Anasayfa /  Keyifli Haberler

Doğum Yerimi Gösterecem

Abone ol
Abone ol 27 Aralık 2018 18:11

Doğum Yerimi Gösterecem

Ders coğrafya dersi, Türkiye haritası tahtada asılı. Öğretmen herzamanki gibi çocuklara coğrafya kitabından sayfa numaralarını vererek okumalarını ister ve bütün sınıflarda yaptığı gibi poşetinden şişlerini çıkararak örgü örmeye başlar. Dersin ortalarına doğru müdür ve müfettiş kapıda belirince telaşlanan öğretmen örgüsünü fırlatarak surat kıpkırmızı ayağa kalkar.Kendi için ördüğü etek ise haritanın asılı olduğu çiviye takılmıştır.

Müfettiş dersin nasıl gittiğini sorup çocuklara birkaç soru soracğını belirterek Ali’yi ayağa kaldırır. – Türkiye’nin başkenti neresi oğlum. Ali – Ankara hocam müfettiş tekrar Ali’ye – harita bilgin nasıl? – bana doğum yerini gösterebilirmisin?

Ali Sinop doğumludur ve öğretmeninin eteği Sinop’un üstünü kapatmaktadır. Biraz duraksadıksan sonra öğretmenine

– eteğinizi kaldırırmısınız hocam doğum yerimi göstericem.



BONUS FIKRA





Hotdog



Temel ve Dursun, Amerika’da çalışma hayali ile yanıp tutuşurlar. Biriktirdikleri bir miktar paraları vardır ancak uçak ile seyahat etmeye yetmiyordur. Düşünür taşınırlar, aylarca sürecek olmasına rağmen gemi ile Amerika’ya gitmeye karar verirler. Paralarını ceplerine koyarlar, yanlarında bir tane İngilizce – Türkçe sözlük alıp yolculuğa başlarlar.

Gemideyken ikisininde karnı bir hayli acıkır. Yemeklere bakarlar her şey 10 dolar, 20 dolar fakat bir yemeğe gözleri ilişir sadece 1 dolar. Yemeğin ismine bakarlar “Hotdog” fakat ne olduğunu bilmezler.

Dursun, Temel’e sorar:

-Ula bu Hotdog ne ki? Bak bakalım bir sözlüğe.

-Sıcak köpek diyor Dursun.

-Ne yapalım daha çok yolumuz var, köpekte olsa yemek zorundayız aksi halde açlıktan öleceğiz.

Hotdog’ı alırlar ve Temel, Dursun’a dönüp sorar:

-Ula Dursun, sana köpeğin neresi denk geldi?



Ne Yapsa Yeridir



Bir gün deliler namaza başlamış, doktorlar şaşırmış. Delilerden kurtulmak için fırsat arayan Müdür delileri dışarı çıkarmış:

-“Sizi Hacı yapacağım.” Demiş. Deliler sevinmiş. Müdür delilerden binanın etrafında dönmelerini ister. Hepsi dönmeye başlar. Günlerden bir gün Müdür masasında oturmuş çayını içerken birden içeriye taşlar yağar.



Kafa kırık, göz patlak bir şekilde bağırır :

-“Ne yapıyorsunuz sizzzzz!!!”der ve deliler hep bir ağızdan:



-“Bugün şeytan taşlama günü.”



22 No’lu Karayolu



Amerika’da 22 no’lu karayolunda, devriye görevi yapan bir otoyol polisi arabasından yolu takip ederken, bir araba görmüş.

Bu aracı radarla incelemiş ve minimum 50 km. ile gidilmesi gereken yolda bu aracın tam 22 km./saatle gittiğini fark etmiş. bu araba yolu tıkıyormuş. ve aracı durdurup sürücüyü uyarmaya karar vermiş. ve aracın peşinden gidip aracı durdurmuş, birde ne görsün.

Aracı kullanan çok yaşlı bir teyze. ve yanındada çok korkmuş bir köpek var. polisi görünce yaşlı sürücü:

polis bey çok mu hızlı gidiyordum? diye endişe ile sormuş.



Polis demiş ki;

hanımefendi, hızlı değil, aksine çok yavaş gidiyorsunuz ve bütün otoyol trafiğini etkiliyor! radardan gördüğüm kadarıyla 22 km.hızla gidiyorsunuz.

Yaşlı teyze:

ama, otoyolun girişinde 22 yazıyordu ve bende bu hıza uymak istedim!

Polis:

Teyzeciğim,

O 22 otoyolun numarası. bu yolda min. 50 km hızla gitmelisiniz.

Kadın tamam, bundan sonra hızlanacağım demiş.

Polis tam kendi arabasına giderken, gözü yine yanda oturan, korkmuş köpeğe kaymış. ve sormaya karar vermiş sürücüye.

Teyzeciğim bir şey sorabilir miyim? bu yanında oturan köpeğin nesi var? çok korkmuş gözüküyor, sanki dilini yutmuş gibi!

Kadın şöyle cevap vermiş:

“Valla bende anlamadım, 250 no’lu karayolundan çıktıktan beri böyle..”



Gaz



kadının teki doktora gitmiş:

– doktor bey benim biraz garip bir problemim var. çok sık ve fazla yelleniyorum, ama neyse ki hiç ses ve koku çıkmıyor. yine de her dakika bayağı rahatsız olmaya başladım. lütfen bir çare bulun.

doktor birkaç ilaç yazmış ve bir ay sonra kontrole gelmesini istemiş.



aradan bir ay geçmiş ve kadın çıkagelmiş:

– doktor bey ne yaptınız siz öyle? yine çok gaz çıkarıyorum ama bu sefer bir koku çıkıyor, bir koku çıkıyor sormayın. dayanılır gibi değil. istediğiniz kadar cam kapı açın, saatlerce gitmek bilmiyor.



doktor memnuniyetle cevap vermiş:

– hımm güzel. demek burnunuzu tedavi edebildik, o halde şimdi sıra kulaklarınızda.



Trump



günlerden bir gün, trump washington da bir lokantaya gitmiş.



lokanta’nın girişinde bir papağan, “aaa trump geldi” demiş.

trump bunu duyunca çok duygulanmış ve papağanı satın almak istemiş.

fakat lokantanın sahibi, “üzgünüm papağanı satamam ama yumurtalarını satabilirim” diye bir cevap vermiş.

trump da “tamam” deyip, papağanın 3 yumurtasını satın almış almasına da, lokantacının verdiği yumurtalar “papağanın yumurtaları” değilmiş.



lokanta sahibi “bir tane tavuk, bir tane hindi, bir tane de güvercin yumurtası”nı, “papağan’ın yumurtası” diye trump’a iteklemiş.

trump yumurtaları aldığı gibi beyaz saraya dönmüş ve yumurtaları kuluçka makinesi’ne koymuş.

yumurtalardan papağan yerine “bir tavuk, bir hindi, bir de güvercin” çıktığını görünce öfkelenmiş ve o lokantaya hesap sormak için yeniden gitmiş.



papağan yine aynı nakarat’ı tekrar etmiş, “aptal trump geldi” demiş.

trump bunun üzerine kısık sesle papağan’a cevap vermiş:

“ulan benim aptal olduğumu bir tek sen biliyorsun ama senin kimlerle düşüp kalktığını tüm amerika biliyor!”


Yorumlar