Devamını Oku...!
Abone olYetişkin bir kızı olan bir dul kadınla evlenmiştim.
Babam da üvey kızımla tanışınca, ona aşık oldu ve sonunda da
kandırdı ve evlendiler.
Böylece babam damadım oldu. Üvey kızım da annem durumuna geldi.
Karım bir oğlan doğurdu.
Çocuk tabii ki babamın kayın biraderi ve üvey annemin kardeşi
olarak benim dayım sayıldı,
Üvey annem de bir oğlan doğurdu. böylece kardeş sahibi oldum.
Ama üvey kızımın çocuğu olduğundan, aynı zamanda da torunum
sayıldı.
İş bu kadarla da bitmedi.
Karım annemin annesi olduğu için, benim büyük annem sayıldı.
Ben de babamın babası oluyordum.
Sonunda kendimin dedesi olmuştum…
(Mark Twain)
BONUS
Zenginlik Gösterisi
Temel çok zengin olmuştur. Kısa sürede kendine araba, ev, yat ne
varsa almıştır.
Aklına birden bu zenginliğin göstergesi olacak ve çok pahalı olması
gereken bir gözlük almak gelir.
Böylece imajı tamamlanacaktır. Zengin insanlara hitap eden bir
gözlükçüye girer.
Adama durumu anlatır ve adam kendisine bir gözlük uzatarak
denemesini ister.
Temel gözlüğü dener, hoşuna da gider. Fiyatını sorduğunda adam 10
bin TL der.
Gözlüğün iyi ancak ona göre çok ucuz olduğunu söyleyince adam bir
gözlük daha getirir.
Temel denedikten sonra fiyatını sorar ve adam 50 bin der. Temel bu
gözlüğü de ucuz bulur.
Adam sonunda tablonun arkasındaki kasaya gizlenmiş bir gözlük
getirir. Temel gözlüğü takar takmaz hayran kalmıştır.
Çünkü gözlük karşıdaki insanı çıplak gösteriyordur. 100 bin TL olan
fiyatını ödedikten sonra eve gider.
Eve girdiğinde ne görsün karısı ile Dursun çıplak. Gözlüğü hemen
çıkartır yine çıplak. Takar çıplak, çıkartır çıplak.
“Ula” der. “Sözde pahalı gözlüktü, hemen gözlerimi bozdu.”
BONUS
Adamın işi varmış, Ankara’ya gidiyormuş, tam uçağa binerken
kulağında bir ses :
-Binme, bu uçak düşecek! Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de
bir kurt düşmüş, binmemiş. İkinci uçağı beklerken kara haber
ulaşmış :
-Uçak düştü kurtulan olmadı! Koşmuş Haydarpaşa’ya, bilet almış, tam
trene binecek, aynı ses kulağında :
-Binme bu trene, raydan çıkacak! Dönmüş, bakmış yine kimse yok,
trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş
:
-Tren Eskişehir’de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı…
Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o
ses :
-Bu otobüse binme, freni patlayacak!
Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış, bağırmış :
-Sen kimsin yahu?
-Ben senin iyilik meleğinim!
Adam iyice kızmış :
-Ulan evlenirken neredeydin!