Anasayfa /  Keyifli Haberler

Hayat Arkadaşı

Abone ol
Abone ol 01 Mart 2019 01:46

Hayat Arkadaşı



Orta yaşlı zengin ve dul bir kadın artık hayatını yanlız geçiremeyeceğini anlayarak gazeteye bir ilan vermiş;

– ”Zengin bir dul bayan hayatını paylaşabileceği bir hayat arkadaşı arıyor yanlız aşağıda yazılı şartlarıma uyması gerekir”.

1. – ”BENİ DÖVMEYECEK”.

2. – ”BENİ BIRAKIP KAÇMAYACAK”.

3. – ”YATAKTA SÜPER OLACAK”.

Aylarca telefon çaldı. Ev mektuplardan geçilmedi ve kapının zili durmadı ama sonuçta kadın hiçbirini beğenmedi ve kendine uyğun bulamadı. Bir gün kapı çaldı, kadın kapıyı açtığında yerde paspasın üzerinde yatan kolları ve bacakları olmayan bir adam gördü.

– ”Kimsin? Ve burada ne yapıyorsun?”.

– ”Merhaba, artık aramanız gerekmiyor, bugün şanslı gününüz ve ben hayallerinizdeki erkeğim bakın kollarım yok sizi dövemem bacaklarım yok istesem’de kaçamam!”.

– ”Eee.. Yatakta süper olduğunu nerden çıkardın?”.

– ”Kapıyı neyle çaldık sanıyorsun”…



BONUS FIKRA



Maşallah



Amerikalı köklü bir taşıma firmasının yetkilisi Türkiye’ye taşımacılık alanında yatırım yapmak için araştırma yapmaya geliyor. Gerekli incelemeleri yaptıktan sonra şöyle bir rapor sunuyor:

“Türkiye’de yapmış olduğum araştırmada çok büyük bir firma buldum.Bir türlü yetkileriyle görüşemedim, ama neredeyse bütün kamyonetlerde o firmanın yazısı yazıyordu.Hemen bu firmayla irtibata geçmeliyiz”

Kamyonlardaki yazıda şudur: MAŞAALLAH



Baba Mesleği



Üç öğrenci babaları ile öğünmektedir, birincisi: Benim babam çok usta tamircidir, en külüstür arabayı bile jet gibi çalışır hale getirir.

İkincisi benim babam çok büyük sıvacıdır en çirkin evi bile bir sıvadı mı güp güzel hale getirir.



Sonuncu öğrenci benim babam körlerin gözlerin bir anda iyi eder, tekerlekli sandalyedekileri yürütür hatta kolu olmayanların kollarını çıkartır, iki öğrenci dönüp sormuşlar Baban evliya mı?

Çocuk cevap vermiş hayır zabıta!



At



Karı koca kahvaltı yaparlarken kadın bir anda elindeki tavayı kocasının kafasına geçirir. Ne olduğunu anlamayan kocası şaşkınlıkla durumu sorar. Kadın:

– Dün pantalonunu yıkarken içinde üstünde Çiğdem yazan kağıt buldum.

Bunun üzerine kocası;

– Karıcım o gecen gün üzerine bahis oynadığımız atın ismiydi der.

Bu açıklamayı yeterli bulan kadın pürneşe içinde kahvaltısına devam eder.

İki gün sonra yine kahvaltıda bu sefer daha büyük bir tava ile kocasının kafasına öyle bir vurur ki koca bir kaç dakika kendini bilmeden masa üstünde yatakalmıştır.

Ayılınca karısına yine durumu sorar ve kadın cevap verir.

– Dün senin at aradı…



Amerikalı Bilim Adamı



Karadenizliler, bir konferans düzenlerler.

Bu konferansa konuşmacı olarak unlu bir Amerikalı bilim adamı da davet edilir. Amerikalı konuk, bir hafta erken gelir, hem tatil yapar hem de Türkleri yakından tanıma fırsatı bulur.

Karadenizliler ile Amerikalı bilim adamı hemen her konuda anlaşırlar, uyum içinde konferans biter.

Ayrılık günü gelir, Karadenizlileri alır bir düşünce.



Biz bu değerli bilim adamına ne alalım? Aralarında toplanırlar, başkan konunun önemini vurgulamak için der ki:

`Biz bu Türk dostu, değerli bilim adamına nasıl bir hediye alalım ki bizi unutmasın? Hem kullanışlı bir şey olsun, hem her eline aldığında bizi hatırlasın?`

Salonda kısa bir sessizlik olur, arka sıralardan

Temel elini kaldirir: `Sünnet ettirelim!!!



