Anasayfa /  Keyifli Haberler

Vereceksen ver artık...

Abone ol
Abone ol 11 Aralık 2018 16:39

30 yaşlarında güzelce bir kadın, kucağında bebeğiyle, Ankara Garından otobüse biner. Yanına irikıyım bir adam oturur… Otobüs Kızılcahamama vardığında, kadın emzirmek için memesini açar, çocuğun ağzına dayar, çocuk direnir, başını çevirir, kadın sertçe uyarır, Alsana yavrum, bak yoksa amcaya veririm…

Adam çaktırmadan gözucuyla bakar, önüne döner… Boluya geldiklerinde, kadın yine memesini çıkarır, çocuk yine direnir, kadın yine uyarır, Al, yoksa amcaya veririm haaa… Adapazarı, İzmit, aynı replikler tekrarlanır… İstanbul gişelere gelindiğinde, kadın yine Al, yoksa amcaya veririm deyince, adam patlar… Hanım hanım, vereceksen ver artık, Boluda inecektim, senin yüzünden buralara geldim!





DİĞER FIKRA 





24 SAAT 





Doktor hastasına aylar süren tahlillerin sonuçlarını açıklamaktadır:

-Size bir kötü, bir de daha kötü haberim var... Önce kötü haberi vereyim. Test sonuçlarına göre 24 saatlik ömrünüz kalmış.

Adam yıkılır ve doktora dönüp :

-Hayır olamaz!Fakat, fakat bundan daha kötü ne olabilir ki?

Doktorun yanıtı kısa olur :

-Dünden beri size ulaşmaya çalışıyorum...





NALLARI DİKMİŞ 





Padişah bir gün atıyla kır gezintisi yaparken seyislerine demiş ki: 

-Bu atı çok sevdiğimi bilirsiniz. Bu atın ölüm haberini bana getiren seyisin kellesini vururum, atıma çok iyi bakacaksınız. Aradan birkaç yıl geçmiş, seyisler bakmışlar ki padişahın atı ahırda ölmüş. Seyislerden biri padişahın sözünü hatırlamış, telaşlanmışlar, ne yapacaklarını bilememişler. Birinin aklına İncili Çavuş gelmiş, bu işi ona danışalım demişler. İncili'ye varmışlar, durumu anlatmışlar. İncili demiş ki 

-Ben bu işi çözerim, siz işinize gücünüze bakın. İncili, padişahın huzuruna varmış. 

-Padişahım, senin bir küheylan vardı ya... 

-Evet... 

-Ahırda gördüm. Yanına yaklaştım. Su verdim içmedi, yem verdim yemedi, nalları da havaya dikmiş öylece duruyor. 

-Yahu sen şuna öldü desene! 

-Padişahım ben demedim, sen söyledin öldüğünü. Bir ceza vereceksen kendine ver..

30 yaşlarında güzelce bir kadın, kucağında bebeğiyle, Ankara Garından otobüse biner. Yanına irikıyım bir adam oturur… Otobüs Kızılcahamama vardığında, kadın emzirmek için memesini açar, çocuğun ağzına dayar, çocuk direnir, başını çevirir, kadın sertçe uyarır, Alsana yavrum, bak yoksa amcaya veririm…

Adam çaktırmadan gözucuyla bakar, önüne döner… Boluya geldiklerinde, kadın yine memesini çıkarır, çocuk yine direnir, kadın yine uyarır, Al, yoksa amcaya veririm haaa… Adapazarı, İzmit, aynı replikler tekrarlanır… İstanbul gişelere gelindiğinde, kadın yine Al, yoksa amcaya veririm deyince, adam patlar… Hanım hanım, vereceksen ver artık, Boluda inecektim, senin yüzünden buralara geldim!





DİĞER FIKRA 





24 SAAT 





Doktor hastasına aylar süren tahlillerin sonuçlarını açıklamaktadır:

-Size bir kötü, bir de daha kötü haberim var... Önce kötü haberi vereyim. Test sonuçlarına göre 24 saatlik ömrünüz kalmış.

Adam yıkılır ve doktora dönüp :

-Hayır olamaz!Fakat, fakat bundan daha kötü ne olabilir ki?

Doktorun yanıtı kısa olur :

-Dünden beri size ulaşmaya çalışıyorum...





