Korkunç olay! Evi kötü koku sarmasın diye çocuklarını aç susuz tuvalette yatırmışlar
Korkunç olay! Evi kötü koku sarmasın diye çocuklarını aç susuz tuvalette yatırmışlar! Ağrı'nın Hamur ilçesinde, tuvalete kapatıp, aç susuz bıraktıkları 2 çocuk annesi Melek Karaaslan'ın(24) ölümüne neden oldukları iddiasıyla yargılanan eşi Ferdi Karaaslan ile kayınpeder Kutbettin ve kayınvalide Naciye Karaaslan'a verilen cezalar, Yargıtay'ın bozma kararı üzerine yapılan yeniden yargılamada 2 kat arttı. Mahkeme, 'kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi' suçundan verdiği cezaların gerekçeli kararında, hastalığı nedeniyle sürekli altına idrar ve dışkı kaçıran Melek'in 'evde koku yapmasın, diğer kişiler mikrop kapmasın' denilerek, tuvalette ölüme terk edilişini detaylarıyla anlattı.
Abone olKorkunç olay! Evi kötü koku sarmasın diye çocuklarını aç susuz tuvalette yatırmışlar
Ağrı'nın Hamur ilçesinde, tuvalete kapatıp, aç susuz bıraktıkları 2 çocuk annesi Melek Karaaslan'ın (24) ölümüne neden oldukları iddiasıyla yargılanan eşi Ferdi Karaaslan ile kayınpeder Kutbettin ve kayınvalide Naciye Karaaslan'a verilen cezalar, Yargıtay'ın bozma kararı üzerine yapılan yeniden yargılamada 2 kat arttı. Mahkeme, 'kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi' suçundan verdiği cezaların gerekçeli kararında, hastalığı nedeniyle sürekli altına idrar ve dışkı kaçıran Melek'in 'evde koku yapmasın, diğer kişiler mikrop kapmasın' denilerek, tuvalette ölüme terk edilişini detaylarıyla anlattı.
Ağrı'nın Hamur ilçesine bağlı Çağlayan köyünde yaşayan Hanım-
Kasım Levent çiftinin 8 çocuğundan biri olan Melek Karaaslan, 16
yaşında çobanlık yapan Ferdi Karaaslan ile evlendirildi. 25 Kasım
2008'de resmi nikah kıyılan Melek Karaaslan'ın 2 oğlu dünyaya
geldi. Ancak genç kadın, eşi, kayınpederi ve kayınvalidesi
tarafından hastalığı nedeniyle tuvalete kapatılarak, aç susuz
bırakıldı. İstanbul'da çalışan ağabeyi Reis Levent, kız kardeşine
yapılanı duyunca köye aldı. Ölüme terk edilen bu nedenle ruh
sağlığı da bozulan Melek Karaaslan, tuvaletten çıkarılarak, Ağrı
Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Bakanlığın devreye girmesiyle de
ambulans uçakla Ankara'ya sevk edildi. Ancak Melek Karaaslan, 25
Temmuz 2012'de yaşamını yitirdi.
AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE DAVA AÇILDI
Karaaslan'ın ölümüne neden oldukları gerekçesiyle eşi Ferdi
Karaaslan, kayınpeder Kutbettin Karaaslan, kayınvalide Naciye
Karaaslan ile babası Kasım Levent hakkında Ağrı Ağır Ceza
Mahkemesi'nde dava açıldı. Ağrı Ağır Ceza Mahkemesi'nde
yapılan yargılamanın 22 Ocak 2014 günü görülen karar duruşmasında,
ara celsede tutuklanan Ferdi Karaaslan 8 yıl 4 ay, Kutbettin
ve Naciye Karaaslan çift 6'şar yıl 3'er ay, baba Kasım Levent
de 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dosya, Cumhuriyet
savcısı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile taraf
avukatlarının itirazı üzerine Yargıtay'a gitti. 1'nci Ceza
Dairesi, verilen cezaları az bularak, kararı bozdu.
