Anasayfa /  Güncel

Mehmet Görmez: Şimdi 79 milyonun kenetlenme zamanı

Mehmet Görmez: Şimdi 79 milyonun kenetlenme zamanı

Abone ol
Abone ol 20 Temmuz 2016 14:49

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Mehmet Görmez, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası 81 ilin müftüsüyle bir araya geldi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, darbe girişimini 81 ilin müftüsüyle bir araya gelerek değerlendirdi. Birlik, beraberlik vurgusu yapan Görmez, "15 Temmuz'da ülkemiz, çok büyük bir suikasta maruz kalmıştır. Cuntacı kalkışmaya adını veren yapı uzun yıllar inançlı samimi insanların saf dini duygularını istismar etti. Bu cuntacı darbe girişiminin güdümlü FETÖ/PDY mensuplarınca gerçekleştirildiği milletin hakim kanaati. Şimdi, 79 milyonun birbirine kenetlenme zamanıdır. Milleti birbirine düşürme, fitne ve fesat ortamı oluşturma, kaos yaratma anışlarına basiretle yaklaşılmalı. Din hizmetlerinin ifa ve icrasına yönelik olarak Başkanlığın belirlediği talimat ve yönergelere riayet edilmeli" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, darbe girişimini değerlendirmek üzere 81 ilin müftüsüyle Ankara'da Başkanlık Konferans Salonu'nda bir araya geldi. İl müftüleri olağanüstü istişare toplantısında ele alınan konulara ilişkin Görmez şu ifadeleri kullandı: "15 Temmuz'da TSK içine yuvalanmış bir grup cuntacı tarafından büyük bir suikast ile karşı karşıya kalmıştır. FETÖ/PDY yapılanması olarak adlandırılan isyancıların önce TSK komuta kademesini ele geçirme ardından seçilmiş cumhurbaşkanı ve hükümeti görevden uzaklaştırma milli iradenin temsil edildiği Parlamento'yu fes etme, emniyet güçlerini etkisiz hale getirme ve bunun sonucunda anayasal düzeni askıya alarak yönetime el koyma girişimi sayın Cumhurbaşkanı'nın, meşru idarenin TSK'nın, Özel Harekat Polisi ve emniyet güçlerinin siyaset kurumunun sağduyulu medyanın ve toplum temsilcilerinin direnişi ve çağrıları ile fakat asıl aziz milletimizin feraset, cesaret ve kararlılığı ile boşa çıkartılmıştır. Allah'a hamd olsun.

CUNTACI KALKIŞMAYA ADINI VEREN YAPI UZUN YILLAR İNANÇLI SAMİMİ İNSANLARI İSTİSMAR ETTİ

Milletimiz milli iradenin çiğnenmesine izin vermemiştir. Bu menfur saldırı karşısında bütün milletimiz birlikte hareket ederek bu hain kalkışmaya dur demiştir. Üzülerek ifade edelim ki; bu cuntacı kalkışmaya adını veren yapının uzun yıllar boyu inançlı samimi insanların saf dini duygularını istismar ederek zaman içerisinde dini motifli bir ihanet şebekesine dönüştüğü ve devleti ele geçirme hayalleri kurarak, hile, aldatma, ayartma, beyin yıkama, usulsüzlük yapma ve şantaj gibi türlü yollarla sivil ve askeri bürokrasiyi ele geçirmeye çalıştığı anlaşılmaktadır.

CUNTACI DARBE GİRİŞİMİNİN GÜDÜMLÜ FETÖ/PDY'NİN GERÇEKLEŞTİRDİĞİ MİLLETİN HAKİM KANAATİ

Kamu kurumlarındaki sinsi örgütlenmesinin bu kalkışma ile hangi boyutlara eriştiği, hangi stratejik noktalara kadar ulaştıkları açıkça görülmüştür. Masum insanların maneviyatını çalarak din duygularını istismar ederek muğlak ve demagojik söylemlerle, mistik hezeyanlarla aldattıkları masum insanları iradeleri ellerinden alınmış birer güdümlü unsura dönüştürmüşlerdir. Bu cuntacı darbe girişiminin güdümlü FETÖ/PDY mensuplarınca gerçekleştirildiği milletin hakim kanaati olarak tescillenmiştir. Çalışma ve eylemlerini dini bir görüntü altında gerçekleştirerek milletin inanç ve sadakatinden nemalanan bu örgütün bütün kirli hayalleri artık açığa çıkmıştır.

ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ MİLLETÇE HEPİMİZ İÇİN AZAMİ DİKKAT GEREKTİREN BİR SÜREÇ

Önümüzdeki süreç milletçe hepimiz için olduğu kadar, din hizmeti sunan kadrolar açısından da azami dikkat gerektiren bir süreçtir. Uzun bir hazırlıktan sonra devreye sokulan bu hunhar projenin akamete uğramış olması bizi asla rehavete düşürmemelidir. Milleti birbirine düşürme, tamamlayamadıkları hesaplarını başka hile ve desiselerle yeniden harekete geçirme konusunda olası girişimlere karşı hepimizin müteyakkız olması gerekir.

DİN HİZMETLERİNİN İCRASINDA BAŞKANLIĞIN BELİRLEDİĞİ TALİMAT, YÖNERGELERE RİAYET EDİLMELİ

Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yapan herkesin mensubu olduğumuz Yüce İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak esasları ve temel insani öğretileri ile Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim ve Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (sas) sünneti, İslam'ın aydınlık bilgisi ve Müslümanların tarihi tecrübe ve birikimi istikametinde şekillenen prensipler doğrultusunda hareket etmekle yükümlü olduklarını unutmamalıdırlar. Anayasanın ve başkanlık mevzuatının çizdiği çerçeveye; başkanlığın takarrur etmiş din hizmeti ilkelerine riayet etmenin bütün görevlilerimizin ortak sorumluluğu olduğu unutulmamalıdır. Din hizmetlerinin ifa ve icrasına yönelik olarak Başkanlığın belirlediği talimat ve yönergelere riayet etmenin görmezden gelinmeyecek bir yükümlülük olduğu unutulmamalıdır.

MİLLETİ BİRBİRİNE DÜŞÜRME, KAOS YARATMAYA DAVRANIŞLARINA BASİRETLE YAKLAŞILMALI

Bölücü, ayrıştırıcı, ötekileştirici, dışlayıcı yaklaşımlara asla müsaade edilmeyeceği, tekelci, klikçi tutumlara izin verilmeyeceği, başta bu yapı olmak üzere dini veya etnik yapılarla bağlantısı maruf olanların, istismarcı unsurlarla ilişiği bulunanların başkanlıktaki mevcudiyetine müsaade edilmeyeceği bilinmelidir. Bütün bu konularda başta il ve ilçe müftülerimiz olmak üzere her düzeyde yöneticinin sorumluluğunu bir kez daha teyid ediyoruz. İslam dünyasının muhtelif ülkelerinde bilhassa yakın geçmişte uygulanan, milleti birbirine düşürme, fitne ve fesat ortamı oluşturma, kaos yaratma ve çatışma zemini oluşturarak kamu düzenini bozma, siyasi istikrarsızlıklar çıkarma ve ülkeleri bölme girişimleri asla dikkatten uzak tutulmamalıdır. Yaşanan kargaşa ve güvensizlik ortamından yeni şiddet ve terör şebekelerinin üretilmesine asla izin verilmemelidir. Milleti karşı karşıya getirecek, inanç ve etnik gerilimleri tahrik ederek çatışmalara sebebiyet verecek her türlü tutum ve davranışlara karşı feraset ve basiretle yaklaşılmalıdır.

ŞİMDİ, 79 MİLYONUN BİRBİRİNE KENETLENME ZAMANIDIR

Şimdi, inanış, düşünce ve yaklaşım farklılıklarını bir tarafa bırakarak 79 milyonun birbirine kenetlenme zamanıdır. Şimdi her bir vatandaşın, bizimle aynı mahalleyi, aynı şehri ve aynı vatanı paylaşan her bir memleket evladının canını kendi canımız gibi aziz, malını kendi malımız gibi değerli, inancını kendi inancımız gibi masun, ailesini kendi ailemiz gibi muhterem bilme vaktidir. Şimdi milletin hukukuna, milli iradeye, özgürlüklere, demokrasiye ve ülkemizin maddi ve manevi bütün kazanımlarına hep birlikte sahip çıkma zamanıdır. Şerefli milletimizin bekasına yönelmiş, hukukuna tecavüz etmiş bu ihanet hareketine karşı soylu direniş, aynı zamanda bir adalet ve merhamet direnişi olarak tarihe yazılmalıdır. Hep birlikte ırk, mezhep, meşrep, cinsiyet ya da politik mülahazalarla ülkemizi fitne ve fesada sürüklemek isteyenlere karşı tek yürek olmaya devam etmeliyiz. Her türlü gündelik siyasetin dışında kalarak, toplumsal varlığımızı, milli birliğimizi, huzur ve kardeşliğimizi bütün menfaatlerin üstünde tutarak hareket eden Başkanlığımız 'milletin emrinde ve din-i mübin-i İslamın hizmetinde olmaya devam edecektir. Rabbimiz aziz milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın, vatanımızı ve milletimizi her türlü fitne ve fesattan muhafaza eylesin."

Yorumlar