Anasayfa /  Keyifli Haberler

Televizyonu mahkemeye ver

Abone ol
Abone ol 25 Mart 2019 04:40

Televizyonu mahkemeye ver

Bizim Temel, bir tv kanalında yarışmamaya katılır.

Kazandığı parayı eksik verirler.

Temel sebebini sorar.

E, oyle vergi kesiyoruz” cevabini alir.

Bunun uzerine Temel, avukata basvurur.

Avakut ona Televizyonu mahkemeye ver der.

Aradan zaman gecer avukat yolda Temeli gorur, ona sorar.

Ula televizyonu mahkemeye verdin mi ?

Temel cevaplar.

Verdim ama ertesi cün keri ketirdim oni…

Insan yine de televizyonsuz yapamayi! sonradan geri aldımm onu



BONUS FIKRA



Temel ile Dursun inşaat işçiliği yapıyorlarmış.

Yirminci katta çalışan Dursun, onuncu kattan kendine seslenen Temel’e bakmak isterken yirminci kattan düşmüş.

Onuncu kat hizasından geçerken Temel arkadaşına bağırmış ;

“Merak etme uşağum hala çok iyi turumdasun!”



En Tehlikeli Gıda



Ünlü bir diyetisyen büyük bir kalabalığa konferans vermektedir.

– Midemize indirdiğimiz her şey bizleri her an öldürebilecek kadar tehlikelidir.

Kırmızı et kanser yapar, gazlı içecekler midemizin dokusunu tahriş eder, meyve ve sebzeler öldürücü bakteriler barındırabilir.

İçme suyunda bulunabilecek mipropların uzun vadedeki etkilerinin farkında bile değiliz henüz!

Fakat bir yiyecek vardır ki, en tehlikelisidir.

Hepimiz onu illaki bir şekilde yemişizdir.

Henüz yemediysek bile hayatımız boyunca mutlaka yeriz.

En ciddi rahatsızlıkları yaratacak ve uzun yıllar bizlere acı verebilecek bu gıdayı tahmin edebilir misiniz?

Arka sıralardan ihtiyar bir adam ayağa kalkar ve cevap verir;

– Düğün pastası!



Hesap



Adamın biri psikologa dert yanıyormuş;

─ Aah beyefendi ah! Her gece rüyamda neler çektiğimi, ne ecel terleri döktüğüm bir bilseniz…

Psikolog sormuş;

─ Hayırdır inşallah! Ne gibi şeyler görüyorsunuz rüyanızda?

Ağlamaklı bir sesle cevap vermiş adam;

─ Neler neler… Bir eğlencedir, bir şamatadır gırla gidiyor.

İçkiler, enfes yiyecekler, çalgı, çengi… Her şey… Vur patlasın çal oynasın…

Psikolog gülmüş;

─ İyi ama beyefendi, daha ne istiyorsunuz işte.

Keşke ben de her gece böyle eğlenceli rüyalar görsem daha ne isterim ki…

Adam derin bir of çektikten sonra;

─ Kazın ayağı hiç de sandığınız gibi değil…

Her şey iyi güzel de sonunda bütün hesabı hep ben ödüyorum…



Ben Senin Delikanlılığını da Bilirim



Günlerden bir gün Nasrettin Hoca, alışveriş yapmak için şehre gidecektir.

Ahırdan eşeğini çıkarır, evin önüne getirir. Şehirden siparişleri olan komşular Hocanın başına toplanırlar.

Hoca, eşeğine binmeye çalışır, fakat her çaba boşunadır.

Bir kez daha denemek ister “Ha gayret” deyip bir daha eşeğin üstüne sıçrar ama bu kez de eşeğin üzerinden öbür tarafına düşüverir.

Komşuları Hocanın gayretlerinin bu şekilde bitmesine bir taraftan üzülürler, bir taraftan da ellerinde olmadan gülmeye başlarlar.

Bu durum karşısında canı iyice sıkılan Hoca komşularına dönerek;

“Yahu komşular, benim delikanlılığımı görmediniz. Ben, bir sıçrayışta değil eşeğe binmek damın üzerine bile atlardım.” der.

Hoca, böyle der demesine de bir yandan da kendi kendine;

“Hey gidi Hoca, ben senin delikanlılığını da bilirim.” deyiverir.




Yorumlar