Bu gün özgür olacaktım
Abone olBu gün özgür olacaktım
Kadin gece yarisi uyandiginda kocasinin yatakta olmadigini
gorur.
Kalkip mutfaga gittiginde kocasini yasli gozlerle kahve icerken
bulur.
“Ne oldu, neyin var” diye sorar.
Adam: “40 yil onceki ciktigimiz gunleri hatirliyormusun?
”Kadin cok duygulanir.
Demekki kocasi 40 yil onceki yillarini hatirlayip, uyuyamamistir.
“Evet” der duygulu bir sesle.Adam:
“Daha liseyi yeni bitirmistik ve sen 18’ine girmek uzere idin.
” “Evet” der kadin o gunleri hatirlayarak.
“Bir gun annen evde yoktu ben size gelmistim.
hatirliyormusun?”
“evet ” ! der kadin gulumseyerek.Adam: “annen eve erken gelmisti ve
bizi yakalamisti, hatirliyormusun?
”Kadin “evet” der buyuk bir sevgi ile.
Kocasinin her detayi hatirlamasindan memnun ve mutlu.
Adam: “annen odasina gitmis bir silah ile gelip silahi basima
dayamis ve ya kizimla evlenirsin yada seni 40 yil hapse gonderirim,
daha 18’ine bile basmadi” demisti. hatirliyormusun?”
“Evet” der kadin gulumseyerek.adam gozlerindeki yaslari siler ve
buyuk bir ic ceker:
“Bugun hapisten cikiyor olacaktim”
BONUS FIKRA
Temel büyük bir sevinçle karısının yanına geldi,
– Müjde karıcığım hani hep bana daha pahalı bir evde oturalım
diyordun ya artık o istediğin olacak.
Karısı heyeçan içinde sordu :
– Nasıl yani ? Daha pahalı bir eve mi taşınıyoruz şimdi ?
– Hayır ev sahibi kiraya zam yaptı
Sarışın
vantrologun biri bir barda gösteri yapıyormuş.
kucağında kuklası, kuklanın ağzından habire aptal sarışın fıkraları anlatıyo ama nasıl yerin dibine sokuyo oyle böyle deil.
millet yıkılıyo felan ama arkada oturan sarışın bi kadın öfkeli gözlerle adamı kesiyo. en son dayanamıyor:
– pardon beyfendi bakar mısınız!
yaptığınız terbiyesizliğin farkında mısınız!
bu anlattığınız aptal fıkralarının ne kadar önyargılı olduğunu, sosyal hayatta bizi ne kadar zor durumda bıraktığını biliyor musunuz???
adan utanmış bozarmış:
– valla hanımefendi, ben sadece…
sarışın fırlamış:
– beyfendi siz lütfen müdahale etmeyin!
ben kucağınızdaki o terbiyesizle konuşuyorum!
Darı
adamın biri kendini darı zannediyormuş.
ailesi ve yakın çevresi ne kadar darı olmadığını söylese de adamı inandıramıyorlarmış.
en sonunda doktora götürmüşler.
uzun bir tedavi sürecinden sonra adam darı olmadığını itiraf etmiş.
doktor artık iyileştiğini düşünerek taburcu etmeye karar vermiş.
son bir kez daha doktor sormuş:
artık darı olmadığını kabul ediyor musun?
adam: darı değilim doktor bey ama kafama
takılan bir problem var
doktor: nedir?
adam: şimdi ben kendimin darı olmadığımı biliyorum
ama dışardaki tavuklarda biliyor mudur?
Tahir
onu hiçbir sınıf arkadaşı sevmiyordu. çünkü aptal ve bön bir çocuktu.
özellikle öğretmeni “beni delirtiyorsun” diye hep kızıyordu tahir’e.
bir gün tahir’in annesi okula geldi. öğretmeni ile görüştü.
öğretmen dürüstçe “çocuğunuz aptal bir çocuk, notları da düşük, hayatımda bunun kadar aptal bir öğrenci görmedim” dedi.
annesi çok şaşırdı, tahir’i okuldan aldı ve kayseri’ye taşındılar.
aradan 25 yıl geçti. öğretmen de kayseri’ye tayin olmuştu.
bir gün öğretmen ağır bir kalp krizi geçirdi.
bütün doktorlar ameliyat olması gerektiğini söylediler.
bu zor bir ameliyattı ve kayseri’de ameliyatı yapabilecek tek
bir cerrah vardı.
öğretmen ameliyat oldu. gözünü açtığında karşısında yakışıklı
cerrah ona gülümsüyordu.
öğretmen tam teşekkür edecekti ki suratı morarmaya başladı.
bir şey söylemek için elini kaldırdı ama söyleyemeden küt diye öldü.
doktor şaşırdı. ne olduğunu anlamaya çalışırken bir baktı ki o da ne?
tahir, solunum cihazının fişini çekip elektrik süpürgesini takmış.