Anasayfa /  Keyifli Haberler

Pastacımıyım

Abone ol
Abone ol 19 Mart 2019 14:24

Pastacımıyım

Ermeni bir karı koca varmış.

Kadın çok titizmiş kocası ise vurdum duymaz ve umursamaz birisiymiş.

Bir gün evin çamaşır makinesi bozulmuş.

Kadın kocasına durumu iletmiş.

Adam da umursamaz bir şekilde

-“Zoben tamircidir” demiş.

Neyse aradan bir kaç gün geçmiş ve kadın tekrar çamaşır makinesinin arızasını kocasına hatırlatmış.

Adam bu esnada gazete okuyormuş ve

gazetenin tepesinden bakarak tekrar,

-“Zoben tamircidir” demiş.

Kocasından ikinci kez de aynı davranışı gören kadın bir daha kocasına bu konuyu açmamış.

Aradan epey bir zaman geçmiş ve artık kadında hiç bir temizliğe bakmıyormuş.

Artık her tarafı pislik götürür hale gelmiş. Bu durumu en sonunda farkeden koca karısına sormuş,

-“Hanım çamaşır makinesi arızlı idi, ne yaptın” demiş.

Kadında,

-“Baktım senden fayda yok bende komşunun oğlundan yardım istedim oda tamir etti” demiş.

Koca bunun üzerine karısına,

-“Peki çocuğa tamir karşılığında kaç para verdin?” demiş.

Kadında cevaben,

-“Çocuk benden para istemedi” demiş.

Koca da,

-“Peki ya ne istedi” demiş.

Karısı ise,

-“Teyze ya bana pasta yaparsın ya da bir kere verirsin dedi” demiş.

Kocasıda,

-“Tabiki sende pasta yaptın değil mi?” demiş.

Karısı ise,

-“Zoben pastacıdır” demiş.



BONUS FIKRA



Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar.

İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur.

Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp:

“Çok ilginç! Sen erkeksin, ben de kadın.

Arabalarımız mahvoldu, ama ikimizde hiçbir şey olmadı.

Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatimizin sonuna kadar huzur içinde birlikte yaşamamız için bir işarettir” der.

Müthiş heyecanlanan adam:

“Evet, galiba haklisin” diye cevap verir.

Kadın şaşkınlıkla:

“Bak, arabam hurdaya döndü ama bir sise şarap sapasağlam.

Bu kesin bir işaret.

Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız” derken, şarap şişesini adama uzatır.

Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir.

Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır.

Bunun üstüne adam sorar:

“Sen içmeyecek misin ?”

Kadın cevap verir:

“Hayır, ben polisi bekleyeceğim!”



Temel’in Gazeteleri



Temel ile Fadime yeni evlenmişler.

Temel her sabah dağın eteğindeki kasabaya inip gazete alıyormuş.

Bir ay, iki ay, üç ay derken Temel bu işten bıkmış ve Fadime’ye;

─ Bundan sonra gazetelerimi sen alacaksın Fadime, demiş.

Fadime de kabul etmiş ve her sabah kasabaya inip bir tane gazete almaya başlamış.

Bir ay, iki ay, üç ay derken Fadime her sabah o kadar yolu yürümekten bıkmış.

‘Bu işin daha kolay bir yolu olmalı’ demiş kendi kendine.

Sonra da kendince bir çözüm bulmuş; kasabaya ilk indiğinde yedi tane gazete almış ve her gün birini Temel’e vermeye başlamış.

Birinci gün, ikinci gün, üçüncü gün derken yedinci gün Temel gazeteyi alıp biraz göz gezdirdikten sonra Fadime’ye dönmüş ve;

─ Fadime, bu dünyada ne kadar çok salak adam var.

Aynı adam aynı ağaca aynı arabayla yedi gündür çarpıyor, demiş.



Haberler



seyahatten dönen ev sahibi havaalanından bahçıvanına telefon açmış, konuşuyorlar:

– nasıl, her şey yolunda mı?

– yolunda… küreğin sapı kırıldı, şu anda onu tamir ediyordum.

– neden kırıldı?

– köpeğinize mezar kazarken zorlamışım, ondan kırıldı.

– nee! köpeğim mi öldü?

– maalesef havuza düştü?

– benim köpeğim çok iyi yüzerdi; havuzda nasıl ölür?

– havuzun suyu boşalmıştı, atlayınca betona çakıldı.

– havuzu yeni doldurtmuştuk, neden boşalttınız?

– itfaiyeciler evdeki yangını söndürürken ilave suya ihtiyaç duydular.

– neee evde yangın mı çıktı?

– evet efendim. annenizin vefatı dolayısıyla taziyeye gelenlerden biri yanık sigara bırakmış.

– annem mi öldü? yahu kadın daha iki hafta önce sapasağlamdı?

– haklısınız da… yatak odanızda karınızla en yakın arkadaşınızı aynı yatakta görünce kalbine inmiş.

– yahu hiç pozitif bir haber yok mu adam sende?

– var efendim… geçen gün siz aids testi yaptırmıştınız ya… sonucu geldi, pozitif…



İşimizi Dikkatli Yapmazsak



Tıp fakültesinde ilk kez kadavra başına toplanan öğrenciler baya bi merak ve ilgiyle kadavrayı incelemektedirler…

Profesör dersine başlar .

Ve tıpta iki şey doktorlar için çok önemlidir der.

İlki insan vücuduyla ilgili hiçbir şey sizin için iğrenç olmamalıdır…

Örneğin ;der hemen ardından parmağını cesetin kıçına sokar ve çıkartıp kendi ağzına götürür.

Hadi bakalım sizlerde aynı şeyi yapınız..!

Öğrenciler şok içinde hepsi duraksar ama bakarlarki Prof çok ciddi …

İstemeye istemeye hepsi sırayla kadavranın kıçını parmaklayıp sonrada emerler .

Öğrencilerin hepsi bu işin tadına bakıp berbat bi hale gelmişken Prof konuşmaya devam eder.

Bir tıp doktoru için en önemli ikinci şey gözlemdir der,ve devam eder

“ben kadavranın kıçına orta parmağımı soktum ve ağzıma işaret parmağımı götürdüm”

Ve siz şimdi dikkat etmenin ne kadar önemli olduğunu öğrenmiş bulunuyorsunuz..

Sonuç olarak Neymiş arkadaşlar ?

İşimizi dikkatli yapmazsak b*ku yeriz .




Yorumlar