Anasayfa /  Güncel

Koronavirüse karşı neden bir aşı geliştirilemiyor?

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının sayısı 3 milyonu aşarken; bilim insanları, virüse karşı aşı çalışmalarını hızlandırıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünya genelinde 83 Kovid-19 aşısının geliştirildiğini ve bunların altısının insan denemeleri aşamasında olduğunu duyurmuştu. Ancak, dünya daha önce aşı nedeniyle kaynaklanan pek çok felaket yaşadı ve uzmanlar kötü bir aşının salgınlardan daha tehlikeli olabileceği uyarısını yaptı.

Abone ol
Abone ol 27 Nisan 2020 18:10

Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı aşı çalışmalarının ilk gönüllerinden biri olan 31 yaşındaki tıp öğrencisi Sean Doyle, daha önce insanlar üzerinde denenmemiş bir çalışmaya katılmaya nasıl karar verdiğini açıkladı.

Tüm tıbbi bilgilerine rağmen, 31 yaşındaki tıp öğrencisi ve doktor adayı Sean Doyle, ABD’nin Atlanta Eyaleti’nde bağlı Georgia kentindeki Emory Üniversitesi Hastanesinde sağ omzuna yeni aldığı enjeksiyonun tüm risklerini bilmiyordu. Elbette kolundaki ağrı, ateş, halsizlik gibi potansiyel yan etkilerden bahsedildi. Ancak; dünyada aşı enjeksiyonu yapan ilk insanlar arasında olduğundan risklerle ilgili gerçek cevap basitçe, "Bilmiyorum" oldu.

Doyle, önce elini kaldırıp gönüllülük yaparak aşı testlerinin güvenli olup olmadığı insanların anlamasına yardımcı oldu. Tıp öğrencisi, yaptırdığı enjeksiyonla ilk koronavirüs aşı çalışmalarının kritik bir parçası haline geldi.

Sadece birkaç ay içinde, yeni tip corona virüs (Covid-19) dünyanın neredeyse her köşesine yayıldı ve ne yazık ki birkaç savaştan veya doğal afetlerden daha fazla can aldı. CNN’in şef sağlık editör  Dr. Sanjay Gupta, dünyada kimsenin bu virüse karşı bağışıklıklığının olmadığını belirterek, yapılan aşı çalışmalarında dikkatli davranılmasının önemine dikkat çekti. Gupta, aşı çalışmalarının ilk gönüllerinden biri olan Sean Doyle ile Emory Tıp Fakültesinde bir araya geldi.

Gupta, henüz doğmamış olmasına rağmen, Sean'ın 1976 domuz gribi aşısının hikayesine aşina olmasının onun için sürpriz olmadığını belirtti. Aynı yılın Ocak ayında New Jersey’de yeni bir virüs yayılmaya başladı. Bu virüsün 1918'deki gibi bir pandemiye neden olabileceğinden korkan ABD, bir aşı geliştirerek acele etti. Bir yıl içinde yaklaşık 45 milyon ABD’liye aşı yapıldı. Ancak yeterli güvenlik denemelerini yapmak için gerekli zaman göz ardı edilince yıkıcı yan etkiler ortaya çıkmaya başladı. Yüzlerce insan, ayaklarda başlayan ve vücutlarında  yavaşça ilerleyen Guillain-Barre sendromunu geliştirdi. İnsanların bir kısmı ölü ve bazı kişiler bugüne kadar süren bir aşılanma korkusu geliştirdi.

Doyle konuyla ilgili olarak, "Guillain-Barre gibi şeyler geliştirmek, kesinlikle bir endişe kaynağıydı. Ancak, koronavirüse karşı geliştirilen aşının şansını kimse bilmiyor. Belki; bu potansiyel riskler, aşının potansiyel faydalarından daha ağır basıyor. Fakat, şu anda bu virüsü yenmek için kanıtlanmış hiçbir ilaç bulunmuyor. Bu yüzden yardım etmek insanlara risk aldım" açıklamasını yaptı.

Gupta, ilaç testlerinde güvenlğin her zaman önemli olduğunu, ancak özellikle aşılarda maksimum düzeyde olması gerektiğini söyledi. Genellikle bir hastalığın geç evresinde olan kişilerde ilk kez denenen terapötiklerden farklı olarak, hastalığı önlemek için sağlıklı insanlara aşı yapılıyor. Aşıların sağlıklı bir insanda hastalık veya ölüme neden olması koronavirüse çözüm arayan herkesi rahatsız edecek.

"Aşıları test etmek için zamana ihtiyaç var"

Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) acil durumlar programının genel müdürü Dr. Mike Ryan, geçen ay koronavirüse karşı geliştirilen aşıları test etmek için zamana ihtiyaç duyulduğunu söylemişti.

Koronavirüse ilişkin tüm haberler için tıklayın

Yorumlar