22 No’lu Karayolu



Amerika’da 22 no’lu karayolunda, devriye görevi yapan bir otoyol polisi arabasından yolu takip ederken, bir araba görmüş.

Bu aracı radarla incelemiş ve minimum 50 km. ile gidilmesi gereken yolda bu aracın tam 22 km./saatle gittiğini fark etmiş. bu araba yolu tıkıyormuş. ve aracı durdurup sürücüyü uyarmaya karar vermiş. ve aracın peşinden gidip aracı durdurmuş, birde ne görsün.

Aracı kullanan çok yaşlı bir teyze. ve yanındada çok korkmuş bir köpek var. polisi görünce yaşlı sürücü:

polis bey çok mu hızlı gidiyordum? diye endişe ile sormuş.



Polis demiş ki;

hanımefendi, hızlı değil, aksine çok yavaş gidiyorsunuz ve bütün otoyol trafiğini etkiliyor! radardan gördüğüm kadarıyla 22 km.hızla gidiyorsunuz.

Yaşlı teyze:

ama, otoyolun girişinde 22 yazıyordu ve bende bu hıza uymak istedim!

Polis:

Teyzeciğim,

O 22 otoyolun numarası. bu yolda min. 50 km hızla gitmelisiniz.

Kadın tamam, bundan sonra hızlanacağım demiş.

Polis tam kendi arabasına giderken, gözü yine yanda oturan, korkmuş köpeğe kaymış. ve sormaya karar vermiş sürücüye.

Teyzeciğim bir şey sorabilir miyim? bu yanında oturan köpeğin nesi var? çok korkmuş gözüküyor, sanki dilini yutmuş gibi!

Kadın şöyle cevap vermiş:

“Valla bende anlamadım, 250 no’lu karayolundan çıktıktan beri böyle..”



Helallik



temel akciğer kanseri olmus. doktorlar iki aydan daha fazla yaşaman mucize olur demisler ve ümitsiz oldugu icin tedaviye de son vermisler.

ölecegini anlayan temel , butun eşiyle dostuyla helalleşmeye karar vermis. fakat bizim temel gördüğü herkese kendisinin aids hastaligina yakalandigini ve iki ay içinde öleceğini anlatıyor ve haklarını helal etmerini istiyormuş. tabii bunu duyanlar temel’e helallik veriyorlarmiş ama bir yandan da elini bile son bir defa sıkıp, kucaklaşmaktan kaçınıyorlarmış.

temel’in en iyi arkadaşi dursun temel’in bu yaptığını duyunca sormuş:

– yav temel, anladık sen kanser oldun ölecen, neden millete aıds oldum diyon, bak herkesi bir korku sardı, demiş.

temel;

– yav tursun, öyle de ölecez böyle de ölecez, bari kariyi sağlama alalim.



Kapitalizm Hikayesi



Kapitalizmin iç yüzünü anlatan ufak bir fıkra,

Bir zamanlar köyün birine bir adam gelmiş ve tanesi 10$ ‘dan maymun alacağını söylemiş. Köyde çok maymun olduğu için köylüler sevinçle ormana koşup maymunları yakalamaya başlamışlar.

Adam, binlerce maymunu 10$ dan satın alınca ortalıkta maymunlar azalmış, yakalaması zorlaşmış.

Köylüler tam maymun yakalamaktan vazgeçecekken adam tanesine 20$ vereceğini söylemiş. Tekrar heveslenen köylüler tekrar maymunları yakalamaya başlamışlar.



Bir süre sonra da fiyatı 25$ a çıkarmış. ancak bırak yakalamayı, maymuna rastlamak bile çok zorlaşmış.

Bunun üzerine adam fiyatı 50$ a çıkardığını, ancak kendisinin işi olduğu için şehre gitmesi gerektiğini, yardımcısının onun yerine alım yapacağını söylemiş.

O yokken yardımcısı köylülere demiş ki; şu büyük kafesteki maymunlar var ya ben onların tamamını size tanesi 35$ dan satayım, siz de adam gelince ona 50$ dan satarsınız.

Köylüler bütün birikimlerini bir araya toplayarak bütün maymunları satın almışlar. Sonra ne adamı nede yardımcısını bir daha gören olmamış.

1 milyar insanın susuz

2 milyar insanın elektriksiz

3 milyar insanın aç yaşadığı kapitalist bir dünyada bu hastalığa konulmuş basit bir teşhis, basit bir fıkradır…


Yorumlar