Anasayfa /  Keyifli Haberler

Tuh yahu

Abone ol
Abone ol 09 Ocak 2019 02:43

Tuh yahu

Yahudi’nin biri pazara topal eşeğini satmak için götürür fakat alıcıyı kandırsın diye eşeğin tırnağına bir çivi çakar.

Eşeğe bir Kayserili müşteri çıkar.

Kayserili ayaktaki çiviyi görür, “içinden çiviyi çıkarırım eşek düzelir.” diye düşünür.

Parayı verir eşeği alır. Yahudi ertesi gün sağda solda övünür:

” Siz Kayserililer açık gözüz diye övünürsünüz, eşek anadan doğma sakattı o çiviyi ben çaktım alıcıyı kandırdım!” der.

Duyanlar eşeği alan Kayserili’ye koşup anlatırlar.

Kayserili elini dizine vurur:

” Tuh yahu, verdiğim para sahte olmasaydı bayağı kazıklanmıştım..! “



BONUS FIKRA



Kanguru’nun birisini yakalamışlar, hayvanat bahçesine getirip, etrafı çitlerle çevrili bir alana koymuşlar.

Ertesi sabah görevlile bir bakmışlar ki, kanguru kaçmış, dışarıda dolaşıyor.

Yakalayıp, tekrar geri koymuşlar. Kaçamasın diye çiti biraz daha yükseltmişler.

Bir sonraki sabah, kanguru yine dışarıda. Nasıl bu kadar yükseğe sıçrayacağını düşünemediklerine kızarak, çiti biraz daha yükseltmişler ve kanguruyu geriye koymuşlar.

Bu bir iki hafta devam etmiş. Görevliler çiti yükseltiyor, kanguru gece kaçıyor, sabah yakalanıyor.

Kangurunun alanının yanında tutulan deve bir sabah merak ederek, sormuş; “Daha ne kadar yükseğe çit yapacaklarını düşünüyorsun?”

Kanguru yanıtlamış; “Büyük bir olasılıkla otuz metreye kadar, yeter ki kapıyı kilitlemediklerini fark etmesinler”



Gelin Kaynana



Yeni gelin ile kaynana karşı karşıya oturmuşlar.

Kaynana;

-Gelin, sen daha yenisin, birbirimizin huyunu suyunu oturup konuşarak anlayalım, demiş.

Gelinde;

– Tabi anne konuşalım, demiş.

Kaynana başlamış anlatmaya:

– Aman kızım benim üç halim vardır, dikkat et. Saçıma gül takmışsam neşeli olurum.

Her yola gelirim. Kulağımın arkasına gül takmışsam, havamda olmam.

Çok ısrarcı olma,eğer ki yakama gül takmışsam sakın etrafımda dolaşma, çok sinirli olurum.

Gelin, kaynana lafını bitirince başlamış lafa;

– Anne benim halim malim yoktur. Bacak bacak üstüne atarım, sigaramı yakarım,sen gülü nerene takarsan tak, ben keyfime bakarım…



Babada Kalacak



Boşanma davasında kadın, hakime talebini gerekçesi ile açıklamış:

“Sayın hakim, çocuğun bende kalmasını istiyorum.

Onu dokuz ay karnımda taşıdım.” Hakim kocaya sormuş:

“Karınızı duydunuz. Bir diyeceğiniz var mı?”

Adam “Var tabii” demiş ve anlatmış:

“Sayın hakim. Farzedelim ki canınız bir kutu soğuk kola istedi.

Makineye parayı attınız ve kola geldi. Şimdi bu kola makinenin midir, yoksa parayı deliğe atanın mı?”

Hakim sekreterine dönmüş: “Yaz kızım. çocuk babada kalacaktır…”



Anne Kızlık Soyadı



Sekreter arkadaşımızın 16 ve 12 yaşlarında iki adet çocuğu var.

Çocuklar okuldan döndükleri bir gün bilgisayarla oyun oynuyorlar.

Telefon çalıyor. Telefondaki kişi kendisini şöyle tanıtıyor.

“Ben sincan jandarma karakolu’ndan filanca başçavuş.

Bugün öğlen itibariyle ostim kavşağında bir zincirleme trafik kazası oldu.

Kazaya karışan araçlardan bir tanesinin de plakası 06 xx 900, yeşil renk mazda.

Aracı kullanan ve olay yerinde vefat eden bayanın anneniz olma ihtimali var.”

Verilen plaka ve araç tanımı annelerinin profiline uyduğu için çocuklar fenalaşıyor.

Olay şöyle devam ediyor;

“Şimdi bayan maktulün üzerinden bir kimlik çıktı, ancak kimlik parçalandığı için, elimizdeki bilgilerle doğrulama yapmamız gerekiyor. Annenizin tam adı/soyadı, doğum yeri, doğum tarihi, kütük bilgisi, anne adı, baba adı. Son olarak da annenizin kızlık soyadı.”

Çocuklar tabi o panik anında gerekli tüm bilgileri veriyorlar. Konuşmaya arada arkadan başka bir erkek sesi de karışıyor. “Komutanım, ambulans gelmiş ne yapalım” şeklinde sorular. Telefonu kapatmadan önce de en son olarak “Verdiğiniz doğum yeri ve baba adı elimizdeki evraktakine uymuyor, ölen kişi başka birisi olabilir, biz sizinle bağlantıya geçeriz” diyorlar.

Çocuklar hemen annelerini arıyorlar. Anne iş yerinde, sapasağlam. Sekreter arkadaş gelip yaşadığı olayı bana aktarıyor. İlk aklıma gelen şey “Derhal internet bankacılığından yaralandığınız bankalara haber verin ve bilgi almaya çalışın, birisi sizin tüm kimlik bilgilerinizi ele geçirmiş, hesaplarınıza ulaşmaya çalışıyorlar”. Kendisi ilk olarak ****** bankası’nın internet bankacılığına girmeye çalışıyor, “Bankanızı arayın” mesajı alıyor. Derhal bankayı arıyor. İlk olarak hesaptaki para durumu kontrol ediliyor, kayıp yok. Ancak kredi kartları ve internet bankacılığının ****** bankası merkezince iptal edildiği anlaşılıyor.

Detaylı görüşmelerden sonra, aynı gün bir bayanın sekreterimize ait internet şifresini “değiştirmek” amacıyla destek telefon hattını aradığı anlaşılıyor. Tüm kimlik bilgilerine doğru cevaplar veren “saldırgan”, anne kızlık soyadı sorularına yanlış cevap veriyor. Bunun üzerine olayın bir saldırı olduğunu anlayan operatör telefon numarasını not edip, gerekli hesap kilitleme ve kredi kartı iptal işlemlerini yapıyor.

Yaşanan olayda adamların atladığı şey şu. Sekreter arkadaşımız ve eşi, yıllar önce aralarında bir karar alıyorlar. diyorlar ki, anne kızlık soyadı olarak ortak sanal bir isim belirleyelim, her türlü işimizde gerçeği yerine onu kullanalım. Evi arayan saldırganlar “gerçek” kızlık soyadına ulaşmış oluyorlar.

Sizlere tavsiyem “anne kızlık soyadı” konusunu siz de benzer bir yöntemle değiştirin. Çok akıllıca.

İnanılır gibi değil. 12 yaşındaki çocuğu yaşadığı duygusal travma nedeniyle tedavi görüyor. Gerekli suç duyuruları yapıldı ve tahkikat devam ediyor. İnsanların acımasızlığına inanabiliyor musunuz?

Alıntıdır…

Dostlarınızın da bu ve buna benzer olaylardan haberdar olması için lütfen paylaşın…


Yorumlar