Anasayfa /  Keyifli Haberler

Arabam Bozuldu

Abone ol
Abone ol 15 Şubat 2019 19:50

Arabam Bozuldu

Adamın biri Vosvos model otomobiliyle otoyolda ilerlerken birden arabası bozulmuş.

Otomobili güç bela kenara çekmiş.

“Sorunun ne olduğunu bulabilir miyim” diyerek kaputu açmış.

Bir şey anlamamış. O sırada yardımsever bir şoför, yanında durup seslenmiş:

– Dostum bir problem mi var?

Adam “Evet. Yolda kaldım.” demek için kafasını bir uzatmış ki; bir de ne görsün? Yanında bir Ferrari duruyor.

– Evet demiş. Arabam bozuldu!

Ferrari’nin şoförü demiş:

– Gelin en yakın tamirciye kadar arabanızı çekeyim.

Adam kabul etmiş. Vosvos’u Ferrari’nin arkasına bağlamışlar.

Ferrari fren yapınca Vosvos ona çarpmassın diye adam Vosvos’unun direksiyonuna geçmiş.

Ferrari’nin şoförü; “Bir problem olursa selektör yaparsınız” demiş. Yola koyulmuşlar.

Sakin sakin ilerlerken bir BMW gelip Ferrari’yi sollamış.

Ferrari’nin şoförü bunu kendine yedirememiş, arkasında bağlı Vosvos’u unutup o da basmış gaza.

Ferrari hızlanınca Vosvos’un şoförü panik yapmış, o da Ferrari’nin şoförünü uyarmak için selektör yapmaya başlamış.

Tam da bu sırada tesadüfen bu üç arabanın üzerinden geçen helikopterli otoyol devriyesi merkeze anons geçmiş:

– Merkez tüm ekipleri dikkatine! Şu anda otoyolda bir Ferrari ve bir BMW yarış yapıyor.

Hemen arkalarında da bir Vosvos selektör yapıp yol istiyor!…



BONUS FIKRA



Temel uçakla Trabzona gidecekmiş. Oturmuş bir yere rasgele… Asıl yer sahibi gelmiş;

Yer sahibi: Beyfendi burası benim yerim kalkarmısınız?

Temel: Hayır

Yer sahibi : Beyfendi burası benim yerim kalkın

Temel: Hayır

Yer sahibi gider hostese başvurur.

Hostes: Beyefendi burası sizin yeriniz değil kalkarmısınız lütfen

Temel: Kalkmam

Hostes çare bulamayınca kaptana başvurur. Kaptan, Temel’in kulağına bişey fısıldar ve Temel geçer arka tarafa oturur. Herkes hayret etmiş biz bu kadar uğraştık kalkmadı acaba Kaptan nasıl kaldırdı bunu. Dayanamayıp sormuşlar kaptana:

Kaptan:

-Dedim ki Burası Trabzon’a Gitmez.



Yalan Dedektörü



bir adam eve gelirken yalan dedektörü olan bir robot alır. bu robotu akşam yemeğinde ailesi üzerinde denemeye karar verir.

baba: ders saatlerinde neredeydin oğlum?

oğlu: sınava girdik, bütün gün okuldaydım.

robot tokadı çakar

oğlu: tamam tamam yalan söyledim, sinemaya gittik arkadaşlarla.

baba: peki hangi filme gittiniz?

oğlu: toy story ye gittik babacım.

robot tekrar tokadı çakar çocuğa

oğlu: grinin elli tonu’na gittik…

baba: lan it, ben senin yaşlarındayken böyle filmlere gitmeyi bırak, varlığını bile bilmezdim!

robot tokadı yapıştırır babaya.

anne: ahah babasının oğlu işte ne beklersin..

robot anneye de okkalı bir tokat atar



Berber



berbere gelen rahip saçlarını kestirir. berbere teşekkür eder ve borcunu sorar…..

berber:

– “siz kutsal bir insansınız. sizden nasıl para alırım. sizi tıraş etmek benim için şereftir.”

rahip tekrar teşekkür eder ve gider. berber ertesi sabah dükkanı açmaya geldiğinde kapısında 5 altın lira bulur.

bir kaç gün sonra bir budist rahip gelir dükkana. saçlarını kestirir, borcunu sorar.

berber:

– “siz ruhani bir lidersiniz. sizden nasıl para alırım. sizi tıraş etmek benim için şereftir.”

budist rahip teşekkür eder gider. berber ertesi sabah dükkanı açmaya geldiğinde kapısında 5 yakut bulur.

ertesi hafta bir imam girer dükkandan içeri. saçını kestirir ve elini cüzdanına atar.

berber:

– “sakın ha” der.. “siz bir inanç adamısınız.. sizden nasıl para alırım? dükkanıma ve bana şeref verdiniz.. güle güle gidin..”

imam gider.

berber ertesi sabah dükkanı açmaya gelir, bakar ki; kapıda 5 imam vardır.



Rahip



çok zengin bir adam bütün malını, mülkünü satıp budist olmak için hindistan’a gider. rahiplerin bulunduğu inzivai dağa çıkar.

dört metrekare tahta bir kulübede kalacaktır. üzeri otlarla beslenmiş tahta bir yatağı vardır ve günde küçük bir kap pirinç lapasıyla beslenecektir.

her günü aynı, 5 yıl geçer.

bir gün, baş rahip bir toplantı düzenler. kendisinden talepleri olup olmadığını öğrenmek ister. sadece bizim eleman der ki: “yatak biraz sert”

“tamam” der baş rahip, “şunun yatağına, biraz daha ot koyun”

aradan 5 yıl daha geçer.

baş rahip yine bir toplantı alır. dilek bölümünde yine bizimki “yemek az” der.

“tamam” der baş rahip, ” şuna bir kaşık daha lapa ekleyin”

10 yıl geçer.

baş rahip toplantısını yapar ve yine sorar:

” benden bir talebiniz var mı ?”

” var” der bizimki ve ekler : ” kulübenin damı akıyor”

baş rahip sinirli bir şekilde bizimkine döner ve cevaplar:

“sen ne çenesi düşük çıktın ya, geldiğinden beri vır-vır-vır (?!)”



Şaka



uçakta seyahat eden karga hostesi çağırmak için düğmeye basar. hostes gelir “buyurun” der.

karga “yok bir şey ya şaka olsun diye bastım” der. hostes geri gider.

karga beş dakika aradan sonra tekrar basar, hostes gelir tekrar “buyurun” der.

karga güler, “bir şey yok ya şaka olsun diye bastım” der yine. hostes sinirlenir geri gider.

karganın yanındaki tilkinin de hoşuna gitmiştir durum. bu seferde tilki düğmeye basar.

hostes bakar karganın oradaki düğme yine yanıyor, pilota olayı anlatır ve bu sefer pilot gelir.

“ne basıyonuz lan düğmelere” der ve ikisini de aşağı atar uçaktan.

karga haliyle hemen uçmaya başlar ve tilkiye dönüp der ki “lan madem uçmayı bilmiyorsun ne diye şaka yapıyorsun dingil”.


Yorumlar