Anasayfa /  Keyifli Haberler

Yamyam

Abone ol
Abone ol 07 Mart 2019 11:03

Yamyam

Bir Afrika ülkesinin devlet başkanı Rusya’ya Yeltsin’e ziyarette bulunur. Resmi görüşmeler derken Rus ruletini öğrenir ve çok beğenir. Yeltsin’e de kendi ülkesine geldiği zaman Afrika ruleti öğreteceğine söz verir. Bir zaman sonra Yeltsin bu ülkeye gider. Resmi görüşmelerden sonra “Sayın Başkanım, bana Afrika Ruleti öğreteceğinizi söylemiştiniz” der. Başkan:

-Tabi sayın Yeltsin.

Yanlarına 6 tane birbirinden güzel ve çıplak kız getirilir.

Afrikalı başkan:

-İste Sayın Yeltsin bunlardan seçtiğiniz bir tanesi size oral seks yapacak.

Yeltsin:

-İyi ama heyecan bunun neresinde?

Afrikalı başkan:

-Sayın Yeltsin, bu kızlardan biri YAMYAM!…



BONUS FIKRA



Çorba Hayali

Nasreddin Hocanın canı güzel bir tarhana çorbası çekmiş..

Başlamış tatlı tatlı hayal kurmaya.

Tam o esnada kapısı çalmış ve gelen karşı komşusunun oğlu şöyle demiş:

– Nasrettin Hocam. Annem çok hasta bir tas çorba istiyor..

Hoca kendi kendine söylenmeye başlamış :

– Allahım bizim komşular kurduğum hayalin bile kokusunu alıyor..



Şeytan Zıkkımın Kökünü Yer



Nasrettin Hoca o aralar nakite çok sıkışmıştır. Vatandaşın biri gelip Nasreddin Hoca‘ya:

-Şeytan nerede yaşar ? diye sormuş.

Hoca cevabı bilmez ama vatandaşı yanıtsız bırakmamak için soruyu cevap verir.

Adam giderek Nasreddin Hoca’yı soru yağmuruna tutmuş ve sonunda Hoca’ya:

– Hocam peki şeytan ne yer ? diye sorar. Hoca da:

-eğer benim gibi parası yoksa zıkkımın kökünü yer..! demiş..:)





Tabutun neresinden gitmek lazım?

Bir cenaze esnasında toplanan kalabalıktan bir sözcü Nasrettin Hoca’ ya sormuş:

Hocam cenazeyi taşırken tabutun neresinden gitmek lazım, önünden, sağından, solundan? Hoca cevap vermiş :

– Valla tabutun içerisinde gitme de neresinde gidersen git.



Sinek



Bir Türk, bir Fransız, bir de İngiliz trenle yolculuk yapıyorlarmış.

Trendeki odaları sıcaklayınca Fransız pencereyi açmış ve içeri bir tane sinek girmiş,

Fransız hünerini göstermek için kılıcını çektigiyle sineğe bir tane vurmuş ve sinek ortadan ikiye ayrılmış.

Diğerleri hayretle bakarken, Fransız cebinden karvizit çıkartmış ve İngilizle bizim Türk’e vermiş.

Karvizitte “Fransa’nın en iyi kılıç ustası”yazıyormuş.

Bunu gören İngiliz hemen pencereyi açmış ve içeri bir tane daha sinek girmiş.

Hemen okunu çekmiş bir fırlatmış sinek duvara yapışmış, cebinden karvizitini çıkartmış

“İngiltere’nin en usta okçusu”.

Tabi bizim Türk altta kalır mı.

Hemen pencereyi açmış içeri bir tane daha sinek girmiş bizim Türk cebinden bıçağı çıkarttığı gibi sineğe fırlatmış.

Sinek yere düşmüş ve sinek bir kaç dakika sonra yerden kalkmış ve geri uçmuş.

Bunu gören ingilizle fransız basmış kahkahayı bizim Türk cebinden karvizitleri çıkartmış ve İngilizle Fransıza vermiş.

“Fenni Sünnetçi Remzi” :))



Soba



Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır.

Birden yağmur bastırır.

Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar.

Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır.

Bu sırada hepsinin dikkati odada yanmakta olan soba üzerinde toplanır.

Soba yerden 1 metre kadar yukarıda, altındaki dizili taşların üzerindedir.

Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.

Kimyacı,



“Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış”.



Fizikçi,

“Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş”.

Jeolog,

“Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış”.

Matematikçi,

“Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış”.

Antropolog,

“Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş”.

Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarıda olmasının nedenini sorarlar.

Adam cevap verir:

– “Boru yetmedi.”



Titanik



günlerden bir gün, dev bir transatlantik inşa edilmiş. çok büyük ve sağlammış , kesinlikle batmaz denilen birşeymiş.

böyle birsürü yolcudur, çalışanıdır falan bu gemiye binmişler ve o kıta senin bu okyanus benim gezmeye başlamışlar.

ortamlar şahaneymiş. bir gün kaptan tüm yolcuları ve mürettebatı geminin salonuna toplamış.

demiş ki : size bir iyi bir de kötü haberim var.

herkes iyi haber ! diye bağırmış eğlenmeye devam ederken.

peki demiş kaptan ; iyi haber , 14 dalda oscar’a aday olucaz…




Yorumlar