Anasayfa /  Keyifli Haberler

Ne Burun Varmış Adamda

Abone ol
Abone ol 22 Şubat 2019 18:57

Ne Burun Varmış Adamda

Adamın biri bir lokantaya girer, garson gelir, adam çatal bıçağı şöyle bir koklar.

– Ooo der, bugün taskebap harika.

Garson siparişi alıp aşçıbaşına sorar.

-Günün en güzel yemeği ne?

-Taskebap.

Garson “vay anasını der”.

Üç gün sonra adam aynı lokantaya gelir, gene çatalı bıçağı koklar.

– Ooo der, karnıyarık enfes.

Garson gene sorar açşıbaşına en güzel yemeği,

tabii karnıyarık!..

Birkaç gün sonra adam gene gelir, garson adamı görünce fırlar, çatal bıçağı kapar, bulaşıkçı kadına gider.

– Yahu Kezban şunları bi popona sürtsene.

Ve götürür adamın masasına, koklar gene bizimki çatalı bıçağı ve gözleri açılır

– Yahu Kezban, burada mı çalışıyor?.



Mavi Pijamalı Adam



Adam işten çıkmadan önce karısını evden arar;

– Tatlım , patron bir kaç arkadaşıyla beraber komşu şehirdeki büyük gölde balık avlamaya gidecek, benim de gelmemi istiyor. Bu hafta sonunu orada geçireceğiz. Bu benim terfi almam için iyi bir fırsat. Benim için yeteri kadar giysi ve olta takım çantamı hazırlar mısın? Direk ofisten çıkacağız ve geçerken evden çantaları alırım. Haaa, yeni ipek mavi pijamamı da koymayı unutma.

Karısı biraz işkillenir fakat kocasının istediklerini yapar. Hafta başında adam eve gelir, biraz yorgundur ama iyi gözükmektedir. Karısı onu karşılar ve çok balık tutup tutmadığını sorar.

Adam: “Ha, evet epey balık tuttuk. Fakat sana söylediğim pijamayı çantaya koymamışsın.”

Karısı: “Oltanın bulunduğu takım çantasına koymuştum”.



Yılın Fıkrası



Ali 3 ncü sınıfa giden zeki bir çocuktur.

Bir gün öğretmeni Ali’ye ‘Siyaset’ nedir diye sorar.

Ali düşünür ama o çocuk aklıyla cevap veremez.

Eve gider kitaplara bakar ama hiçbir şey anlayamaz.

O da babasına sormaya karar verir.

—Baba, Siyaset nedir?

—Baba düşünür. Ali’ye uygun bir yolla anlatmak ister.

—Bu evde parayı getiren kim oğlum?

—Sen…

—Ben kapitalist rejimim.

—Peki, parayı alıp bizim yiyecek içecek ve giyecek gibi ihtiyaçlarımızı karşılayan kim?

-Annem…

—O da hükümet.

—Peki, küçük kardeşinle kim ilgileniyor?

—Dadım…

—Dadın işçi, kardeşin gelecek, sen de halksın o zaman.

Ali her şeyi not alır ve uyur.

Gece garip seslerle uyanır.

Bir de bakar ki kardeşi ağlıyor.

Yanına gidince altına pislediğini anlar.

Hemen annesini kaldırmaya gider.

Ama ne yaparsa yapsın anne kalkmaz.

Bu arada salondan gelen sesleri merak eder ve salona gider.

Babasıyla dadısını uygunsuz yakalayan Alinin ağzından aynen şu kelimeler dökülür:

—Kapitalist rejim işçiyi sömürüyor, hükümet uyuyor, gelecek bok içinde, halk ne yapsın…???



Antika Semer



Amerikalı bir antikacının yolu Türkiye’ye düşmüş, hayvan pazarının birinde geziyormuş. Birden, önünde ihtiyarca bir adamın durduğu, zayıf mı zayıf, hasta bir eşek görmüş; ancak dikkatini çeken, bu zavallı eşeğin üzerinde gördüğü, oldukça eski ve son derece değerli semermiş.

Antika kültürü olmayan bu zavallı ihtiyardan semeri son derece ucuza satın alabileceğini düşünerek pazarlığa başlamış. Sıkı bir pazarlıktan sonra, eşeği normal fiyatının 4-5 katına satın almak üzere anlaşmış.

Milyonlarca dolar değerinde semeri, 4-5 eşek parasına aldığı için sevinmeye tam başlamışken, ihtiyar oradaki bir çocuğa seslenmiş:

– “Oğlum, kalk da ahırdan yeni bir semer getir beyefendi için, bu eski semerle göndermeyelim onu!” Amerikalı tutuşmuş haliyle:

– “Benim için sorun değil, zahmet etmeyin..” filan derken bayağı bir dil dökmüş. En son bizim ihtiyar dayanamamış:

– “Boşuna uğraşma beyim, biz o semerle çok eşek sattık!”



Pizzacı



Fabrikanın patronu, müdürünü yanına alarak ani bir baskınla Fabrika içinde personeli kontrole çıkar. Dolaşırken tembel tembel oturan bir genç görür ve çok sinirlenir. Gence dönüp;

– Haftalığın ne kadar senin?

– 300 dolar efendim.

Patron cüzdanını çıkarır ve gence 300 doları uzatır.

– İşte haftalığın şimdi git bir daha gelme!

Genç 300 doları alır ve oradan gider.

Patron müdüre dönerek:

-Bu genç ne kadar zamandır burada çalışıyordu?

Müdür:

-O genç burada çalışmıyor efendim yalnızca pizza siparişimizi getirmişti.



Berber



Galatasaraylının biri berberde saçını kestiriyormuş. Berberin durduk yerde “İlk gittiğin maçı anımsıyor musun?” diye soracağı tutmuş:

“Evet, ne olacak?” demiş bizimki sinirli sinirli. Berber;

– Hangi maçtı?

