Anasayfa /  Keyifli Haberler

Adam nereye koşuyor

Abone ol
Abone ol 20 Şubat 2019 22:26

Adam nereye koşuyor

Adamın biri berberin kapısını aralamış ve;

– Saçımı ne zaman kestirebilirim. diye sormuş.

Berber sırada bekleyen insanlara bakarak;

– İki saat kadar sürebilir. demiş.

Daha sonra adam dışarıya çıkıp koşmaya başlamış.

Birkaç gün sonra aynı adam kapıyı aralayıp tekrar sorar;

– Ne zaman saçımı kestirebilirim.

Berber etrafına bakar ve sıra çok uzun olduğundan;

– İki saat kadar sürebilir. der.

Bir hafta sonra aynı adam gelerek yine aynı soruyu sormuş ve bereber kalabalık olduğundan dolayı yine iki saat sonra diye cevap vermiş. Berber bu olaylar üzerine çok meraklanmış ve berberde oturan bir arkadaşına onu takip etmesini söylemiş. Bir müddet sonra arkadaşı gülerek gemiş.

Berber merakla sormuş;

– Adam nereye koşuyor.

– Senin evine



BONUS FIKRA



Akşehir Kadı’sı keyfine düşkün bir adammış. Akşehir’de halkın gözü önünde, uluorta şarap içmesinin devlet erkanınca hoş karşılanmayacağı iyi bilen Kadı Efendi, canı içmek isteyince; şarap şişesini alıp, bağlara gidermiş.

Kadı Efendi bir gün yine şarap şişesini alıp bağlara gitmiş, kuytu bir köşe bulup başlamış ufak ufak demlenmeye.

Sıcak havanın etkisinden midir, şarabın sertliğinden midir bilinmez, kadı bir güzel kafayı bulmuş. Kafayı bulunca da sarığı bir yana, cübbeyi bir yana savurup gölgelik bir yerde sızıp kalmış.

O civardan geçen Nasreddin Hoca’nın da bir cübbeye ihtiyacı varmış. Üstündeki epey eskiymiş. Yerlere atılmış cübbeyi görünce hemen alıp sırtına giymiş

Kadı Efendi akşama doğru ayılmış, bir bakmış ki; cübbe yok. Cübbesini arayan kadı efendi, bulamayınca; çalındığını sanmış. O halde evine gelen Kadı Efendi, adamlarına emir vermiş:

– Yarın sabah kimin sırtında benim cübbeyi görürseniz; hemen yakalayıp getirin!..

Ertesi gün çarşıyı pazarı dolaşan Kadı’nın adamları, bir bakmışlar ki; Kadı’nın cübbesi Nasreddin Hoca’nın sırtında. Bunu gören adamlar, Hoca’yı apar topar yakalayıp Kadı’nın huzuruna getirmişler. Kadı cübbeyi tanıyınca sormuş:

– Hoca efendi, bu cübbeyi nereden buldun?

– Dün bazı arkadaşlarla bağda dolaşıyorduk. Bir de ne görelim? Saçı sakalı ağarmış, şöyle sizin gibi kelli felli bir adam, zil zurna sarhoş olmuş yatmıyor mu? Yanında da içilmesi haram olan koca bir şişe şarap da var. Cübbesini sarığını çıkartıp atmış. Bu halde oralardan bir hırsız geçecek olsa cübbeyi çalacak. Buna meydan vermemek için cübbeyi aldım. Sahibi çıkınca hemen çıkarıp vereceğim. Hem şahitlerim de var.

Kadı şöyle sakalını bir sıvazladıktan sonra biraz düşünmüş ve demiş ki:

– Sen o cübbeyi sağlıkla giymeye devam et Hoca efendi, o cübbenin sahibi çıkmaz!



Benim Vurduğumu Nerden Çıkardın



Temel,Postaneye gitmiş.Gişedeki memura;

-Havale yapacaktım demiş.

Telefonla konuşan Memur Temel’in yüzüne bile bakmadan; -Sıraya geç, Sıraya demiş ve Telefonla Konuşmaya devam etmiş.

Temel’de arkasına önüne bakmış. Kendisinden başka kimseyi göremeyince Sinirlenmiş Memura tekrar;

-Havale yapacaktım demiş.

Memurda yüksek sesle;

-Kardeşim görmüyor musun ? Sıra var demiş…

Temel arkasına önüne bir kez daha bakmış kimseyi göremeyince çok sinirlenmiş ve Telefonla konuşmaya devam eden Memura, Okkalı bir Tokat vurmuş.

