Anasayfa /  Keyifli Haberler

Keller Yanıma

Abone ol
Abone ol 03 Mart 2019 04:47

Keller Yanıma

Adamın biri papagan almış ama papagan bir türlü doğru durmuyormuş. ne zaman serbest kalsa kümesteki tavukları beceriyormuş.Adamın kafası bozulmuş ve ceza olsun diye papaganın kafasındaki tüylerin hepsini yolmuş.Günün birinde papaganın sahibi evde davet vermiş.Papaganı da kapıya dikmiş.Papaganın görevi davetlileri erkek ve bayan olarak ayırıp yerlerine göndermekmiş.

-Erkekler buraya bayanlar oraya…

papagan bu şekilde davetlileri ayırıyormuş.Derken kel kafalı bir adam davete gelmiş.Papagan adamı görünce

-‘Tavuk becerenler yanıma’demiş.



BONUS FIKRA



Ön Yargı



Hemşire hastane nöbetinden biraz erken çıkınca eve döndü.

Kocasını uyandırmamak için yavaşça yatak odasına girdi.

Battaniyenin ucundan 2 yerine dört ayak çıktığını görünce

beyzbol sopasını aldı ve olanca gücüyle vurdu, ardından kırarcasına bir kez daha vurdu.

Ciyaklayan bağırışlar arasında tıkanacak gibi oldu ve derhal mutfağa geçip bir bardak su içmek istedi baktı ki kocası mutfakta gazete okuyor.

Başını kaldırarak, “canım annenler bizde, babanla bizim odaya aldım, uyumamışlarsa bir hoş geldin desen iyi olur…”



Ha Bu Adam Kimdur?



Temel büyük bir yük gemisinde kaptandır ve sürekli okyanuslarda dolaşır. Bir gün Trabzon’a yolu düşmüş, köyüne gelmiş, köy kahvesinde can arkadaşı Dursun’u görmüş ve Dursun’a; -Ula Tursun gel getureyim seni gemilan uzak denizlere!” demiş Dursun kabul etmeye yanaşmamış ama nihayetinde zor da olsa ikna etmiş. Yola çıkmışlar. Büyük okyanusun ortalarına gelmişler. Dursun bide ne görsün küçücük bir adanın kenarında, saçı sakalı uzun sefil durumda yaşlı bir adam el kol sallayarak gemiye doğru bağırıyor. Dursun Temel’e sormuş: -“Ula Temel ha bu adamda kimdur?” -“La ne bileyim otuz senedur haburdan gelur giderum, o adam bana hep oyle el sallar delimidur nedur anlamadum ki.”



Uykucu



Adamın biri uykusuzluktan şikayetçiymiş.

Ancak sabaha karşı uykuya dalabiliyor, bu nedenle de çalar saati duymayıp işe hep geç gidiyormuş.

Patronunun fena halde sinirlendiğini görünce, çareyi bir doktora başvurmakta bulmuş.

Doktorun verdiği hafif bir uyku ilcının etkisiyle o gece erken saatlerde uykuya dalmış ve sabahleyin de saatin çalmasından on dakika kadar önce uyanarak hazırlanmış.

O gün ilk kez büroya zamanında varmış ve kapıda patronuyla karşılaşmış… Hayatından son derece memnun;

“-Doktorun bana verdiği uyku ilacı bir harika… Bu sabah uyanmakta hiç zorluk çekmedim…”

-Çok iyi dostum… Peki dün niçin işe gelmediniz?



Bankacılar bizi kesin bulur





Yaşlı çift evliliklerinin kırkıncı yıl dönümünde paraya kıymışlar, Avusturalya’da tatil yapmaya karar vermişlerdi.Uçağın penceresinden saatlerdir okyanusu seyrediyorlardı.

Sessizliği pilotun anonsu bozdu:”Sayın yolcularımız! Korkarım size kötü bir haberim var. Motorlarımızdan biri sustu, diğeri de susmak üzere. Acil iniş yapmak zorundayız.”

“Neyse ki altımızda haritada görülmeyen bir ada var ve sahiline inmeye çalışacağız.”

“Bunu başarabilirsek tek sorunumuz bizi bulabilmeleri için dua etmek olacak.”

Uçak minik adanın kumsalına başarılı bir iniş yaptı, kimsenin burnu kanamadı.

Uzun bir rahatlama sessizliğinden sonra adam karısının ellerini tuttu,gözlerine endişeyle baktı;

“Mona, bu ayki kredi kartı borcunu ödemiş miydin?” “Hayır sevgilim,unutmuşum. Kızdın mı?”

Adam endişeyle yine sordu: “Araba kredisinin taksitini ödemiş miydin?” “Özür dilerim canım, onu da ödememiştim.”

Yaşlı adam karısının ellerini bıraktı ve kırk yıldır yapmadığı şekilde ona sıkı sıkıya sarıldı. “Aferin”. Karısı şaşkın, korkarak sordu. “İyi misin tatlım?”

“Hiç olmadığım kadar. Çünkü bankacılar bizi kesin bulur!”



Fıkra Gibi Dolmuş Muhabbetleri





Pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi. Tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi. Birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı. Çocuklardan biri şoföre parayı uzattı:

– Abi bir öğrenci bir de Hayvan alır mısın?

***

Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer:

– Şoför bey mübarek bi yerde inebilir miyim?

– Şu ilerdeki caminin önünde bırakayım teyze seni…

***

Oğlum bu Eminönü’nden geçer mi?

– Yok teyze biz Taksim’e çıkıyoruz.

– Hah tamam oğlum siz gidin ben gelmeyeceğim.

***

Yolcu:

– Abi Heykel’e çıkıyo mu?

Şoför:

-Yok abi, yanından geçiyo.

***

Arkadaki aksi teyze öndeki uzun saçlı delikanlıya seslenir:

– Kızım şurdan bir kişi uzatır mısın?

– Ben kız değilim!

– Amaaaan ne bileyim kız mısın dul musun, uzat işte.

***

Yolcu: – Mükemmel bir yerde inebilir miyim?

Yolcunun kafası karışık sanırım, kendisi de dolmuşdakilerle birlikte güler söylediğine şoför kadını indirirken:

– Buyrun size layık değil ama!

***

Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sür çer:

– Müsait bi yerde iner misiniz?

Şoför:

– Niye sen mi kullancan???

***

Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle Taksim’e doğru gidiyoruz. Adamın biri

Beşiktaş dolaylarında gayet aceleci bir tavırla:

– Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim?

Bizim şoför olaya hakim:

– Tabi abi ayıp ettin. Al götür senden kıymetli mi…

***

İstanbul’dayiz… Dolmuşa bindik, dolmuş doldu, tam kalkıcak, elemanın biri açtı kapıyı. İçeride tıkış tıkış oturmuşuz, önde 3 kişi arkada 4

… Eleman hala bir umut sordu:

– Kaptan, yer var mı?

Şoför de arkasını dönüp cevap verdi:

– Bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım…


Yorumlar