Anasayfa /  Keyifli Haberler

Erkeklerimiz Meşhurdur

Abone ol
Abone ol 28 Şubat 2019 23:00

Erkeklerimiz Meşhurdur



Bir gün bi uçakta fransiz,ingiliz,alman,rus,iranli,hollandali ve türk laylaylom gidiyolarmis.

Neyse uçak rotasini takip ederek giderken  ingilterenin üstünden geçiyo.Ingiliz söyle bi asagilari süzüyo ve lafa  giriyor :

– Arkadaslar,burasi benim memleketim ingiltere.Bizim diyo biramiz acaip  meshurdur sahane biralar üretiriz içmelere doyamazsiniz..

Neyse ingiltere bitiyor fransa nin üstünden geçiyo ve fransiz daliyo:

– Burasi da fransa bizim kizlarimiz meshurdur öpmelere kiyamazsin.

Derken almanya ya geliyo uçak alman bi iç çekiyo ..

– Hey gidi memleket diyo biz diyo bi arabalar üretiriz binmelere  kiyamazsiniz..

Sonra efenim geliyo hollanda ya hollandali bakiyro sööyle bi asagiya:

– Burasi da hollanda diyo ah o güzel evler diyo bizim evlerimiz meshurdur…

Uçak geçiyor rusyaya sonra (nasil bi rotaysa artik):

– Rus bakiyo assaa bizim diyo kgb miz meshurdur dünya da sinek havalansa haberdardir…

Sonra irana dönüyo uçak iranli bakiyo söyle bi göz süzerek:

– Abiler diyo burasi da iran bizim de halimiz meshurdur diyo yumusaciktir..

geldik türkiye ye..

– Türk bakiyo abi assa düsün düsün nerden baslasamki

(o  kadar çok meshur seyimiz var ki en orjinalini söölemeliyim diye)

hah buldum diye düsünüyo ve basliyor anlatmaya…

– Arkadaslar diyo burasi türkiye.Bizim diyo delikanlimiz çok  meshurdur.Oyleki alir fransizin kizini,

içer ingilizin birasini ,atar  almanin arabasina ,götürür hollandalinin evine ,yatirir iranlinin halisina ,

çatir çatir s.ker , kgb nin de bi s.kimden haberi olmaz…..:-))



BONUS FIKRA



Nazik Hanım



İstanbul’a gurbete giden Erzurum’lu, dönüşte karısına İstanbul’lu hanımların, akşam eve dönen kocalarını, kapıda nasıl karşıladıklarını “Hoş geldin kocacığım, üşümüşsün, yorulmuşsun!” gibi kibar, nazik laflar ettiklerini anlatmış.



İntikamın Böylesi



Aşırı sinirli biri, havalimanında check-in bankosundaki ilgili memura hak etmediği halde, etmediği hakareti bırakmamış…

Müşterinin abartılı kabalığı karşısında, banko memuru sakin ve güler yüzlü bir şekilde davranıyor, hiç cevap vermeden işine devam ediyormuş…

Adam işi bitip gidince, bir arka sıradaki müşteri;

“Sizi tebrik ederim…” demiş memura, “Hiç tahrike kapılmayıp nezaketinizi sürdürdünüz. Ama bu kadarı da yanlış… Yapabileceğiniz bir şeyler olmalı…”

“Olmaz olur mu, var efendim…” demiş, memur gülümseyerek;

“Şerefsiz New York’a gidiyor, bavulları Berlin’e…”



Taktik



4 Evli Erkek Balığa Çıkar.

1. Erkek:

-Balığa çıkabilmek için karıma geçen hafta bütün evi komple badana yapma sözü verdim, der.

2. Erkek:

-O da bir şey mi ya ben karıma evdeki bütün elektronik eşyaları yenileme sözü verdim, der.

3. Erkek:

-Siz gene iyisiniz ben karıma yeni sıfır araba sözü verdim, der.

4. Erkek hiç serzenişte bulunmaz.

Hepsi şaşırır döner 4. erkeğe sorarlar:

-Ne o, sen karına söz vermedin mi yoksa sesin çıkmıyor.

4. Erkek:

-Yoo ben hiçbir şeye söz vermedim. Saati sabah 5.30’a kurdum. Çalınca karımın kulağına şunları fısıldadım.

Karıcığım benimle annemlere mi gelirsin, yoksa balığa mı çıkayım dedim, karımın cevabı kesin ve netti.

-Sıkı giyin üşütürsün…



Uçak Düşerse



Bir uçakta pilot aniden hostesleri çağırmış:

“Uçak düşmek üzere. Tüm yolculara atlamalarını söyleyin. Şu anda deniz üzerindeyiz ve denize çok yakın uçuyorum, atlarlarsa kurtulma şansları var, ama atlamazlarsa herkes ölecek!”

