Anasayfa /  Keyifli Haberler

Erzurumlu Ölmüş

Abone ol
Abone ol 08 Nisan 2019 06:00

Erzurumlu Ölmüş

Bir gün Erzurumlu bir adam ölür ve mezara gider.

Adamın karşısına iki tane melek gelir ve ortaya bir terazi gelir.

Günahlar sol sevaplar sağ kefeye gelir.

Sonuçta günahlarla sevaplar eşit gelir.

Artık cennete mi cehenneme mi gitme kararı Erzurumluya kalmıştır.

Melekler sormuş “nereye gitmek istersin?” diye.

Adam “neresi daha sıcak?” diye sormuş.

Melekler şaşkınlıkla “cehennem” demiş.

Adam cehenneme gitmiş…

Melekler adamın çığlıklarını duyamamış ve daha da şaşırmışlar.

Çünkü cehenneme giden herkes bağırırmış…

Haftalar geçmiş Erzurumlu’dan ses yok…

En sonunda melekler dayanamayıp cehennemin kapısını açmış ve içeri bakmış.

Cehennemin aralarından gelen bir ses şöyledir:

“Kapıyı kapatın ceyran yapiir! Örtin diirem ben sağen sen neçen örtmirsen …!!



BONUS FIKRA



Yakışıklı genç bir adam ve yaşlı bir Yahudi ile uzun bir tren yolculuğunda aynı kompartmanı paylaşırlar.

İhtiyar biner binmez, genç adam saati sorar, ancak yanıt alamaz.

Tüm gece süren yolculuk boyunca da hiç konuşmazlar.

Ertesi sabah, varış istasyonuna gelmeden önce, ihtiyar;

– “Şimdi saat 8.30 oldu!” der. Genç, şaşkınlıkla :

-“Niye ancak şimdi cevap verdiniz ki?” diye sorar.

– “Bakınız, genç adam: Size dün akşam saati söylemiş olsaydım, sohbete başlayacaktık.

Bana muhtemelen, benim de gittiğim kente yolculuk ettiğinizi ve belki de oraya ilk kez gittiğinizi söyleyecektiniz.

Ben de iyi bir insan olduğum için, sizi evime davet edecektim. Orada kızım ile tanışacaktınız.

Çok güzel bir kız olduğu için onu kesinlikle beğenecektiniz.

Eh, siz de çirkin sayılmazsınız – o da sizi beğenecekti.

Kuvvetle ihtimaldir ki bu iş evliliğe kadar gidecekti.

Ben de düşündüm:S aatı bile olmayan meteliksiz bir damatla, benim ne işim var



ağustos böceği



bir ağustos böceği varmış. bu ağustos böceği sürekli saz çalar, şarkı söylermiş. tüm gününü bu şekilde geçirirmiş.

karınca da yaz boyunca erzak toplar çalışırmış derken güzel, sıcak günler bitmiş, kış gelmiş. artık havalar çok soğuk ve yağışlıymış.

ağustos böceği şarkı söylemez hale gelmiş. soğuktan çok üşüyormuş ve karnı da çok açmış

karınca – ne oldu ağustos böceği kardeş! gördün mü sen saz çaldın oynadın şimdi açlıktan kıvranıyorsun!”

ağustos böceği – ulan zaten canım burnumda! deyip üstüne atlamış, karıncayı bir güzel pataklamış.

mahkemelik olmuşlar. mahkeme ağustos böceğini 3 ay hapse atmış.

böylece ağustos böceği kış boyunca açlıktan ölmekten kurtulmuş, yaz mevsimi hapisten çıkıp şarkı söylemeye devam etmiş.



Kazan Dairesi



kadınlar hamamında kazan dairesi patlamış patlama ile kadınlar dışarı fırlamış.

kadının biri de eline tası almış kasık tarafını kapatarak koşuyormuş,

o esnada kahvede oturan kadının kocası karısını o şekilde görünce bağırmış;

-gerizekalı! orandan seni kim tanıyacak yüzüne tutsana tası!



Cenaze



adamın biri bir gün yolda yürüyormuş.

bir tepeyi aşınca karşıda bir kalabalık görmüş ki, mahşeri mi mahşeri, uçsuz bucaksız bir insan seli arkaya doğru akıyor.

kalabalığın önünde iki tabut, önünde bir adam elinde iki fotoğraf gidiyor.

demiş bir devlet büyüğü falan öldü sanırım, gidip bir bakayım. gitmiş bakmış önden fotoğraflara doğru, iki tane kadın, tanınmış değiller.

yaklaşmış adama, beyefendi demiş ” özür dilerim. ölenler yakınınız mıydı?”, biri eşim demiş adam, “diğeri kayınvalidem.”

bizim adam dayanamamış , “acınızı tazelemek gibi olmasın ama nasıl öldüler?”, köpeğim parçaladı demiş cenaze sahibi.

biraz durmuş bizim adam ve “çok özür dilerim, yeri zamanı değil ama, köpeğinizi ödünç alabilir miyim?”,

adam arkaya doğru kalabalığa bakıp cevap vermiş: “sıraya geçin.”



Dilenciler



bir kilisenin çıkışında iki dilenci varmış.

kiliseden çıkanlar ilkin elinde “şu yahudi fakire lütfen yardım edin” yazısı olan dilenciyi,

hemen ötesinde de elinde “isa babamız adına şu fakire lütfen yardım edin” yazısı olan dilenciyi görüyorlarmış.

ne hikmetse kiliseden çıkan herkes hristiyan dilenciye sadaka veriyormuş ve kimse yahudi dilenciye yardım etmiyormuş.

adamın biri bu durumu farketmiş ve yahudi dilenciye acıyıp

“dostum gidip bir havranın önünde dilensene buradan ekmek çıkmaz sana” demiş.

dilenci de diğer arkadaşına “hey jack, baksana adam bize işimizi öğretiyor.” demiş.


Yorumlar