Karınızdan Bile Daha İyi
Abone olBizim türklerden biri almanya’ya çalışmaya gidiyor birgün şehri
dolaşırken bir ilan dikkatini çekmiş ilanda karınızdan bile daha
iyi diye yazıyormuş ilanın yazılı olduğu dükkanın önüde epey
kalabalıkmış bizimki dayanamamış o da kuyruğa girmiş sırası gelen
paltosunu veya önünü açıp makinanın bölmesine sokup çıkartıyormuş
ve mutlu olarak yoluna devam ediyormuş bizimkine sıra gelince o da
jetonu atmış ve hemen önünü açarak aletini bölmeden içeri uzatmış
heyecanla beklerken birden;
– ”tıııııırrr çat” diye bir ses bizimki bir bağırıp aletini
çekmişki ne görsün aletinin ucunda kocaman bir palto düğmesi
dikili.
BONUS FIKRA
En İyi Vali
Adamın biri Erzurum’a vali tayin edilmiş. Gitmiş, görevi
devralmış. Halkı ve çevreyi tanımak için çıktığı gezilerin birinde
köy halkına sormuş :
-Şimdiye kadar Erzurum’a tayin edilmiş valiler içinde size en çok
hizmet veren hangisiydi?
Köylünün biri cevap vermiş :
-Sizden iki önceki valiydi; Mehmet Paşa.
-Yaaaa, öyle mi, peki size ne gibi hizmetler yaptı?
-Daha Erzurum’a gelirken, yolda öleni demiş!
BONUS FIKRA
Karadeniz de bir adam otele gelip resepsiyona kaydını yaptırırken görevli sordu :
– Sabah sizi kaçta uyandırmamızı istersiniz?
Adam başını salladı:
– Hiç gereği yok. Ben her sabah saat beşte kendim uyanırım.
Resepsiyonda ki görevlinin yüzü güldü :
– Aman ne iyi. Lütfen uyandığınız zaman bizi de uyandırır mısınız?
Kadın Erkek Halleri
Karımla alışveriş merkezinde dolaşırken birden önümüzden inanılmaz güzel bir kadın geçti. Nasıl oldu ben de anlamadım ama ilk defa bir kadına bu derece kilitlendim. Bu durumun farkında olan karımın şu sözleri ile kendime geldim.
“Bakma faslın bittiyse kavgaya geçeceğim!”
Dün haberlerde çıkan tekstil sektörünün krize girmesine kocamın yorumu: “Bak 1 aydır alışveriş yapmıyorsun, tekstil krize girmiş!”
“Seviyor musun?” dedim, “Seviyorum” dedi. “Ne kadar?” dedim, “Çok” dedi. “Ne kadar çok?” dedim. “Her akşam eve gelip dırdırını çekecek kadar çok…” dedi. Sustum…
Şiddetli kavgamız sırasında, “Gidiyorum ben, bitti!” dediğimde, “Dönerken mutfaktan su getir, sana laf anlatacağım diye boğazım kurudu!” diyen kocamı huzurlarınızda yılın kozalağı seçiyorum.
Lacivert ceketi, gri pantolonu, kahverengi ayakkabısı ve siyah kemerini bir arada giyen babama annemin yorumu: “Toplama bilgisayar gibi olmuşsun!”
Bir alkış da Sema ismindeki sevgilisine doğum gününde ‘semaver’ hediye eden arkadaşıma gelsin lütfen.
Bir alkış da sınava giderken, 1 GB’lık flash diske dualar atan, sonra da boynuna asan ve cevşen niyetine kullanan kardeşime gelsin.
Hafta sonu babasıyla gezmek için süslenmeyi abartan oğluma “Oğlum çapkınlık mı yapacaksınız?” diye sordum. Oğlum tüm sempatikliğiyle cevap verdi; “Evet anne, babam da bakıyor kızlara ben de. Ama senin kadar güzelini görmedik!”.
Hava Yağmurluydu
adam’ın tek’i günlerden bir gün kilise’ye gider.
amacı, “papaz’ı bulup” günah çıkartmak.
“papaz efendi benim bir günahım var, karımı aldattım” der.
“anlat evladım açılırsın, tanrı bağışlayıcıdır” der papaz.
“geçtiğimiz ay hanımla akşam yemeği için baldızın evine gittik, gece hava yağmurluydu, eve geri dönemedik. o gece orada kaldık ve ben baldızla beraber oldum” der günahkar fani.
“üzülme oğlum, sen dua et tanrı affeder” der papaz.
bunun üzerine “papaz efendi benim bir günahım daha var” diye bir mırıltı daha duyulur.
“anlat evladım, tanrı bağışlayıcıdır” der papaz.
“geçen hafta bir akşam kayın valideyi ziyarete gittim. hava yağmurluydu, gece eve geri dönemedik. o gece orada kaldım ve kayınvalide ile beraber oldum.”
papaz, yine “üzülme oğlum sen duanı et” diye öğüt verir.
bunun üzerine günah çıkartan fani bakar ki, ortam uygun, sözüne devam eder:
“dün gece de çalışmak için sekreterimin evine gittim. hava yağmurluydu, bu sebepten eve geri dönemedim. o gece de orada kaldım ve sekreterimle beraber oldum.”
papaz bu laf’ı duyunca, hemen kafasını pencereden dışarı uzatır:
“hava bozuyor, yağmur yağmadan bastır git.”
Acemi Avcılar
Dört kişilik acemi avcı grubu, tecrübeli avcı olan Temel’in önderliğinde ormanda ilerlemektedirler. Karşılarına küçük bir delik çıkar.
Temel: “Yatın yere, tavşan deliği!”
Bütün avcılar yere yatarlar. Gerçekten bir müddet sonra delikten
tavşan çıkar. Avcılar hemen vururlar.
Tekrar yürümeye başlarlar. Bir süre sonra büyükçe bir delik çıkar
karşılarına.
Temel: “Yatın yere, tilki deliği!”
Yatarlar. Biraz sonra tilki çıkar. Onu da vururlar. Tekrar yola düşerler. Bu defa daha büyük bir delik çıkar.
Temel: “Yatın yere, ayı ini!”
Yatarlar ve çıkan ayıyı vururlar. İyice keyiflenen avcılar yürümeye devam ederler. Kısa bir zaman sonra kocaman bir deliğin başında dururlar. Acemiler hep birden Temel’e bakar.
Temel: “Uşaklar ne çıkacağını ben de bilmiyorum. Ama yatın yere, ne çıkarsa bahtımıza! ”
Ertesi gün gazetelerde:
“Dört avcı tren altında can verdi…”