NALLARI DİKMİŞ 





Padişah bir gün atıyla kır gezintisi yaparken seyislerine demiş ki: 

-Bu atı çok sevdiğimi bilirsiniz. Bu atın ölüm haberini bana getiren seyisin kellesini vururum, atıma çok iyi bakacaksınız. Aradan birkaç yıl geçmiş, seyisler bakmışlar ki padişahın atı ahırda ölmüş. Seyislerden biri padişahın sözünü hatırlamış, telaşlanmışlar, ne yapacaklarını bilememişler. Birinin aklına İncili Çavuş gelmiş, bu işi ona danışalım demişler. İncili'ye varmışlar, durumu anlatmışlar. İncili demiş ki 

-Ben bu işi çözerim, siz işinize gücünüze bakın. İncili, padişahın huzuruna varmış. 

-Padişahım, senin bir küheylan vardı ya... 

-Evet... 

-Ahırda gördüm. Yanına yaklaştım. Su verdim içmedi, yem verdim yemedi, nalları da havaya dikmiş öylece duruyor. 

-Yahu sen şuna öldü desene! 

-Padişahım ben demedim, sen söyledin öldüğünü. Bir ceza vereceksen kendine ver..

30 yaşlarında güzelce bir kadın, kucağında bebeğiyle, Ankara Garından otobüse biner. Yanına irikıyım bir adam oturur… Otobüs Kızılcahamama vardığında, kadın emzirmek için memesini açar, çocuğun ağzına dayar, çocuk direnir, başını çevirir, kadın sertçe uyarır, Alsana yavrum, bak yoksa amcaya veririm…

Adam çaktırmadan gözucuyla bakar, önüne döner… Boluya geldiklerinde, kadın yine memesini çıkarır, çocuk yine direnir, kadın yine uyarır, Al, yoksa amcaya veririm haaa… Adapazarı, İzmit, aynı replikler tekrarlanır… İstanbul gişelere gelindiğinde, kadın yine Al, yoksa amcaya veririm deyince, adam patlar… Hanım hanım, vereceksen ver artık, Boluda inecektim, senin yüzünden buralara geldim!





DİĞER FIKRA 





24 SAAT 





Doktor hastasına aylar süren tahlillerin sonuçlarını açıklamaktadır:

-Size bir kötü, bir de daha kötü haberim var... Önce kötü haberi vereyim. Test sonuçlarına göre 24 saatlik ömrünüz kalmış.

Adam yıkılır ve doktora dönüp :

-Hayır olamaz!Fakat, fakat bundan daha kötü ne olabilir ki?

Doktorun yanıtı kısa olur :

-Dünden beri size ulaşmaya çalışıyorum...





NALLARI DİKMİŞ 





Padişah bir gün atıyla kır gezintisi yaparken seyislerine demiş ki: 

-Bu atı çok sevdiğimi bilirsiniz. Bu atın ölüm haberini bana getiren seyisin kellesini vururum, atıma çok iyi bakacaksınız. Aradan birkaç yıl geçmiş, seyisler bakmışlar ki padişahın atı ahırda ölmüş. Seyislerden biri padişahın sözünü hatırlamış, telaşlanmışlar, ne yapacaklarını bilememişler. Birinin aklına İncili Çavuş gelmiş, bu işi ona danışalım demişler. İncili'ye varmışlar, durumu anlatmışlar. İncili demiş ki 

-Ben bu işi çözerim, siz işinize gücünüze bakın. İncili, padişahın huzuruna varmış. 

-Padişahım, senin bir küheylan vardı ya... 

-Evet... 

-Ahırda gördüm. Yanına yaklaştım. Su verdim içmedi, yem verdim yemedi, nalları da havaya dikmiş öylece duruyor. 

-Yahu sen şuna öldü desene! 

-Padişahım ben demedim, sen söyledin öldüğünü. Bir ceza vereceksen kendine ver..



Evlenirken neredeydin?



Adamın işi varmış, Ankara’ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses :

-Binme, bu uçak düşecek! Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş. İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış :

-Uçak düştü kurtulan olmadı! Koşmuş Haydarpaşa’ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında :

-Binme bu trene, raydan çıkacak! Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş :

-Tren Eskişehir’de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı…

Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses :

-Bu otobüse binme, freni patlayacak!

Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış, bağırmış :

-Sen kimsin yahu?

-Ben senin iyilik meleğinim!

Adam iyice kızmış :

-Ulan evlenirken neredeydin!


Yorumlar