– Bir Fenerbahçe maçıydı.

– Kadıköy’de mi?

– Evet, oradaydı.”

Aradan bir-iki dakika geçmiş. Berber yeniden sormuş:

– Hangi maçtı demiştin?

– Fenerbahçe maçı.

– Nerede nerede?

– Kadıköy dedik ya!

Bir-iki dakika sonra yine aynı hikâye:

– Demek hayatta gittiğin ilk maç bir Galatasaray – Fenerbahçe maçıydı ha?

Bizimki sinirlenerek:

– Evet, be, Fener maçı dedik ya!

Berber bir kaç dakika sonra aynı konuyu bir daha açmaya kalkışınca bizimki isyan etmiş:

-Kardeşim, ilk gittiğim maçın Fener maçı olduğunu elli kere söyledim. Niye yeniden yeniden soruyorsun?

Berber açıklamış:

– Fener deyince saçların diken diken oluyor da, daha rahat kesiyorum.



22 No’lu Karayolu



Amerika’da 22 no’lu karayolunda, devriye görevi yapan bir otoyol polisi arabasından yolu takip ederken, bir araba görmüş.

Bu aracı radarla incelemiş ve minimum 50 km. ile gidilmesi gereken yolda bu aracın tam 22 km./saatle gittiğini fark etmiş. bu araba yolu tıkıyormuş. ve aracı durdurup sürücüyü uyarmaya karar vermiş. ve aracın peşinden gidip aracı durdurmuş, birde ne görsün.

Aracı kullanan çok yaşlı bir teyze. ve yanındada çok korkmuş bir köpek var. polisi görünce yaşlı sürücü:

polis bey çok mu hızlı gidiyordum? diye endişe ile sormuş.

Polis demiş ki;

hanımefendi, hızlı değil, aksine çok yavaş gidiyorsunuz ve bütün otoyol trafiğini etkiliyor! radardan gördüğüm kadarıyla 22 km.hızla gidiyorsunuz.

Yaşlı teyze:

ama, otoyolun girişinde 22 yazıyordu ve bende bu hıza uymak istedim!

Polis:

Teyzeciğim,

O 22 otoyolun numarası. bu yolda min. 50 km hızla gitmelisiniz.

Kadın tamam, bundan sonra hızlanacağım demiş.

Polis tam kendi arabasına giderken, gözü yine yanda oturan, korkmuş köpeğe kaymış. ve sormaya karar vermiş sürücüye.

Teyzeciğim bir şey sorabilir miyim? bu yanında oturan köpeğin nesi var? çok korkmuş gözüküyor, sanki dilini yutmuş gibi!

Kadın şöyle cevap vermiş:

“Valla bende anlamadım, 250 no’lu karayolundan çıktıktan beri böyle..”



Temel’den İnciler



KİMİNLE EVLİ?

Mahkemede hakim, Temel’e sormuş:

– Kiminle evlisin?

– Bizum kariylan!

Hakim sinirlenmiş:

– Eee, herhalde, sen hiç erkekle evlenen duydun mu?

– Duydum tabi, nasıl duymadum!..

– Kimmiş? der hakim Temel’de;

– Bizum kari.

————————————–

NESİ VAR?

Temel, eczane açar. İlk müsterisi gelir:

-Bana bir sinek ilaci verir misiniz?

Temel:

-Tabii, sineğunuzun nesi var?

————————————–

BAS GAZA

Tırcı Dursun’la muavin Temel, kamyonlarına altı metre yüksekliğinde mal yüklemiş giderlerken, birden bir tünel ve önünde bir uyarı işareti görürler:

“Azami yükseklik 4,5 metre”.

Muavin Temel, etrafa dikkatlice baktıktan sonra Dursun’a döner:

-Bas gaza usta! Etrafta polis molis yok…

————————————–

ŞİMDİ GELDİM

Temel, bir binanın altıncı katından düşer. Hemen etrafına bir kalabalık toplanır. Yoldan geçen biri kalabalığı yararak, yaralı Temel’in üzerine eğilip sorar:

-Ne oldu?

Temel, zorlukla:

-Vallahi bilmeyrum. Ben de şimdi celdum.

—————————————

ÜSTÜNE ETME

Temel, Almanya’dan gelen arakadası Dursun’u lokantaya götürür.

Garsona:

-Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et, der.

Dursun:

-Baa da aynısından, ama üstüne etme!

—————————————-

BİRA

Temel bir seyahate çıkmış, otele gitmiş ve odasına yerleşmiş.

Canı bira çekmiş

Laz olduğu anlaşılmasın diye prova yapmaya karar vermiş.

-“Pana pir pira… olamadı”

-“Pağa bir pira… gene olmadı”

-“Bana bir bira” demiş ve tamam demiş inmiş aşağıya.

Adama demiş ki:

-“Bana bir bira.”

Adam sormuş:

-“Sen lazmisin?”

Temel de;

-“Nerden anladın?”

-“Burası resepsiyon, bar karşıda…”

—————————————-

PİJAMA

Birgün Temel dursun’a misfirliğe gitmiş ve aniden bastıran şiddetli yağmur Temel’i zor durumda bırakmış.

Dursun, Temel’e :

-“Temel ,sen bu yağmurda bir yere gidemezsun, pu gece pizde yatarsun.”

Temel:

-“Olur, bu gece burdayum” der ve Temel Dursun’nun olmadığı vakit ortadan kaybolur.

Aradan zaman geçer ve kapı çalınır.

Dursun bakar ki gelen Temel.

-“Ula Temel, nereye cittun.?”

-Eve pijamami almaya cittum da.”


Yorumlar