Anasayfa /  Keyifli Haberler

Ahali bakiy mi

Abone ol
Abone ol 15 Mart 2019 07:24

Ahali bakiy mi

Doğu illerindeki bir ağanın en büyük zevki,kar üzerine çişiyle imzasını atmakmış.

Bu nedenle kar yağmaya başladığı andan itibaren köyde hayvanlar dahil hiç kimse sokağa çıkamazmış.

Kar biraz kalınlaşınca,ağa sırtına kurkunu giyer ve koy meydanına gelirmiş.

Yanında da en yakın yardımcısı Haso.

Ağa sırtını köye doğru döner sonra sorarmış:

“-Ula Hasso,ahali bakiy mi?”

Hasso yanıtverirmiş:

“-Evet ağam,hepisi de bir olmuş,pencerelerden bakir.”

Ağa çişiyle karin üzerine imzasını atarmış,

“Abdullah Cizrelioğlu” sonrada bir nokta koyarmış ve sorarmış:

“-Hala bakirler mi lo?”

“-He ağam,hem bakirler hem de çılgın gibim alkışlirler.”

Her sene ayni tören sürermiş.

Aradan 7 yıl geçmiş.

Ağa yine kar tuttuktan sonra çıkmış koy meydanına.

Sormuş Hasso’ya:

“-Ahali bakir mi?”

“-He ağam bakirler,kopekler,kediler bile camdadir.

Ağa adini yazmaya başlamış “Abdullah” diye.

“Cizreli” demiş ki, kalakalmış, Çünkü yas gereği prostat.

Halka rezil olmak var..Alçak sesle Hasso’ya sormuş:

“-Bakirler mi?”

“-He ağam bakirler de, sen ne diye durdin ki ogle?

Ağa çaresiz

“-Ula gel yanıma, arkanı don ahaliye, tamamla sunu.” diye emretmiş.

Hasso bir an durmuş, sonra çişini yapmaya hazırlanmış ve ağanın

kulağına eğilmiş :

“-Ağam..” demiş haso..,

“-Kırk yıldir kafama vurdin salak dedin, sırtima vurdun aptal dedin.

He bu kulun okumayı yazmayı sökemedi ki, ucunu tut da yazının devamını sen yaz…



BONUS FIKRA



Temel Dursun a arabasının öyküsünü anlatıyordu :

Bir gün otostop yapıyordum ki önümde, bu arabayla, mini etekli güzel bir bayan durdu ve beni arabasına aldı.

Bir süre gittikten sonra kadın arabayı kuytu bir köseye çekti.

Mini eteğini iyice yukarı çekip, dudaklarını ıslattı ve

“Benden ne istersen alabilirsin” dedi,

ben de arabasını aldım.

Dursun :

iyi etmişsin Temel, zaten mini etek sana hiç yakışmazdı



çırılçıplak



temel derede yıkanırken, köyün çocukları hınzırlık yapıp dere kenarında bıraktığı elbiselerini alıp kaçmışlar.

dereden çıkan temel elbiselerini bulamayınca utancından elleriyle önünü kapayarak eve doğru koşmaya başlamış.

uzaktan çırılçıplak, koşarak geldiğini gören babası seslenmiş:

“ula temel, ula benim salak uşağım, yüzünü kapasana, oni kim tanıyacak!



Tuhaf



küçük kasabanın birinde bir caminin tam karşısında arazisi olan adam, bir genelev inşa etmeye başlamış.

imam ve cemaat buna şiddetle itiraz etmişler.

ancak mal sahibinin kendi arazisi üzerine nasıl bir iş yeri açacağına da yasal olarak karşı çıkamamışlar.

tüm cemaatin tek yapabildiği şey, imamın öncülüğünde bu genelev için her gün beddua etmekten öteye geçememiş.

inşaat ilerlemiş ve açılışına birkaç gün kala her nasılsa şiddetli bir yıldırım düşmesi sonucu genelev yerle bir olmuş.

caminin cemaati bu olaydan duydukları büyük memnuniyeti saklamaya gerek görmemişler.

genelev sahibi adam, cami imamının ve cemaatin direkt veya indirekt olarak bu hasardan sorumlu oldukları iddiası ile camiye karşı tazminat davası açmış.

cami imamı ve cemaat, savcılığa verdikleri savunmalarında bu konuda herhangi bir şekilde sorumlu tutulmalarına şiddetle itiraz etmişler.

bu olayın kendi dualarından dolayı meydana gelmiş olabileceği iddiasını da kabul etmemişler.

gerekli tüm belgeler tamamlanıp mahkeme günü geldiğinde hakim dosyayı dikkatle incelemiş ve

taraflara dönüp:

– bu konuda nasıl bir hüküm verebileceğimi bilmiyorum, demiş.

ancak dosyadaki tutanaklara bakarsak ortada tuhaf bir durum var.

-taraflardan birisi duanın gücüne inanan bir genelev sahibi,

-diğeri ise duanın gücüne kesinlikle inanmayan bir imam ve cemaati…!



termodinamik



mühendisin biri saçını kestiriyormuş.

berber sormuş;

– ne iş yaparsın?

– mühendisim ben.

– mezun musun?

– evet.

– en çok hangi derste zorlandın?

– termodinamik.

aradan birkaç dakika geçmiş, berber tekrar sormuş;

– hangi dersti?

– termodinamik.

– ne??

– termodinamik dedim ya!

biraz sonra berber yine sormuş;

– demek en çok termodinamik dersinde zorlandın ha ?

– evet, evet, evet!! termodinamik dersinde!

berber üç beş dakika sonra aynı konuyu bir daha açmaya kalkışınca, mühendis isyan etmiş;

– yahu kardeşim, en çok zorlandığım ders termodinamik dedim ya.

niye tekrar tekrar soruyorsun?

berber cevap vermiş.

– termodinamik deyince saçların diken diken oluyor, ben de daha rahat kesiyorum!


Yorumlar