Anasayfa /  Keyifli Haberler

Ehliyet ve Ruhsat

Abone ol
Abone ol 26 Aralık 2018 12:29

Ehliyet ve Ruhsat

Adamın biri arabasıyla yola çıkmış. Bir gölün kenarından

geçerken kırmızı elbiseli bir adam elini kaldırmış, durmasını işaret etmiş. Adam arabasını durdurmuş.

Kırmızı elbiseli adam:

– Merhaba, ben ormanın kirmizili i**esiyim. Karnım çok aç. Bana yiyecek bir şeyler verir misin?, demiş.

Adam bir parça ekmek vermiş teşekkürleri kabul edip yola çıkmış.

Dağlık bir bölgeden geçerken karşısına sarılar içinde bir adam

çıkmış. Elini kaldırıp adama durmasını işaret etmiş:

– Ben bu dağın sarılı i**esiyim, çok susadım. Suyun var mı?, demiş.

Adam bir şişe su vermis yola devam etmiş.

Yol asfalta çıkmış. Bir zaman geçtikten sonra mavi elbiseler içinde bir adam el kaldırmış, durmasını işaret etmiş. Adam sinirlenmiş:

– Söyle bakalım asfaltın mavili i**esi, Ne istiyorsun?

– Ehliyet ve ruhsat”.



BONUS FIKRA





Dilenci ve Nasreddin Hoca



Nasreddin Hoca yoldan Geçerken bir dilenciye rastlar.

Dilenci: Nasrettin Hoca Allah rızası için bana az bi sadaka verebilir misin ? der.

Nasreddin Hoca : Az vermek benim şanımdan değildir der.

Dilenci: O halde sende çok ver be hocam der.

Nasreddin Hoca : O da senin şanından değildir



Boşanma Davası





Temel Fadime’ye boşanma davası açmış ve hakime:

– Sayun hacum bey, karım üç yildur evde ne bulursa üstüme fırlatiyu. Ne olur bizu boşat!

Hakim sormuş, peki evladım niye bunun için üç yıl bekledin?

Temel cevap vermiş :

– Yenü yenü isabet ettürmeye başladu da!



3 Tekme



Ülkemizin tanınmış avukatlarından tayfun, yaban kazı avı zamanı, tüfeğini alıp Karadeniz sahillerine çıkmış.

Uçarken görmüş kazı.. “dannn!.” kuş döne döne inmeye başlamış yere… düşmüş sonunda ama, arazide bir çit var, onun öte yanına.. kazı almak için çiti aşmağa çalışırken, yaşlıca çiftçi temel çıkıvermiş ortaya..

“Ne yapıyorsun benim arazimde?..”

“Şu yaban kazını vurdum da, almaya çalışıyorum..”

Yaşlı çiftçi temel “o arazi benim olduğuna göre, içindeki kuş da benimdir” diye terslemiş. avukat tayfun sesini yükseltmiş..

“Ben bu ülkenin en büyük avukatlarından biriyim. beni uğraştırma.. mahkeme masrafı falan der, çiftliğine kadar alırım bak!..”

Yaşlı çiftçi gülmüş..

“Biz karadeniz’de böyle küçük sorunları mahkemeyle değil, ‘üç tekme’ kuralıyla çözeriz..”

“Nedir o üç tekme kuralı” diye sormuş, avukat, merakla.

“Şöyle” demiş, yaşlı çiftçi..

“Önce biri ötekine 3 tekme vurur, sonra öteki..sonra gene ilki.. biri pes edene kadar..”

Avukat genç, güçlü kuvvetli, sportmen.. çiftçi ihtiyar.. “ben bunu haklarım” deyip içinden “kabul” diye bağırmış..

“Burası benim arazim olduğuna göre ilk vurma hakkı bende” demiş, yaşlı temel.. ve bir tekme atmış avukatın kasıklarına..

“Ugggh” diye dizlerinin üzerine çökmüş avukat.. ikinci tekme tam midesine gelmiş ki, avukat öğlen yediği yemekleri çıkarayazmış, “böğğğ” diye ve dört ayak haline gelmiş yerde..

Yaşlı temel üçüncü tekmeyı tam kıçına kondurunca, avukat öne kapaklanmış.. önde de çiftçinin ineğinin biraz evvel oraya bıraktığı ıslak tezek var.. suratı aynen gömülmüş içine..

Avukat “şimdi sıra bende, ihtiyar tilki” diye doğrulmuş, ağzına kadar giren pislikleri, ceketinin koluyla temizlemeye çalışırken..

Yaşlı temel gülmüş.. “pes ediyorum. bir kaz için dövüşmeye değmez. al kuşunu git!..”



Ormanda Maliyeci



Tilki ormanda nefes nefese koşuyormuş. Karsısına çıkan kaplumbağa:

-’Tilki kardeş ne bu telaş?’

-’Ormana maliyeciler gelmiş’ demiş tilki. ‘şimdi bir bakarlar bende kürk, hanımda kürk, çocuklarda kürk, dünyanın vergisini yazarlar…. ‘

Bunu duyan kaplumbağa telaşla yürümeye başlamış.

Onu telaşlı gören leylek:

-’Hayrola kaplumbağa kardeş ne bu telaş?’ diye sormuş.

-’Maliyeciler ormanda’ demiş kaplumbağa. ‘Bende ev, hanımda ev, çocuklarda ev, yakalanırsak dünya vergi alırlar.’

Leylek de hemen uçuşa geçmiş. Ağaçların üzerinden maymun seslenmiş:

-’Leylek kardeş, ne iş? Bu ne acele?’

-’Vergi memurları herkese ceza yazıyormuş. Bende yazlık, hanımda yazlık, çocuklarda yazlık, vergi borcundan batarız…’

Bunu duyan maymun bağırarak ağaçtan ağaca atlamaya başlamış.

Sonra biran durmuş.

Ulen demiş ben niye kaçıyorum ki… Benim kıçım açık, hanımın kıçı açık, çocukların ki de açık

Yorumlar