Anasayfa /  Keyifli Haberler

Servisten

Abone ol
Abone ol 05 Mart 2019 15:42

Servisten

Namık Kemal birgün ingiltereye gezmeye gitmiş

hava alanına indiğinde çantasını çaldırmış. Cüzdanı,paraları herşeyi gitmiş.Başlamış sokaklarda gezmeye bir iki günderken karnı acıkmış ve dalmış bir lüks restoranttan içeri. Artık menüde ne varsa sipariş etmiş ve başlamış yemeğe, yemek yerken etrafına dikkat etmiş herkes sakallı ve kasaya hesap ödemeye giden elini sakalına sürüp “SERVİSTEN” deyip geçiyormuş.

Hesap ödeme sırası bizim namık kemale gelmişve kasiyerin yanına gidip hesabı sormuş:

-Borcumuz nedir?

-Kasiyer:

-150 sterlin.

-Namık:

-Elini sakalına sürerekten SERVİSTEN demiş.

-Kasiyer:

-Ama sizin sakalınız yok.

-namık pontolonunu indirerekten:

-Suusss..! gizli servisten demiş…



BONUS FIKRA



Karın mı, Devletin mi



Birgün büyük bir oluşum her milletten ajan seçmek üzere daha önceden isimleri belirlenmiş kişileri görüşmeye çağırmış.. Önce Amerikalıyı mülakat için odaya almışlar ve sormuşlar, “Karın mı, devletin mi?

“Devletim” demiş Amerikan hiç düşünmeden..

“İyi” demişler.. “O zaman al şu silahı ve yan odadaki karını öldür”

Amerikan silahı almış.. Sonra birden durmuş ve “Yapamayacağım” demiş..

Fransız’ı almışlar odaya, “Karın mı, devletin mi??”

“Devletim” demiş..

“İyi” demişler.. “Al şu silahı.. Karın yan odada.. Git ve onu öldür..”

Fransız silahı almış, kapıya gitmiş.. Sonra birden durmuş “Yapamayacağım” demiş..

Temel’i çağırmışlar.. “Karın mı, devletin mi?”

Temel hemen yanıtlamış, “Devletim”

“Al şu silahı, yan odadaki karını vur”

Temel silahı almış, yan odaya geçmiş.. Odadan önce bir silah sesi ardından da kırılan camın sesi gelmiş..

Temel odadan çıkınca sormuşlar “Ne oldu?”

Temel yanıtlamış, “Verdiğiniz silah kuru sıkı çıktı.. Ben de karıyı camdan attım..”



Büyüyünce Ne Yapacaksın?



Misafir, küçük kıza sordu: -Büyüyüp, annen kadar olunca ne yapacaksın bakalım? -Rejim yapacağım teyze.



Büyük Laf



Misafirlere Temel’in akıllandığını kanıtlamak isteyen babası: -Uşağum Temel, hadi emicelerine büyük bi laf et da, senin ne kadar büyuduğuni görsunlar. Küçük Temel tek kelimeyle cevap vermiş: -Fil.



Sigara Fıkrası



Bir adam çok sigara içiyordu. Sonra bir gün karısını dinledi ve sigarayı bıraktı. Karısı adama sigara içme her gün bir paket sigara parasını bana ver biriktirelim, dedi. Adamın aklına yattı bu.

Her gün bir paket sigara parasını kenara koyup biriktirmeye başladı. Sigarayı bırakınca adam kendini daha dinç hissetmeye başladı. Bunu da spor salonuna yazılmak izledi. Adam zamanla kendine bakmaya, fit bir vücuda sahip olup iyi giyinmeye, kişisel bakımına özen göstermeye devam etti.

Bu arada her gün kenara attığı bir paket sigara paraları da her ay cumhuriyet altınına dönüşmeye devam ediyordu.Adam gün geçtikçe çok şık görünüyor fiziği spor yaptığı için daha genç gösteriyordu kendisini. Bakan kadınlar dönüp bir daha bakıyordu.

Kusursuzlaşan fiziğiyle kadınları cezbediyordu. Sonra bir gün bir kadınla tanıştı spor salonunda. Sigara parasıyla aldığı altınları da alarak o kadınla kaçtı gitti. Karısı artık günde üç paket sigara içiyor..



Yüzüne Tükür



Yazın karınca gece gündüz, durmaksızın çalışırken; ağustos böceği vur patlasın çal oynasın, şarkılarla, türkülerle, eğlenerek geçirmiş tüm zamanını… Nihayetinde kış gelmiş… Karınca sıcacık evinde, kışın yiyeceğini biriktirmiş olmanın gururuyla evinde keyif sürerken; bir gün aniden kapısı çalınmış. Gelen ağustos böceğiymiş…

– Eee, demiş karınca. Yaz boyunca vur patlasın çal oynasın eğlendin. Oysa ki ben kışı düşünüp çalışıp çabalayıp, alnımın teriyle yiyeceğimi biriktirdim. Şimdi sen benden bir parça yemek isteyeceksin öyle mi?

Ağustos böceği:

– Hayır dostum, sen beni tamamen yanlış anladın! demiş. Şimdi ben yazın saz çalarken, ayıptır söylemesi biraz para yaptım. Hatta meşhur oldum, şimdi Avrupa turnesine çıkıyorum. Gelirken bir hediye de sana alayım istedim. “Özellikle istediğin bir şey var mı?” diye sormaya geldim.

Karınca bir bakmış ki ağustos böceğinin hiç de aç bir hali yok. Giyimi kuşamı yerinde, kolunda kızlar, az ilerde de kocaman bir limuzin şoförü ile onu bekliyor.

Karınca:

– Yok, dostum ne isteyeyim? demiş. Canının sağlığı… Yalnız; Fransa’ya uğrayacak olursan, Paris’te La Fontaine diye bir adam varmış. Yazar… Eğer onu görecek olursan benim için yüzüne bir tükür olur mu?






Yorumlar