CEZALAR ARTTI
Yargıtay'ın bozma kararı sonrası yeniden görülen davanın 20 Şubat
2019'daki duruşmasında mahkeme, Ferdi Karaaslan'ı 'kasten
öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi' suçundan 16 yıl 8 ay hapis
cezasına çarptırdı. Naciye ve Kutbettin Karaaslan'ı da aynı suçtan
12'şer yıl 6'şar ay hapis cezasına mahkum etti. Baba Kasım Levent
ise, 'yardım ve bildirim yükümlülüğü yerine getirmeme' suçundan
beraat etti.
GEREKÇELİ KARARDA TÜM DETAYLAR ANLATILDI
Mahkeme tarafından hazırlanan 47 sayfalık gerekçeli kararda,
Melek'in ölüme nasıl sürüklendiği tüm detaylarıyla anlatıldı.
Kararda, Melek'in, hastanede ifadesini alan polis memurları ile
barodan atanan avukatın anlatımlarına da yer verildi.
Avukatın, "Melek 'Beni evin tuvaletine koydular. Üç aydır banyo
yapmıyorum. Hastalığım bu sebepten dolayı daha da arttı' dedi.
Kendisi eşinden ve ailesinden şikayetçi olmadı" ifadelerinin yer
aldığı kararda, polis memurunun tanıklığı
sırasında söylediği "Melek, yatakta cenin bir pozisyonda
yatıyordu ve kendisinden çok ağır koku geliyordu. Bu koku ceset
kokusuna benziyordu. Yani çürük et kokusu gibiydi. Kendisine devlet
koruması altında olduğunu, şikayetçi olup olmadığı konusunda özgür
olduğunu açıkladık ancak şikayetçi olmadığını ve olmayacağını
söyledi" sözleri kaydedildi.
Hasta olan Melek Karaaslan'ın iyileşmesinden ümidini kesen eşi,
kayınpederi ve kayınvalidesinin genç kadına evde bakmaya
başladıklarına değinilen gerekçeli kararda, "Maktulün sürekli
altına idrar ve dışkısını kaçırması nedeniyle 'evde koku yapmasın
ve evdeki diğer kişiler mikrop kapmasın' gerekçeleriyle evin
tuvaletine ait küçük bir alanda, sert bir tahta parçasının üzerine
yatırıldığı, hareketsiz bir yaşam süren maktulün durumunun giderek
kötüleşmeye başladığı ve vücudunda ölümü ile nedensellik bağı
oluşturabilecek derecede bası yaraları enfekte olması ve
enfeksiyonun tüm vücuda yayılması nedeniyle Melek'in hayatını
kaybettiği anlaşılmıştır" denildi.
'EŞLER BİRBİRLERİNE YARDIMCI OLMAYA MÜKELLEF'
Türk Medeni Kanunu'nun 185/3 maddesi gereği 'Eşlerin birlikte
yaşama, birbirlerine yardımcı olma, birbirlerinin yaşam ve
sağlıklarının korunması hususunda mükellef olduklarının'
belirtildiği kararda, Ferdi Karaaslan'ın hukuki yükümlülüğünü
yerine getirmediği, eşi Melek Karaaslan'ın ölümüne neden olduğuna
vurgu yapıldı. Adli Tıp raporuna göre ölüm ile uzun süre
yatmaya bağlı yaralar arasında illiyet bağı bulunduğuna işaret
edilen kararda, şöyle denildi;
"Sanıklar Ferdi, Naciye ve Kudbettin Karaaslan'ın maktul Melek'in
bu durumunu görmelerine rağmen icrai hareketleri yapmayarak,
maktulü yüksek bir koruma ihtiyacının bulunduğu ve yardım
olmaksızın kendisini kurtaramayacağı bir duruma soktukları,
sanıkların ihmal göstererek maktulün yaşamını tehlikeye sokmasını
sonuçlarına katlanması gerektiği anlaşıldığından, sanıkların
hastalığın ağırlaşması ve ölüme gitmesine öngören hareketleri ile
neden oldukları ve akabinde ihmal göstermek sureti ile maktulü
tedavi ettirmeyerek, temizliğini yapmayarak bakım ve ihtiyaçlarını
yerine getirmedikleri bu nedenle sanıkların, kasten öldürmenin
ihmali davranışı suçunu işledikleri kanaatine varılarak,
cezalandırılmalarına karar verilmiştir."