Anasayfa /  Keyifli Haberler

Şef Temel

Abone ol
Abone ol 05 Mart 2019 13:21

Şef Temel

Temel Karayollarında şantiye şefi olmuş.Kar kış demeden dağlarda

koşturuyor.

Bir gece arabasıyla şehre inmeye niyetlenmiş ama yolunu kaybetmiş.

Bakmış yakında bir ışık var, gidip kapıyı çalmış.

Güzel bir hanim çıkmış karşısına.Temel,

– Çok özür dilerim hanımefendi,ben karayolları şantiyesinde şefim. Dağda yolumu kaybettim. Bir sakıncası yoksa beni bu gece misafir edebilir misiniz? demiş.

-“Tabii” demiş kadın. -“Buyrun içeri”.

Önce Temelin önüne güzel bir yemek koymuş. Derken sohbet açılmış. Temel dağdaki yalnızlıktan yakınırken, kadın eşi Almanya’da çalıştığı için kendisinin de çok uzun zamandır yalnız olduğunu anlatıyormuş. Sohbet ilerledikçe, üzerine daha rahat bir kıyafet giyen kadın sık sık soruyormuş Temel’e,

– “Bakin Temel BEY, bir kadın ve bir erkek bu evde yalnızız. İstediğiniz bir şey varsa çekinmeyin söyleyin.”

Ama Temel’de kadının mesajını anladığını gösterir en ufak bir hareket yok. Kah su istiyormuş, kah cay. Saat gece yarısını geçip Temel artık uyumak istediğini söylediğinde kadın onun yatağını hazırlayıp üzerine yalnızca iç çamaşırıyla dikilmiş karşısına:

– “Benden istediğiniz bir şey var mi?”

Temel, teşekkür edip iyi geceler diledikten sonra vurmuş kafayı uyumuş.

Sabah kalktığında kahvaltısı hazır. Ev sahibi hanim da kapının önünde hayvanları yemliyor. Temel bakmış 1 tavuk, 5 tanede horoz var.

Sormuş kadına:

– “5 tane horoz 1 tavuğa çok değil mi?”

Kadın cevaplamış.

– Siz onların öyle horoz gibi göründüğüne bakmayın. onların biri gerçek horoz, diğerleri Karayollarında şantiye şefidir.



BONUS FIKRA



İmamla iş inada bindi



Ömründe hiç teravih namazı kılmamış olan bir adam, bir gün, caminin önünden geçerken, adamın birisi :

-“Namaz vakti nereye gidiyorsun? demiş ve eklemiş “Sen Müslüman değil misin?”

Adam ne desin?

-“Bari şu namazı kılıvereyim de öyle gideyim” diyerek camiye girmiş.

Gelgelelim, aklı dışarıda, hayvanlarında. Üç beş rekat namaz kılmış, bakmış, biteceği yok.

Dışarı çıkıp oğluna seslenmiş :

-“Oğlum, hayvanlara mukayyet ol. İmamla iş inada bindi.



Zengin Cenazesi



Nasrettin Hoca, bir gün zengin bir adamın cenazesine katılmış cenaze o kadar kalabalıkmış ki adamı tanıyan tanımayan adını duyan herkes oradaymış. Nasrettin hoca hem tabutun yanında yürüyor hem de sesli sesli ağlıyormuş.

Cenazeye katılanlardan biri onu teselli etmek için yaklaşmış.

– “Merhum akraban mıydı?”





Hoca cevap vermiş:

-“Yok akrabam değildi, bende ondan ağlıyorum ya!”



İnatçı



birgün üç arkadaş birbirlerine ne kadar inatçı olduklarını ispatlamaya çalışıyorlar ve herkes en çok inat ettiği anısını anlatıyormuş.

birinci inatçı anlatmaya başlamış:

“bir gün evi telefonla aradım, hanım alo demedi, ben de cevap vermedim, telefon sabaha kadar açık kaldı”demiş.

ikinci inatçı “o da bir şey mi? “ben bir gün eve geldim, kapıyı çaldım, hanım kimsin demedi, ben de kim olduğunu söylemedim, sabaha kadar kapının önünde yattım”

üçüncü inatçı ” o da bir şey mi”demiş? biz evlendiğimizde karım bana dokunmadı diye bende ona dokunmadım ve hala daha da dokunmuyorum” demiş.

iki inatçı birden;”olur mu yahu?” demiş, “sizin iki tane çocuğunuz var?”

inatçı; “inat ettim onları da sormadım”



Fark



çok şişman bir adam, çok şöhretli bir doktorun muayehanesine gidiyor, konu zayıflamak istemesi.

doktor, bir hafta kullanmak üzere, isimsiz bir hap veriyor kendisine. ilk kullandığı gece, uyur uyumaz rüya görmeye başlıyor adam.

bir saray içinde, etrafında onlarca cariye, sabaha kadar bir onunla, bir bununla, sabah uyandıgında, kan ter icinde.





her gece aynı şey, bir haftanın sonunda bütün fazla kilolar atılmış durumda. günler sonra yolda şişman bir arkadaşına rastlıyor ve nasıl kilo verdiği soruluyor.

arkadaşı anlatıyor, o da doğru doktorun calıştığı hastaneye gidiyor ve ona da aynı tedavi uygulanıyor.

ilk gece, adam rüyasında bir sarayda. etrafında onlarca adam. bizim şişman önde , onlarca adam peşinde….

başlıyor saray içinde bir koşuşturma.

üçüncü gün sonunda adam zayıflıyor ama dayanamıyor ve telefon ediyor doktora. “neden arkadaşımla benim rüyalarım farklı?…” diyor. doktor biraz düşündükten sonra soruyor:

‘siz hastaneye mi gelmiştiniz, muayenehaneye mi?”


Yorumlar