Anasayfa /  Keyifli Haberler

Kayserili müşteri

Abone ol
Abone ol 19 Şubat 2019 21:55

Kayserili müşteri

Yahudi’nin biri pazara topal eşeğini satmak için götürür fakat alıcıyı kandırsın diye eşeğin tırnağına bir çivi çakar.

Eşeğe bir Kayserili müşteri çıkar.

Kayserili ayaktaki çiviyi görür, “içinden çiviyi çıkarırım eşek düzelir.” diye düşünür.

Parayı verir eşeği alır. Yahudi ertesi gün sağda solda övünür:

” Siz Kayserililer açık gözüz diye övünürsünüz, eşek anadan doğma sakattı o çiviyi ben çaktım alıcıyı kandırdım!” der.

Duyanlar eşeği alan Kayserili’ye koşup anlatırlar.

Kayserili elini dizine vurur:

” Tuh yahu, verdiğim para sahte olmasaydı bayağı kazıklanmıştım..! “



BONUS FIKRA



AVCI TEMEL

Altı kişilik avcı grubu, rehber olarak tuttukları tecrübeli avcı Temel’in önderliğinde ormanda yürümektedirler. Avcıların karşısına küçük bir delik çıkmıştır.

Temel:

– Yatın uşaklar yere, tavsan deliği! Bütün avcılar yere yatmıştır. Gerçekten bir müddet sonra delikten tavsan çıkmıştır. Avcılar tavşanı hemen vururlar. Yeniden yürümeye başlarlar. Bir müddet sonra karşılarına büyükçe bir delik çıkar ve Temel derki:

– Yatın yere uşaklar, hâcen tilki deliği! Avcılar yere yatar. Biraz sonra delikten tilki çıkar. Onu da vururlar. Tekrar yola koyulurlar.. Bu defa daha karşılarına büyük bir delik çıkar. Temel :

– Yatın yere uşak ayı ini ! Yere yatarlar ve çıkan ayıyı vururlar. iyice keyiflenen avcılar yürümeye devam eder. Kısa bir zaman sonra çok büyük bir deliğin başında dururlar. Acemi avcılar hep birden Temel’e bakar. Temel:

– Uşaklar ne çıkacağını ben de bilmiyorum. Fakat yatın yere, artık ne çıkarsa bahtımıza !

Ertesi gün gazetelerde şöyle yazmaktadır:

`Altı avcı tren altında can verdi…



pen piçaumi vermem!



adamın birisi bir gün, trabzon’a gitmiş, bir meyhanede oranın yerlisi bir adamla kafa demlemeye başlamışlar.

bir ara, karadenizli’nin belinde, kabzası havalı, elde oyulmuş bıçağını görmesin mi???

-bıçağına bayıldım, demiş adama, masaya bir 50 lik banknot basarak, aldım gitti!

-pen piçaumi vermem!!! demiş karadenizli….

-al, sana 100 o zaman!! diye vurmuş 100 lük banknotu masaya!!

-vermem! demiş kararlı bir şekilde karadenizli!

-oooo amma uzattın ha, demiş bizimki. bak bu son teklifim! al sana 300 tl. daha da param kalmadı!!!

-haçan sen anlamiymisun, vermeyeceğum dedum piçağumi!!!

adam takmış bi kere bıçağa!! çıkarmış bileğindeki rolex saati…

-bak arkadaş, bu var ya bu, hayatında göremeyeceğin kadar para eder. bak son teklifim, veriyon mu bıçağı?

-haçan arkadaşum, ne istersen iste, piçagumi isteme penden!!!

-sen ne kaçırdığının farkında değilsin galiba!! bak, bu saat var ya, som altındır, kadranı sedef, düğmesi de yakut.

-haydaa, sen penu anlamaysun kaliba!!! vermeyceum daaaa!!! .. hele bak….diyelum ki aldum saatinu, verdum piçagimuuu … yarin celdum kahveye, ha burda bir kahve içeceum…kalkti pirisu dedu baa “-ananu s..eyum.!!ha pen ne diyeceum ona, “altiyi çeyrek geçiii ???”



