Ne kadar keselim
Abone olNe kadar keselim
Temelin şeyi o kadar uzundurkiii çorap giyer başına ama sürekli
de paçasından yere temas ettiği için de çorap almaktan bıkar.
Yatar hastaneye der
– Kesin şunu biktum çorap almaktan.
– Ok der doktorlar yat.
Başlarlar ameliyata hemen.
– Tuu der doktorun biri ne kadar keselim demeyi unuttuk narkozda
verdik n’olacak şimdi?
Diğeri
– Sorun yok adresi var eşine sorarız
açarlar telefonu karşıdaki Fadimedir
-Buyrun der pen eşiyum.
Dr.
-ya özür dileriz hastanemize yattı da ne kadar keselim demeyi
unutmuşuz. sahi ne kadar keselim?
Fadime
– Madem tıp o kadar ilerledi. ayaklarını uzatsanız olmaymı?
BONUS FIKRA
Onu Bana Geri Getiriyor Sandım
Sürücü dikiz aynasında kendisini izleyen polisi farkedince kaçabileceğini düşünerek basmış gaza. Ancak polisi atlatamayacağını anlayınca, pes edip çekmiş kenara.
Polis arabasından inmiş. Kızgın bir sesle:
– “Bana bak, çok yorgunum, üstelik keyfim de kaçık. Mantıklı bir özür söyle yoksa yaktım çıranı!”
Sürücü:
– “Karım geçen ay bir polisle kaçtı. Aynada sizin aracınızı görünce, kaçtığı polis onu bana geri getiriyor sandım…”
Mafya Babası Fıkrası
Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. Seçtiği adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu.
Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular.
Tercüman işaretle sordu:
“Para nerede?”
Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
“Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiğinizi anlamıyorum.”
Tercüman tercüme etti:
– “Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş.”
Baba silahını çekip sağır dilsizin beynine dayadı:
– “Şimdi sor bakalım, para nerede.”
Tercüman işaretle sordu:
– “Para nerede?”
Sağır-dilsiz kan ter içinde, işaretle yanıt verdi:
– “Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda iki yüz bin dolar var.”
– “Ne söyledi?” dedi Baba.
Tercüman yanıtladı:
– “Dedi ki, hâlâ neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz cesaret istermiş.”
Fasulyenin Buğusu
Nasreddin Hoca Akşehir’de kadılık vazifesini yürütürken karşısına iki adam çıkmış. Birisi öteden beri cimriliği ile tanınmış bir aşçı, diğeri de boynu bükük bir fakir. Aşçı sözü almış;
─ Hocam, demiş, Ben bu adamdan davacıyım. Dükkânın önünde fasulye pişiriyordum. Tencerenin kenarından buğusu çıkıyordu yemeğin.
Bu adam elinde somunla geldi. Kopardığı lokmaları yemeğin buğusuna tutup başladı atıştırmaya. Nihayet koca bir ekmeği bitirdi. Ondan fasulye buğusunun parasını istedim, vermedi.
Nasreddin Hoca anlatılanları dikkatlice dinledikten sonra fakire dönüp;
─ Doğru mu bunlar? diye sormuş.
─ Evet, demiş fakir adam.
─ Öyleyse para kesesini çıkar bakalım, demiş Hoca.
Zavallı fakir, kadı efendiye karşı gelememiş. İçinde üç beş akçe bulunan para kesesini Hoca ya uzatmış. Bu sefer aşçıyı çağırmış yanına. Keseyi kulağına yaklaştırarak şıngırdatmaya başlamış. Sonra da;
─ Haydi, demiş. Aldın işte alacağını.
Aşçı;
─ Nasıl olur? diye şaşkınlığını belli etmiş. Paramı vermediniz henüz.
Hoca cevap vermiş;
─ Fazla uzatma, yemeğin buğusunu satan paranın da sesini alır elbet!
Kayınvalide ve Damatları
Üç damadı olan bir kayınvalide, damatlarının onu sevip sevmediğini anlamak ister…
Bir gün büyük damatla gezintiye çıkar ve sahilde gezinirken denize düşer (atlar). Damat hemen peşinden atlayarak onu kurtarır.
Bir sonraki gün damat kapıda sıfır bir peugeot 206 görür, camın üzerinde şu not vardır;
“Beni kurtardığın için teşekkürler. Seni seven kayınvaliden”.
Başka bir gün ortanca damatla gezintiye çıkarlar ve kayınvalide yine suya düşer.
Ortanca damat da hemen peşinden atlar ve kurtarır. Ertesi gün kapıda bir Ford Focus, ve ön camında bir not;
“Beni kurtardığın için teşekkürler. Seni seven kayınvaliden”.
Aynı senaryo küçük damatla da denenir ancak, küçük damat bunun daha önce olması gerektiğini düşünür ve kılını bile kıpırdatmaz.
Kayınvalide boğulur.
Bir kaç gün sonra kapıda son model Porsche Carrera GT, ve ön camında bir not:
“Teşekkürler. Seni seven kayınpederin”.