Anasayfa /  Medya

Eski "Kedicik" Ceylan Özgül'den inanılmaz açıklamalar!

Adnan Oktar örgütünden kaçan Ceylan Özgül canlı yayında "Herkes teker teker din kullanılarak ve hile ile oraya çekilir" derken Fırat Develioğlu "Adnan Hoca'nın mehdi olduğuna inanıyorduk" ifadelerini kullandı.

Abone ol
Abone ol 16 Temmuz 2018 22:53

Adnan Oktar ve örgütünden 2017 yılında kaçan Ceylan Özgül ve Fırat Develioğlu, katıldıkları canlı yayında soruları yanıtladı. Develioğlu, " Adnan Hoca'nın mehdi olduğuna inanıyorduk. Cihat ve zekat yöntemiyle gençler kandırılıyordu" derken Özgül ise, "Buradaki herkes teker teker din kullanılarak ve hile ile oraya çekilir. Bir kişi hedef oluyor. Bir kızı hedef aldığını görüyorsunuz" ifadelerini kullandı.

"İLK BAŞTA DİNDEN BAŞKA BİRŞEY YOKTU KAFAMIZDA"

Adnan Oktar ve örgütüne yönelik operasyon haberlerinin ardından, bu örgütten 2017 yılında kaçan Ceylan Özgül ve Fırat Develioğlu, Teke Tek programında, soruları yanıtladı. Fırat Develioğlu, "1986'da sıradan bir ailenin çocuğu olarak dini öğrenmek için bu gruba katıldım. Sonra 90'lı yıllara kadar böyle sürdü. Kızların elini bile sıkmıyorduk. 90'lardan sonra olaylar değişmeye başladı. İlk başta dinden başka bir şey yoktu kafamızda. 90'lı yıllardan sonra yapı değişti. Olayın suç örgütü yapısına doğru gittiğini gördükten sonra 1999'da bu yapıdan ayrıldım" diye konuştu."BEN KAFİRİM ONLARIN GÖZÜNDE"

Fırat Develioğlu, "Bu iftiraların mağduru benim. Benim için de iftiralar atılıyor. Bana karşı yapılan da cihat. Ben kafirim onların gözünde" dedi.

"ADNAN OKTAR'IN MEHDİ OLDUĞUNA İNANIYORDUK"

Develioğlu, "Adnan Hoca'nın mehdi olduğuna inanıyorduk. Cihat ve zekat yöntemiyle gençler kandırılıyordu. Her şey dini bir mantığa oturtuluyordu" diye konuştu.

"GENÇLİK HATASI, GİRDİK ZAMANINDA"

Develioğlu, "Benim örgütün içerisinde bulunduğum zamanlarda bu sivil toplum örgütü şeklindeydi. O mahkemede ilk beraat çıktı sonra mahkeme bozdu. Örgüt o aşamaya gidiyordu, bu hissediliyordu. Tamam hissediliyor, düzgün bir yapı değil. İyi işleyen bir şey değil, bir iyilik çıkmaz. Gençlik hatası. Girdik zamanında" diye konuştu.

"PROJELİ CEMAATLER BELLİ İKNA METODLARI KULLANIYOR"

Oktar grubu hakkında bilgi veren Develioğlu, "Projeli cemaatler belli ikna metodları oluyor. Bunlar pek bildiğimiz konular değil. Ben orada kurban tarafta bulunduğum için... Kuran'a davet argumanlar kullanılınca Türk insanının boynu kıldan ince. Mimar Sinan Üniversitesi'nden ağırlıklı insanlar vardı. Kurulduğunda. Görüş ayrılığına düştüler, ayrıldılar. Kuran'ı yorumlamada onlar ehli sünnet kaynaklar ile yorumlamayı savundu, Adnan Hoca'nın bu işine gelmedi. Önünü kesiyordu gibi görüyorum" diye konuştu.

"CEKETİMİ ALIP ÇIKIYORUM DİYEMEZSİNİZ"

Develioğlu, "Sık dokulu örtgütlerden "Ben ceketimi alıp çıkıyorum" diyemiyorsunuz. Bu FETÖ'de de böyle aklınızı lidere teslim ediyorsunuz, siz siz değilsiniz. Kendinizi koruyarak çıkıyorsunuz. Buna rağmen hedef oldum. Yapacak bir şey yoktu, örgüt suça gidiyordu. Tamamı bu konu ile hasır neşir olmuştur. Bunlar duyulmuştur. Onlar o nesil ile de kesilmiş şeyler. 100 bin kişi olmuş olması gerekir dedim. Yanımızda çok kişi olsun, güç odağı olalım. Bizim beklediğimiz refleks, hareketi büyütmek. Bugün 230 kişi, 220 kişi var. Ben burada büyüteyim değil ben yaşayayım görüyorum" açıklaması yaptı.

"MERAKTAN 200 BİN KİŞİ GELMİŞTİR"

Develioğlu, "İlk şeylerinde orası kapalı bir örgüt haline dönüşmemişken, 99'a kadar bazı ünlüler geldiler, gittiler. Meraktan 100 bin 200 bin kişi gelmiş gitmiştir" dedi.

ADNAN OKTAR'I KİMLER DESTEKLEDİ? SORUSUNU İÇTENLİKLE YANITLADI

Develioğlu, "Kuruluş aşamasında yokum, kurulmuş haline geliyorum. Geriye dönüp baktığımda ve karşımızda FETÖ olunca ve aynı zamanda kurulmuş olması mehdi ile taraflarını ateşlemiş olması, aynı hadislere, hadis olmayan hadis dedikleri kaynaklara dayandırıyorlar ikisi de, ikisi de bir, bir doz aşağı, biri bir doz yukarı. Bunlar mutlaka çıkacaktır zaten. O görüntüyü veriyor, o havayı alıyorum. Bunlar var ise devlet çıkartacaktır." dedi.

Develioğlu, "Kendi normal hayatıma işime bakıyorum. Bu da kolay olmadı. Bunların ne şekilde sonuçlanacağını davanın ben bilemem. Benim namusumla ilgili iftirada bulunulunca bunlara karşılık vermem gerek. Bunlardan şikayetçi oldum. Devlet ciddi vaziyette buna hazırlanmış olduğunu hissettim, gördüm ben. Çok fazla kardeşim bu davadan yargılanıyor. Belli deliller toplanmış. Ben ayrıldıktan sonra eşim orada kaldı. 1991 yılında boşanmıştık. Ben ayrıldıktan sonra o orada kalmak istedi" diye konuştu.


Yorumlar