Ya Geliyorum yada Gidiyorum
Abone olYa Geliyorum yada Gidiyorum
Temel ile karısı Fadime çok yaşlanmışlar ,artık boy boy
torunları varmış. Bir gün Temel Fadime ye
– Hadi Fadime gel ula bi sevüşelim demiş.
Fadime de
– Hadi ordan Temel kaç yaşumuza geldik hiç olurmu demiş.
Ama Temel ne yapmış etmiş ikna etmiş Fadime’yi. Bunlar geçmişler
yatağa Temel gidip gelmeye başlamış .Yarım saat gidip gelmiş ama
Temel’de hiç tık yok.
Fadime
– Temel istiyosan bırakalım demiş.
Tam o sırada Temel titremeye başlamış.
Fadime korkuyla sormuş
– Temel noliyi
Temel zar zor yanıtlamış;
– Ula Fadime ya geliyrum ya gidiyrum demiş.
BONUS FIKRA
KİMİNLE EVLİ?
Mahkemede hakim, Temel’e sormuş:
– Kiminle evlisin?
– Bizum kariylan!
Hakim sinirlenmiş:
– Eee, herhalde, sen hiç erkekle evlenen duydun mu?
– Duydum tabi, nasıl duymadum!..
– Kimmiş? der hakim Temel’de;
– Bizum kari.
BONUS FIKRA
Trafik memurları bir gün, trafik kontrolü yapıyorlarmış.
Karşıdan gelen Temel ile Fadime’ yi gören komiser, hemen arabayı
durdurmuş. İkisini de emniyet kemeri takmış olarak görünce:
-Beyefendi bugün yaptığımız kontrolde tek emniyet kemerini takan
çift sizsiniz, bu yüzden size 500 Türk Lirası ödül veriyoruz. Ama
merak ettik, bu parayla ne yapacaksınız? Temel sevinçle cevap
vermiş.
-Ne mi yapacağum. Hemen gidip kendime bir ehliyet alacağum demiş.
Polis :
-Ne ne ehliyetiniz yok mu, demiş komiser. Fadime olayı toparlamak
için:
-Kusura bakmayın memur bey, temel içince ne dediğini bilmez, der.
Komiser daha da şaşkınlıkla:
-Ne bir de içkili misiniz, diye bağırır. Arkadan yaşlı adam öne
atılır ve :
-Ben demuş idum çalıntı arabayla yola çıkmayalum başumuza bi iş
gelir diye. Komiser neye uğradığını şaşırmışken, bagajdan atlayan
İdris de koşa koşa gelerek.
– Ne oldi,geçtuk mi sınırı daaa
Süper hikaye
Bir öğretim üyesi, üniversitede sınıfa girer ve ilk sıradaki
öğrenciye sorar, “adın nedir?”“Ali” der öğrenci. Öğretmen bağırarak
“defol bu sınıftan, bir daha benim dersime gelme” der.Öğrenci
şaşkın bir şekilde sınıfı terk eder.Tüm öğrenciler şaşırır ama
kimse tepki vermez. Öğretmen derse başlar “peki kanunlar neden
vardır?” diye sorar.
Çocuklardan biri cevap verir “suçluları cezalandırmak için
vardır.”“Devam” der hoca, “başka?”… Bir başka öğrenci “toplumda
düzeni sağlamak için vardır.”“Başka?”Bir kız öğrenci de “adaleti
sağlamak için vardır” der.Hoca “peki ben Ali’ye adaletsiz davrandım
mı?”
“Evet” der öğrenciler.“Peki, buna hepiniz şahit oldunuz, neden
tepki vermediniz?”
Herkes susar.Hoca “adaletsizliğe şahit olup göz yuman insanlar bir
gün haysiyetini kaybetmeye mahkumdur. Haysiyetini kaybeden kişiyle
de masaya oturup tartışılmaz” der.
Asıl Zehir
Günün birinde güzel bir genç kız sevdiği adamla evlenir ve aynı
evde kocası ve kaynanası ile birlikte yaşamaya başlar. Çok
mutludur, fakat kaynanası ile geçinememeye başlar. Kuşak farkı
nedeniyle kişilikleri tamamen farklıdır. Bu nedenle ve daha birçok
küçük sebeple her gün kavga edip tartışırlar. Kocası da annesi ve
karısı arasında kalmaktan sıkılmış, mutsuz olmuştur.
Genç kız, bu böyle gitmez, bir şeyler yapmak gerek diye düşünür,
eski bir tanıdığı olan baharatçıya gider ve derdini ona
anlatır.
Yaşlı adam baharatlardan bir karışım hazırlar, kaynanasını
zehirlediği belli olmasın diye der ki:
– Bu karışımı 3 ay boyunca her gün kaynanan için yaptığın
yemeklerin içine az bir miktar koyacaksın.
Kimsenin şüphelenmemesi için ona çok iyi davranmalı, onun en
sevdiği, güzel yemekleri yapmalısın.
Sevinç içinde eve dönen genç kız yaşlı adamın dediklerini aynen
uygular.
Her gün kaynanasının sevdiği en güzel yemekleri yapar.
Kaynanasının yemeğine az miktarda zehri damlatır.
Kimse şüphelenmesin diye de ona çok iyi davranır.
Bir süre sonra kaynanası da çok değişir ve ona kendi kızı gibi
davranır.
Evde artık herkes mutludur.
Genç kız suçluluk duymaya başlar.
Pişman bir vaziyette baharatçı dükkanının yolunu tutar ve yaşlı
adama şu ana kadar kaynanasına verdiği zehrin etkisini yok edecek
panzehir için yalvarır.
Kaynanasının ölmesini artık istememektedir.
Yaşlı adam yaşlı gözlerle karşısında konuşup duran genç kıza bakar,
gülmeye başlar ve der ki:
– Merak etme sana verdiğim karışım çeşitli vitaminler içeriyordu.
Olsa olsa kaynananı sadece daha da güçlendirdin. Gerçek zehir ise
senin ile kaynanan arasındaydı. Sen ona iyi davrandıkça o da
değişti ve aranızdaki zehir yerini sevgiye bıraktı, böylece siz
gelin kayna değil, gerçek bir ana kız oldunuz.
Eski bir Çin atasözü; “Sevilen insan sevgisini insanlara veren
insandır.”Kendi içimizdeki zehirlerin panzeheri birbirimize daha
çok sevgiyle yaklaşmaktır.