10 Dolar



yaşlı bir çift her yıl düzenlenen bir festivale giderlermiş. her yıl yaşlı adam festivalde düzenlenen “10 dolara uçak gezintisi”ne katılmak ister, her yıl da karısı itiraz eder ve şöyle dermiş:

“10 dolar 10 dolardır.”.

üç yıl beş yıl “10 dolar 10 dolardır” derken en sonunda yaşlı adam demiş ki;

“bak, artık 71 yaşındayım, bu uçağa bu sene binmezsem bir daha hiç şansım olmayabilir.” fakat karısı tınmamış ve şöyle demiş;

“10 dolar 10 dolardır”. ama bu sırada uçağın pilotu bunları duymuş ve ikisine bir pazarlık önermiş:

ikisi de uçağa binecekler, eger uçuşun başından sonuna ses çıkarmadan dururlarsa bedava. ama eğer çıt çıkarırlarsa, 10 dolar ödeyecekler.

yaşlı çift kabul etmiş. ve uçağa binmişler. pilot da bahis söz konusu olunca başlamış acayip manevralar yapmaya. taklalar atmış, uçağı kendi ekseninde döndürmüş, ani duruşlar, dönüşler, dalışlar yapmış.ama arkadan ses yok! en sonunda pes etmiş ve uçağı indirmiş. yaşlı adama dönmüş;

“bildiğim her numarayı denedim. iyi dayandınız. ikiniz de çıt çıkarmadınız.” yaşlı adam cevap vermiş:

karım uçaktan düşünce söyleyecektim ama 10 dolar 10 dolardır



Beni Gördün mü?



soyguncunun biri bir bankaya girmiş. çekmiş silahını havaya ateş etmiş. herkesin yere yatmasını istemiş.

kasalardaki paraları toplamış ve kapıya doğru yönelmiş. tam çıkacakken ordaki bir adama sormuş:

-”beni gördün mü?”

-adam şaşkınlıkla ”evet gördüm.” deyince çekmiş tabancasını adamı alnından vurmuş.

tam tekrar kapıya hamle etmiş ki; kapının yanında bir karı koca duruyor.

adama sormuş:

-”beni gördün mü?”

-adam gayet soğukkanlı bir şekilde yanıtlamış:

”valla ben hiçbir şey görmedim, ama benim hanım gördü herhalde.



Fıkra



bir akıl hastanesinde doktor hastaları kontrole geldiğinde hastaların kendi aralarında oyun oynadıklarını görmüş.

delinin biri kafasına göre sayı söylüyor diğerleri gülüyormuş. mesela ”beş” diyormuş, diğerleri kopuyormuş. bir başka deli ”on iki” diyormuş diğerleri gülmeye başlıyormuş.

doktor merak edip ”ne yapıyorsunuz siz böyle” diye sormuş. delilerden biri ”doktor bey, anlattığımız fıkralara numara verdik.

tekrar uzun uzun anlatmak yerine numara söylüyoruz diğerlerimiz hangi fıkra olduğunu anlayıp gülüyor” diye cevap vermiş.

bunun üzerine doktor ”hımm ben de katılayım size” diyerek numara söylemeye başlamış.

bakmış ki kimsenin güldüğü yok. bunun sebebini sorduğunda delilerden biri şöyle cevap vermiş:

”ee doktor bey her fıkranın bir anlatış şekli var!”.



Emzik



adam, kayserili arkadaşının latex-kauçuk ürünler yapan fabrikasını gezmektedir…

bir ara bir otomatik makinenin başına gelir ve makinadan ilginç seslerin geldiğini duyar ;

– pissst….pat. .! ……pissst ..pat..! …..pissst. …pat… ..!

– ama neden 4 ‘pisssst’tan sonra 1 ‘pat’ sesi geliyor…

arkadaşı yanıtlar ;

– her 4 prezervatiften sonra 1 tanesinin ucunu deliyoruz ondan…

adam şaşkınlıkla ve biraz da kızarak sorar..

– ama neden..? bu yaptığınız hiç hoş değil !..

kayserili cevap verir..

– öyle mi…emzikleri kime satıcaz peki…????


Yorumlar