Anasayfa /  Keyifli Haberler

Her Şerde Vardır Bir Hayır

Abone ol
Abone ol 09 Mart 2019 00:35

Her Şerde Vardır Bir Hayır

Zamanın birinde soylu,görkemli, şaşasına çok düşkün bir hükümdar yaşarmış.

Bu hükümdar astığım astık ; kestiğim kestik sözümün üstüne söz tanımam anlayışında bir hükümdarmış.

Bir gün en sevdiği vezirini yanına alarak ordusuyla birlikte geyik, tavşan ne bulursak diye ava çıkmış.

Bir geyik belirmiş hükümdar hemen sarılmış ok ve yayına tam geyiği vuracak ok elinden kurtulur ve dört parmağını kopartır.

Çok sevdiği veziri vardır bun dada bir hayır der.

Hükümdar bunda ne hayır olacak be mel un der parmaklarım koptu sen bunda hayır vardır dersin atın bunu zindana der ve veziri zindana atarlar.

Aradan yıllar geçer aynı hükümdar yine ordusunu da yanına alarak ava gider ama bu sefer ormanın derinliklerinde ormanın yerlileri bunları tuzağa düşürür ve tüm orduyu katlederler…!

Yerliler hükümdara dokunmazlar serbes bırakırlar, hükümdar tek başına yerlilerin elinden kurtulmanın sevinci ile tahtına döner.

Hükümdar soyundan kimse kalmayınca zindandaki veziri aklına gelir ve onu oradan kurtarır.

Olanı biteni vezire anlatır ve ben sana çok kızmıştım ama bak şimdi senden başka kimse kalmadı koca sarayda der.

Vezir yüzünde hafif bir tebessüm ile sevgili hükümdarım sizin parmaklarınız koptuğunda vardır bunda da bir hayır demiştim ya..!

O yerliler sizi uzuvlarınız (parmaklarınız ) eksik olduğu için sizi öldürmediler azat ettiler;

parmaklarınız kopmasaydı sizde tehlike arz edecektiniz ve sizi de ordunuz la birlikte öldüreceklerdi parmaklarınızın kopması sizin canınızın kurtulmasına hayır etti der ve devam eder işte bu işte de vardır bir hayır diye söylemiştim ama siz beni yanlış anladınız der…!



BONUS FIKRA



Psikoloğa giden bir adam derdini anlatıyordu.

─ Geceleri uyuyamıyorum efendim.

Sürekli yatağın altında biri var gibi geliyor.

Yatağın altına girip orada uyumayı deniyorum.

Bu defa da yatağın üstünde biri var gibi geliyor…

Adamı dikkatle dinleyen psikolog;

─ Hallederiz bu saplantıyı, demiş.

Bana haftada iki kere geleceksiniz.

6 aylık bir tedavi sonunda sizi iyileştireceğimi umuyorum.

Adam sormuş;

─ Her viziteye ne kadar ödeyeceğim?

─ Her vizite 200 TL. Bu hesaba göre 6 ayda 9.600 TL ödeyeceksiniz.

Adam gitmiş, o gidiş…

Psikolog, birkaç ay sonra adama sokakta rastlamış ve sormuş;

─ Ne oldu, hastalığınız?

─ 10 TL’ye hallettim…

─Nasıl oldu?

─ Sizden çıktıktan sonra, ilerideki bara uğradım.

Biramı içerken, barmene hastalığımı anlattım.

‘Karyolanın bacaklarını kes’ dedi…

Kestim, mesele halloldu!



İşkembeci



adamin biri iskempe corbasinin hastasiymis ve köyden sehre indiginde sehir merkezindeki corbaciya gidiyormus.

gel zaman git zaman asci ile tanismi ahbap olmus.

asciya bir gün demiski:

– ben sehre her indigimde size geliyorum ama her zaman sehre inemiyorum.

sunu nasil yaptigini bana anlatirmisin arada evde yapsam.

aşçı kırmamış anlatmış. eve gitmiş yapmış. ama bir seyler eksik o tadi vermemis.

yine sehre indigi bir gün corbayi ictikten sonra asci ile konusmus.

evde denesede ayni tadi alamadigini söylemis.

asci demis ki:

* anlat bakayim nasil yaptın

– önce iskembeleri söyleeee güzel bir temizledim.

*aaaa olmadi demis.



Tarikat



temel tarikata girmek için başvurmuş.

şeyhin karşısına çıkarmışlar.

şeyh temel’e:

– “olur, ama 3 hafta karınla yatmayacaksın” demiş.

neyse aradan üç hafta geçmiş ve temel şeyhin önüne tekrar gelmiş. şeyh sormuş:

– “temel tamam mı? sabredebildin mi?” temel:

– “valla, ilk hafta hiç problem yoktu. ikinci hafta sabrım çok zorlandı ama dayandım.

üçüncü hafta, benim karı üst raflardan bir iki paket almaya çalışıyordu, hatunun bacakları gözükünce içim gitti.

daha sonra paketler yere düştü. benim karı da paketleri almak için eğilince dayanamadım.” şeyh:

– “aaaa olmadı şimdi. biz seni tarikata alamayız.”

temel:

– “sittiret tarikatı! bizi artık migros’a da almıyolar!”



cigut adam



adamın biri Acerbeycan’a gider.

atlar bir taksiye ama taksi öyle böyle degil allaha amenet gidiyor. birak cevreyi ülkeyi dahi tanimadigi icin laf etmez.

ancak kirmizi isigi roket gibi gecince dayanamayip:

– soför bey bari kirmizi isikta dursaydiniz (nazik ve tedirgin)

ancak cevap kendinden cok emin gelir:

– cigut(yiğit) adam kirmizi isikta durmaz.

bizim ki susar aracin koltuguna daha da sarilir.

yesil isiga yaklasirken beklenin tersina arac yavaslar herif saga sola bir göz atar ve kontrollu bir sekilde yesil isiktan gecer.

bizim ki

– allah allah ne tuhaf söförsun arkadas. yesilde az daha duracaktin.

cevap bu sefer kendinden daha da emin ve mantiklidir:

– baska cigut adamlar da cikabulur.


Yorumlar