Anasayfa /  Keyifli Haberler

Yanlış Taraf

Abone ol
Abone ol 28 Şubat 2019 17:37

Yanlış Taraf



Vahsi Batida bir gün bar-dan içeri izbandut gibi çift t*-ban-cali bir kovboy girer.Herkesin saskin bakislari arasinda son derece hizli bir hareketle iki t*-ban-cayi da çekip ha-vaya birer el a-t*s eder ve bagirir:

– “Sağ tarafımdakiler or.s-pu ço-cugu, sol tarafimdakiler i.ne.



Var mı lan itirazi olan? Varsa kalksin ayaga!”

Temel, hemen ayaga kalkar, kovboy derhal t*-ban-calari adama dogrultur:

– “Hey, senin itirazin var galiba!” Temel t*-ban-caları görür ve:

– “Yok be abicum, ha pen yanlis tarafa oturmisum da”



BONUS FIKRA



Sen 20 Lira Kar Et



Borcuna sadık olmayan bir yakını Musa Amca’ya gelerek:

– Bana 100 lira ver, şurdan müşterisi hazır olan bir mal alıp 120 liraya satacağım. Sonra sana olan borcumu ödeyip 20 lira kar etmiş olacağım” demiş.

Yüz lirası tehlikeye giren Musa amca, biraz düşündükten sonra, yakınına 20 lira uzatıp:

– Al sunu, demiş, sen 20 lira kar et, ben de 80 lira



Yönetici



Büyük bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri, bir gün balonla dolaşmaya çıkar. Aksilik bu ya, pusulasını aşağıya düşürür ve kaybolur. İnmek için uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara içen bir adam görür ve alçalır.

-“Pardon. Ben neredeyim acaba?” diye sorar.

– “Yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin” der adam. Yönetici sinirlenir:

-“Sen mühendissin değil mi?” diye sorar.

-“Evet.” der adam. “Nereden bildin?”

–“Çünkü başım belada ve sana bir soru soruyorum. Verdiğin cevap 100% doğru fakat hiç bir işime yaramıyor.”

-“Sen de yöneticisin değil mi?” diye sorar Adam.

-“Evet sen nereden bildin?” –Adam “Çünkü yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içinde kaybolmuşsun. Pusulan yok, berbat durumdasın. Fakat bu şimdi benim suçum oldu.”



Ölecekmişsin



Adam karısı ile birlikte doktora muayene olmaya gider. Muayene biter ve doktor odasından çıkarak kadının yanına gelir ve Kocanızın ölmemesini istiyorsanız şu kağıda yazdıklarımı uygulayacaksınız der;

1-Sabahları güler yüzle güzel bir kahvaltı hazırlayın ve ise mutlu gitmesini sağlayın

2-Öğleleri eve geldiğinde güler yüzle karşılayın ve güzel bir öğle yemeği ile takdir edildiğini hissettirin, böylece günün geri kalan kısmını da iyi geçirmesine yardım edin.

3-Akşamları eve geldiğinde yemek özellikle güzel olmalı. Eve gelince eline bir kadeh içki verin dinlenmesini sağlayın.

4-Haftada en az üç kere birlikte olun, eğer isterse daha fazla birlikte olun. Ve tamamıyla tatmin olduğundan emin olun.

“Eğer bu dediklerimi harfiyyen uygularsanız kocanızın sağlık yönünden hiçbir problemi olmayacak” der doktor. Eve geldiklerinde adam karısına sorar,

Ne dedi doktor sana?

Kadın cevaplar: Ölecekmişsin



Herkesi Tanıyan Temel



Milyonlarca gurbetçi gibi, Temel de iş bulup çalışmak için İtalya’ya gider. Fiat fabrikasında iş bulup çalışmaya başlar.

Dönemin Sovyet lideri Krusçev resmi bir ziyaret için İtalya’ya gelir, programında Fiat fabrikasını ziyaret de vardır.

Fabrikanın tezgâhları arasında dolaşırken Temel’e rastlamış.

Herkesin gözü önünde;



─ Vay Temel, diye sarılıp kucaklaşmış. Orada ayaküstü sohbet etmişler.

Tüm protokol bu dostluktan şaşkın. Konuk gittikten sonra patron Temel’i çağırıp, Krusçev’i nereden tanıdığını sormuş.

Temel;

─ Hiiç, demiş. ‘Ben eskiden komünisttim. 1 Mayıs kutlamaları için parti beni Moskova’ya göndermişti. Orada tanışmıştım.

Olay unutulmuş.

Üç beş ay sonra bu kez Amerika başkanı Nixon gelmiş İtalya’ya. Yine aynı program ve fabrika ziyareti. Tezgahların arasında “Vay Temel”, “Vay Nixon” muhabbeti…

İyice meraklanan patron ziyaretten sonra Temel’i yine çağırtmış.

