Anasayfa /  Keyifli Haberler

Yalan Makinası

Abone ol
Abone ol 16 Mart 2019 03:31

Yalan Makinası

Bir teknoloji şirketi çalışanları bir gün toplanmışlar kendi aralarında “beyin fırtınası yoluyla yeni ne yapabiliriz?” diye tartışırken, bir çalışanın aklına parlak bir fikir gelir.

-“Yeni bir cihaz geliştirelim,politikacıların yalanlarını bulup anında tepki versin.

Konuşmalarının yalan bölümlerini anında ortaya çıkarsın.”

Dünyada yüz binlerce politikacı olduğundan bu öneri Kabul görür.

Mühendislerin yoğun çabası sonucu cihaz üretilir ve bütün dünyaya satmaya başlar.

Bütün ülkelerde bu cihaza ilgi büyüktür.

Yalnız Türkiye’de sürekli sorun çıkar.

Cihaz bir türlü çalışmaz.Yeni cihazları gönderirler bir türlü çalışmaz.

Sonunda firma, beş kişilik Teknik ekibini Türkiye’ye gönderip sorunu tespit etmesini ister.

Bir aylık çalışma sonunda sorun tespit edilmiştir.

-“Biz bu cihazı geliştirirken politikacıların yüzde yüz yalan söyleyeceklerini düşünmemişiz.

Türkiye’de politikacıların söyledikleri tamamen yalan olunca cihaz analiz programı kaldıramıyor.

Türkiye için bizim ürettiğimiz cihazlara gerek yok. Hepsi zaten yüzde yüz yalan söylüyorlar.”



BONUS FIKRA



Küçük afacan elinde bir kutu şekerle parka gitmiş, bir banka oturmuş; etrafa bakınırken şekerleri ardarda ağzına atıyormuş.

Yanındaki bankta oturan yaşlı adam çocuğa bakmış bakmış ve “evladım..” demiş,

“şeker güzeldir ama çok yemek zararlıdır. hem dişlerin çürür, hem yüzünde sivilce çıkar, hem de şişmanlarsın..”

Çocuk bunun üzerine adama dönmüş:

“Benim dedem 107 yaşına kadar yaşadı…

” Adam “Yaa..” demiş.. “Yani deden de mi çok şeker yerdi?”

“Hayır, her şeye burnunu sokmazdı!”

Yanındaki bankta oturan yaşlı adam çocuğa bakmış bakmış ve “evladım..” demiş,

“şeker güzeldir ama çok yemek zararlıdır. hem dişlerin çürür, hem yüzünde sivilce çıkar, hem de şişmanlarsın..”

Çocuk bunun üzerine adama dönmüş:

“Benim dedem 107 yaşına kadar yaşadı…

” Adam “Yaa..” demiş.. “Yani deden de mi çok şeker yerdi?”

“Hayır, her şeye burnunu sokmazdı!”



Köprü



florida’da sahilde bir başına dolaşan adam, yerde yarısı kuma gömülmüş bir şişe farkeder.

şişeyi alıp açtığında içinden binbir gece masallarından kalma bir cin çıkar ve adama;

‘ ey yabancı, ben 3 bin yıldır bu şişenin içinde hapistim.

sen beni serbest bıraktın. benden bir dilek dile, hemen yerine getireyim ‘ der.

adam oturmuş, bir süre düşünmüş ve;

‘ her zaman hawaii’ye gitmek istedim fakat uçaktan korkarım ve denizde beni çok kötü tutar.

benim için hawaii’ye bir köprü yap böylece arabayla oraya gidebilirim ‘ demiş.

cin gülmüş ve ‘ bu imkansız.bu işin lojistiğini düşün! köprünün ayakları nasıl pasifik’in dibine ulaşabilir?

ne kadar beton gerektiğini ne kadar çelik gerektiğini düşün!

üstelik bu doğanın dengesiyle oynamak anlamına geliyor.

gel sen bu isteğinden vazgeç, başka bir şey dile… ‘ demiş.

adam ne yapalım o zaman deyip yeniden düşünmeye başlar.en sonunda; ‘dört kez evlendim ve boşandım.

bütün kadınlar benim duyarsız olduğumu düşünür ve onlarla ilgilenmediğimi söylerlerdi.

bu yüzden kadınları anlayabilmeyi diliyorum. kadınlar nelerden hoşlanırlar, nelere gülerler, nelere ağlarlar, davranışlarındaki temel mantık nedir ?

bir şey söylemedikleri zaman gerçekten ne istediklerini anlayamıyorum. bana kadınları anlama gücü ver…’

cin; ‘ köprü iki şeritli mi olsun, dört şeritli mi? ‘



Fbi Sınavı



fbi, eleman alımı için duyuru yapar. üç kişi başvurur.

fbi binasında adayların hepsiyle tek tek görüşmeler yapılmaktadır.

ilk adam içeri alınır ve şu sorular sorulur:

‘karını seviyor musun?’

‘evet, efendim.’

‘ülkeni seviyor musun?’

‘evet, efendim.’

‘pekala, biz karını da getirdik. şu an yan odada.’ ve masanın üzerine bir tabanca koyar. ‘şimdi odaya gir ve karını öldür!’

adam silahı alır, yan odaya geçer. 5 dakika hiç ses duyulmaz.

adam tekrar ilk odaya geri döner. kravatı gevşemiş, ter içinde kalmıştır.

‘yapamayacağım efendim.’ ve orayı terk eder. ikinci adam içeri alınır. aynı sorular, aynı yanıtlar…

ve ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. adam da yapamayacağını söyler ve ayrılır.

son adam temel içeri girer. aynı sorular. aynı cevaplar. ona da içeri girip karısını öldürmesi söylenir. temel içeri girer.

5-10 saniye sonra içerden silah sesleri gelmeye başlar. ‘bam, bam, bam, bam, bam, bam!’ derken kısa bir sessizlik ve ardından gürültülü bir cam kırılması duyulur.

adamlar içeri girer, temel biraz terlemiştir.

fbi personeli sorar: ‘ne oldu?’

temel cevaplar : ‘efendum bana verdiğunuz silah kurusıkı çıktı, o yüzden karıyı camdan aşağıya atmak zorunda kaldım.’



düz mantık



temel trt1 de bir yarışmaya katılır ve kazanır.

kendisine bir kitap hediye edilir.

kitabın adı da “düz mantık” tır. temel hediyeyi alırken sorar;

-bu kitapta ne yaziyo?

-okuyunca ogrenirsin…

-ben onunla ugrasamam, anlat bakiim sen bana.

-ok bak simdi; senin evinde akvaryum var mi mesela?

-evet var…

-o zaman icinde su da vardir?

-evet var…

-içinde su varsa balik da vardir….

-evet var…

-balik varsa hayvanlari da seviyosundur sen?

-evet….

-hayvanlari seviyosan insanlari da seversin heralde? >

-evet…

-o zaman senin sevgilin de vardir?

-evet var.

-yasli gorunuyorsun o zaman sen evlisindir?

-evet.

-e karin olduguna gore de, homoseksuel diilsindir?

-evet.

-bak gordun mu?…

temel cok etkilenir. kitabi alir koltugunun altina eve dogru giderken dursun’u gorur…

dursun sorar;

-temel o ne?

-duz mantik kitabi!

-nasi bisey bu anlat bakiim…

-bak simdi; sizin evde akvaryum var mi?

-yook!

-o zaman sen ibnesin….


Yorumlar