?

Müdür kulaklarına inanamıyordu.

– Yatak öğretmenim.

– Kadın vücudunda en nemli organ hangisidir?

– Dil öğretmenim.

Nefes nefese kalan müdür, testi bitirmeye karar verdi ve şöyle dedi:

– “Değil bir üst sınıfa, ben bunu doğrudan üniversiteye göndereceğim.

Çünkü ben bütün sorulara yanlış cevap verdim!”


Küfürbaz Çocuk ve Babası


çocuk eve gelip babasına : “baba, matematik hocamız seni görmek istiyor” der.

babası “ne oldu?” diye sorar.

“7 kere 9 kaç eder diye sordu, ben de 63 dedim. ardından 9 kere 7 kaç diye sordu, ben de arasındaki fark ne a*ına k*yim dedim.” der.

babası; “arada ne fark varmış ki?” der babası ve kabullenir : “peki giderim”

ertesi gün çocuk eve geri gelir ve sorar “baba gittin mi okula?”

“henüz değil” der babası.

çocuğu da “o zaman geldiğinde beden öğretmenini de görmen lazım” der.

“neden” diye sorar babası.

“bugün beden dersinde, sol kolumu kaldırmamı istedi. kaldırdım. sağ kolumu kaldırmamı istedi, kaldırdım. sonra sol ayağımı kaldırmamı istedi, yaptım. sonra da sağ ayağımı kaldırmamı istedi; ben de “şeyimin üzerinde mi durucam? ulan!” dedim.

“tabiki” der babası. “tamam gidicem”

ertesi gün çocuk tekrar gelir “baba gittin mi okula?”

babası : “henüz değil”

“gerek kalmadı, okuldan kovdular beni”

babası : “neden kovdular oğlum seni?”

“beni müdürün odasına çağırdılar, matematik öğretmeni vardı, beden öğretmeni vardı, bir de tarih öğretmeni vardı.”

“tarih öğretmeni ne b*k yemeye gelmiş a*ına k*yim oraya?” diye sorar babası.

oğlu da : “hah işte! ben de aynısını sordum”

 

Yorumlar