Tokatı yiyen Memur Ayağa fırlamış ve;

-Manyak mısın be Adam ne Vuruyorsun ? demiş.

Temel de; -Asıl sen Manyak mısın ?

Bu kalabalıkta benim Vurduğumu Nerden Çıkardın ? demiş…



Öpücük



Yurt dışında yaşayan adam karısına bir mail gönderiyor:

Sevgili karıcığım, bu ay maaşımdan sana para gönderemiyorum, onun yerine 100 öpücük gönderiyorum. Sen benim bir tanemsin.

“Kocan Allen”

Karısıda da ona cevap veriyor:

Sevgili aşkım, gönderdiğin 100 öpücük için teşekkür ederim. Masraflar şöyle;

1. Sütçü bir aylik süt için 2 öpücüğü kabul etti.

2. Elektrikçi 7 öpücükten sonra anlaşmaya razı oldu.

3. Ev sahibi kira için her gün 2-3 defa uğruyor.

4. Bakkal sadece öpücüğe razı olmadı, ona ilave başka şeyler de verdim.

5. Diğer masraflar toplam 40 öpücük…

Beni lütfen merak etme, daha 35 öpücük bakiyem var ve bu ayı çıkarabilirim. Gelecek ay için de aynı yönde mi plan yapmalıyım? Lütfen bilgi ver.

“Sevgili karın Josephine”



Pilotun İniş Anonsu



Uçak inişe doğru geçtiğinde pilot anons eder:

Sayın yolcularımız 25 dakika sonra Viyana havalimanına iniş yapacağız, hava parçalı-bulutlu 15 dereceee AMAN ALLAHIM!

Ve anons o anda kesilir. Bütün yolcular panik halindedir. Ortalık çalkalanır.

Bir kaç dakika sonra, ki bu yolcular için sanki yıllar kadar uzun sürmüştür;

Pilot: ‘Sayın yolcularımız, kusura bakmayın sizleri korkuttum ama hostes yanlışlıkla üstüme bir fincan sıcak kahve döktü, canım çok yandı, pantalonumun ön kısmını bir görseniz!’

Arka sıralarda oturan bir yolcu bağırarak:

‘O da birşey mi, sen bizim pantalonların arka kısmını bir görsen’



Karısından Kimler Korkar



Adama sormuşlar:

-Karından korkuyor musun?

-Ne korkucam yahu, çamaşırları yıkamışım, ütümü yapmışım, yemeği pişirmişim, bulaşığı yıkamışım, camları silmişim, tozu almışım, çocuğun altını bezlemişim…

İşini yapmayan korksun.



Medeniyet



Gümrük kapısından bir İngiliz, bir Fransız, bir Türk geçmek için bekliyorlarmış.

Gümrük görevlileri valizlerini kontrol etmeye başlamış.

Önce İngiliz’in valizine bakmışlar. İçinden 7 adet don çıkmış. “Niye 7 tane?” diye İngiliz’e sormuşlar. O da “Haftanın yedi gün var. Hepsi için bir tane. Pazartesi, Salı, Çarşamba…” demiş. “Vay be! Helal olsun medeniyete, temizliğe bak adamlardaki.”,

Sıra Fransız’ın valizine gelmiş. açmışlar bakmışlar 8 tane don. “7’yi anladık da niye 8?” diye sormuşlar. Fransız “Pazartesi, Salı, Çarşamba… Hergün için bir tane, bir tane de ne olur ne olmaz diye yedek aldım” demiş. “Vay be! Adamlardaki temizliğe medeniyete bak!” demiş görevliler.

Sıra Temel’e gelince açmışlar bakmışlar tam 12 adet don. “Vay be! Ne varsa bizim insanımızda var. Şu medeniyete, şu temizliğe bak!” Sormuşlar “Neden 12 adet?”

Bizimki cevap vermiş “Ocak, Şubat, Mart,……”



Kadınlar



Kadın eşine sorar ben ölürsem ne kadar sürede evlenirsin.

Eşi, toprağın kuruduğu zaman der.

Ve kadın 2 sene sonra ölür.

Eşi her mezarına ziyarete geldiğinde toprağı ıslak görür ve üzgün geri döner.

Ve aylar sonra bir gün mezarlığa giderken kayınçosunu görür, ne yaptığını sorar. oda ablamın toprağını suladım oradan geliyorum kurumasın, ölmeden önce vasiyet etti der.

Adam gülerek; ah kadınlar.. kadınlar… öteki dünyadan bu dünyayı yönetirler…


Yorumlar