Soru da cevap da aynı;

─ Bir ara Amerika’ya göç etmeye kalkıştım. New York’ta başım polisle belaya girdi. Bu Nixon o zaman çiçeği burnunda bir avukattı. Beni o savunmuştu…

Olay bu kadarla kalsa iyi. İki ay sonra Fransa başkanı De Gaulle ziyaretinde de aynı manzara yaşanınca Patron Agnelli derin bunalımlara girmiş. Kendisini tanıyan yok. Yanında çalışan Temel’in uluslararası çevresi var. Yine sormuş Temel’e;

─ De Gaulle’ü nereden tanıyorsun?



─ Nazilere karşı Paris’te yeraltı savaşı yapıyorduk. Özel kuryesiydim.

─ Pekiyi, sen herkesi tanır mısın?

─ Evet, hemen hemen.

Patron iyice hırslanmış.

─ Neredeyse Papa da arkadaşım diyeceksin.

Temel gülmüş;

─ Tabii. Yakın arkadaşımdır.

Çıldırma noktasına gelen Agnelli haykırmış;

─ İspatla… İspatlayamazsan işten kovarım.

Temel;

─ Tamam, bu pazar ayininde Vatikan meydanında olun. Papa balkondan halkı takdis ederken ben yanında olacağım.

Patron pazarı iple çekmiş. Vatikan’da Papayı bekleyen kalabalığın arasına karışıp beklemeye başlamış. Bir süre sonra Papa balkona çıkmış. Yanında Temel…

Temel kalabalığa bakıp, patronunu bulmaya çalışıyor. O sırada bir kargaşa olmuş. Biri bayılmış.

Temel bayılanın kendi patronu olduğunu görünce Papaya ”Bana müsaade’ deyip meydana koşmuş. Agnelli yerde yatıyor. Bir iki kişi de ayıltmaya çalışıyor.

Temel çevresindekilere;

─ Bu benim patronumdur; ne oldu?’ diye sorunca biri cevap vermiş;

─ Siz Papa ile balkona çıktığınızda bunun önünde iki Japon turist vardı. Japonlardan biri senin patronuna dönüp, “Şu sağdaki bizim Temel, ama yanındaki kim?” diye sorunca seninki düşüp bayıldı.



3 Tekme



Ülkemizin tanınmış avukatlarından tayfun, yaban kazı avı zamanı, tüfeğini alıp Karadeniz sahillerine çıkmış.

Uçarken görmüş kazı.. “dannn!.” kuş döne döne inmeye başlamış yere… düşmüş sonunda ama, arazide bir çit var, onun öte yanına.. kazı almak için çiti aşmağa çalışırken, yaşlıca çiftçi temel çıkıvermiş ortaya..

“Ne yapıyorsun benim arazimde?..”

“Şu yaban kazını vurdum da, almaya çalışıyorum..”

Yaşlı çiftçi temel “o arazi benim olduğuna göre, içindeki kuş da benimdir” diye terslemiş. avukat tayfun sesini yükseltmiş..

“Ben bu ülkenin en büyük avukatlarından biriyim. beni uğraştırma.. mahkeme masrafı falan der, çiftliğine kadar alırım bak!..”

Yaşlı çiftçi gülmüş..

“Biz karadeniz’de böyle küçük sorunları mahkemeyle değil, ‘üç tekme’ kuralıyla çözeriz..”

“Nedir o üç tekme kuralı” diye sormuş, avukat, merakla.

“Şöyle” demiş, yaşlı çiftçi..

“Önce biri ötekine 3 tekme vurur, sonra öteki..sonra gene ilki.. biri pes edene kadar..”

Avukat genç, güçlü kuvvetli, sportmen.. çiftçi ihtiyar.. “ben bunu haklarım” deyip içinden “kabul” diye bağırmış..

“Burası benim arazim olduğuna göre ilk vurma hakkı bende” demiş, yaşlı temel.. ve bir tekme atmış avukatın kasıklarına..

“Ugggh” diye dizlerinin üzerine çökmüş avukat.. ikinci tekme tam midesine gelmiş ki, avukat öğlen yediği yemekleri çıkarayazmış, “böğğğ” diye ve dört ayak haline gelmiş yerde..

Yaşlı temel üçüncü tekmeyı tam kıçına kondurunca, avukat öne kapaklanmış.. önde de çiftçinin ineğinin biraz evvel oraya bıraktığı ıslak tezek var.. suratı aynen gömülmüş içine..

Avukat “şimdi sıra bende, ihtiyar tilki” diye doğrulmuş, ağzına kadar giren pislikleri, ceketinin koluyla temizlemeye çalışırken..

Yaşlı temel gülmüş.. “pes ediyorum. bir kaz için dövüşmeye değmez. al kuşunu git!..”


Yorumlar