Anasayfa /  Güncel

Murat Bardakçı'dan Diyanet'e çok sert cevap!

Atatürk'ün camilerde isminin anılmamasıyla ilgili tartışmada açıklama yapan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a tarihçi Murat Bardakçı "Bu kararnamenin Mustafa Kemal’in isminin hutbelerde geçmemesi konusu ile hiçbir alâkası yoktur, uydurmayın!" yazısıyla cevap verdi.

Abone ol
Abone ol 28 Mart 2022 15:41

Tarihçi yazar Murat Bardakçı, Ali Erbaş'ın camilerde Atatürk'ün isminin geçmemesine gerekçe olarak sunduğu 1926 tarihli kararname için yazısında cevap verdi. Bardakçı o kararda kastedilenin halife olduğunu belirterek  "Diyanet, söz konusu kararnamenin çıkartılma

sebebini, yani kararnamede zikredilmemesi istenen ismin Mustafa Kemal’in değil Halife Abdülmecid Efendi’nin ismi olduğunu bildiği halde kararnameyi “Atatürk böyle istemişti, onun arzusunu yerine getiriyoruz” gibisinden bir savunma vâsıtası gibi göstererek kullandı ise, vaziyet hayli vahimdir!" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, hutbelerde isim okunmayacağını belirten Atatürk imzalı 1926 tarihli kararnameyi, "Neden hutbelerde ismi okunmuyor?" diye soran Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk'e göndermişti.

Kararnamede şunlar yazılı: “Bundan sonra Camilerde Hutbelerde şahıs ismi söylemeksizin ‘Millet ve Cumhuriyetin Kurtuluşu için' dua edilmesi karar kılınmış ve bu kararların bütün vilayetlere İçişleri Bakanlığınca tebliğ edilmesi için havale edilmiştir. 05/03/1926”

Bardakçı'dan yeni belge

Tarihçi Murat Bardakçı, "Bu kararnamenin Mustafa Kemal’in isminin hutbelerde geçmemesi konusu ile hiçbir alâkası yoktur, uydurmayın!" başlıklı köşe yazısında gerçeğin bambaşka olduğunu anlatarak, konuyla ilgili bir belge paylaştı.

Ali Erbaş'ın bu sözlerine Habertürk yazarı ve Tarihçi Murat Bardakçı'dan yanıt geldi. Bardakçı, "Bu kararnamenin Mustafa Kemal’in isminin hutbelerde geçmemesi konusu ile hiçbir alâkası yoktur, uydurmayın!" başlıklı bir köşe yazısı yayımlayarak, gerçeğin aslında Erbaş'ın söylediği gibi olmadığını belirtti. 

Bardakçı'nın yazısından ilgili bölüm şöyle:

"Saygı Öztürk, Diyanet İşleri Başkanı’na son yıllarda Çanakkale Zaferi’nin yıldönümlerinde ve hutbelerde Atatürk’ün adının geçmemesinin sebebini sormuş, Başkan da Çanakkale şehitlerini anma programlarında içerisinde Mustafa Kemal’e edilen duaların yer aldığı görüntüler göndermiş; Cuma hutbeleri ile ilgili olarak da sözünü ettiğim Bakanlar Kurulu kararını yollamış.

Kararda, günümüzün Türkçesi ile “Bundan böyle hutbelerde isim zikredilmeden milletin ve Cumhuriyet’in selâmet ve saadetine dua edilmesi kararlaştırılmış ve bu kararın bütün vilâyetlere tebliği İçişleri Bakanlığı’na havale edilmiştir” deniyor...

Diyanet İşleri Başkanı belgeyi gönderirken “Hutbelerde isim anılmamasını merhumun kendisi istememiş. Daha sonraki süreçte de hiç hutbelerde yazılmamış.

Ben elli senedir Cuma’ya gidiyorum, pek hatırlamıyorum. Gazi Hazretleri, hutbenin namazın bir parçası olduğunu bildiğinden dolayı böyle bir karar aldırmış olabilir.

Cumhuriyet tarihi boyunca bu karara hep uyulmuş. Darbe dönemlerinde belki darbecilerin gönderdiği bir-iki hutbede olabilir, bilmemeleri sebebiyle. Bu, Atatürk’ün kararına uygun hareket etmemek anlamına gelir. Biz her vesileyle anıp duamızı yapıyoruz” diye yazmış.

Saygı Öztürk de yazısında kararnamenin 5 Mart 1926’da yayınlandığını söylemiş ve bu kararnameye uyulduğu kadar Atatürk’ün lâiklik, demokrasi, insan hakları, vesaire alanlarındaki kararlarının da dikkate alınmasını temenni etmiş...

Kararname halife için çıkarılmıştı

Diyanet İşleri Başkanı’nın ve Saygı Öztürk’ün yazdıkları böyle ama meselenin bambaşka ve çok daha önemli bir tarafı var:

Yorumlar