Böyle bir şeyi insanlara yaptırmak çok zor. Hosteslerden en akıllısı düşünmüş taşınmış, herkese uygun bir dille anlatılırsa uçaktan atlamalarını sağlayabileceklerine karar vermiş. İlk olarak Amerikalı kafilenin yanına gitmiş ve “Sayın yolcularımız, üzerinde bulunduğumuz alan Japonlar’ın araştırma laboratuarlarıyla kaplı. Eğer oraya ulaşırsanız tüm Japon teknolojisi sırlarını kaparsınız!”. Bunun üzerine bütün Amerikalılar koşarak çıkışa gitmişler ve atlamışlar.

Hostes bu sefer İngilizlere yönelmiş. “Sayın yolcularımız, şu anda dünyanın en geniş ve verimli sömürgeleri üzerindeyiz. Hemen el koyarsanız sonsuza dek sizin olurlar!” demiş. Tüm İngilizler hevesle atlamışlar.

Sıra Fransızlar’a gelmiş. “Bayanlar baylar, affedersiniz rahatsız ediyorum. Rica etsem uçaktan atlar mısınız? Şimdiden teşekkür ederim” demiş. Fransızlar “tabii, mersi!” diyerek sırayla atlamışlar.

Hostes, sıra Almanlara geldiğinde “Atlayın aşağı çabuk!” diye bağırmış. Alman kafile “Heil!” diyerek atlamış.

Sonunda sıra Türklere gelmiş. Hostes yandan yandan gülümseyerek ve koltuğa hafif dayanarak şöyle demiş: Siz var ya… Buradan hayatta atlayamazsınız.



Aşk elbisesi



Fadime kızını evermiş, düğünden sonra bir hafta geçmiş ses yok.

“Ula ha punların sesi soluğu çıkmiy, pen pugün bi dolanacağum” demiş.

Yeni evlilerin kapısını çalmış. Kapı açmış ki ne görsün, kızı çırılçıplak.

– Uyyyy ha pu nedur uşağum? Ayuptur da! Kızı:

– Aaaa ne kadar geri kafalısın anne, bu aşk elbisesi!

Kadın töbe töbe diye içeri seğirtecek olmuş bakmış damat geliyor. Kadın gözünü nereye kaçıracağını bilmiyor, çünkü damat da anadan üryan.

– Ooo anne hoş geldin?

‘Pu ne rezulluk’ diyecek olmuş, Damat hemen:

– Aaaa ne kadar geri kafalısın anne, bu aşk elbisesi!

Şaşkın eve dönen Fadime’yi bir düşünce almış.

Acaba demiş, gerçekten ben geri kafalı mıyım?

Sonra yatmış aklına. Üstünde başında ne varsa soyunup dökünmüş. Başlamış evde çıplak dolaşmaya. Akşamüstü kapı çalınmış. Camdan bakmış gelen Temel, saçını başını düzeltmiş, açmış kapıyı. Fadime’yi bu halde çırılçıplak gören Temel’in gözleri yerinden fırlamış:

– Ula ne dur bu, gafayi mi yedun da?

‘Hih’ demiş Fadime,

– ‘Ne gadar geri gafalusun, ha bu aşk elbisesidur da’

Temel şaşkın cevaplamış:

’Ula ütüleseydun bari…’



Azrail



Adamın biri arabasıyla giderken yolda bir yolcu alır arabaya…. adam arka tarafa biner…..

– Şöför “eee hemşerim kimsin nereye gidersin…der”

– Yolcu “ben Azrailim..canını almaya geldim der…… şöför alaycı bir tavırla

– “Sen mi Azrailsin der.. yaw senin gibi Azrail olurmu hiç der.” Yolcu sakin bir tavırla

– “Sen daha önce Azrail gördünmü de tarif ediyorsun der… ve ekler yolcu inanmadın bana öylemi der”

– Şöför “İnanmadım tabii der”

–Yolcu “O zaman 200 metre ileride bir adam daha alacaksın der” gerçekten de adamın dediği gibi şöför 200 metre ilerde bir yolcu daha alır.. Ama yolcu ön tarafa oturur…olaylar bundan sonra daha da enteresanlaşır.

–Şöför yanındakine “Ee sen kimsin nereye gidersin der.”

–Öndeki “Abi ben merkezde biryerde indirirsen çok sevinirim adım felanca der.” Şöför “Yaw şu arkadaki adam bana Azrailim diyo görüyonmu şu herifi hem iyilik ediyoz hemde dalga geçiyor zibidi der.” Öndeki arkaya bakar ama kimse yoktur.

–Öndeki “Abi arkada kimse yokki” Şöför hışımla arkaya bakar ve

– “Körmüsün be adam arkada oturuyor ya der.” Öndeki arkaya bir daha bakar ve

– “Abi senin kafan iyimi yoksa dalga mı geçiyorsun der.” Bu sefer arkadaki söze girer.

– “Gördün mü” der öndeki beni ne duyabilir nede görebilir der şöföre. Şöförün bir anda dizlerinin bağı çözülür bet beniz atar….arkadaki şöföre.

– “Hadi der arabayı kenara çek 2 rekat namaz kıl canını alacam der. Şöför ağlamaklı çaresiz bir şekilde arabayı kenara çeker ve iner arabadan.

Sonra….sonra ne olmuş biliyormusunuz?????

Adamlar arabayı aldığı gibi kaçmışlar… :)) :))


Yorumlar