Anasayfa /  Keyifli Haberler

Abla Bu Ne

Abone ol
Abone ol 14 Mart 2019 15:21

Abla Bu Ne

Yaşlı bir amca parkta bir banka çökmüş etrafı seyrediyormuş… derken yanına bir delikanli gelmiş ki saçları kırmızı, turuncu, mavi, sarı renk boyalı… Adam çocuğa bakakalmış… Çocuk da küstah bir sesle:

– “Ne var moruk, sen hayatında hiç çılgınca bişey yapmadın mı!” demiş…

Adam gülümsemiş:

– “Yaptım.. bir seferinde çok sarhoştum ve bir papağanı becermiştim..

Şimdi de acaba sen benim oğlum musun diye merak ediyorum…”



BONUS FIKRA



Sap

Küçük çocuk ablasının cinsel organını kazayla görür ve sorar;

– ”abla bu ne”.

Ablası yarı utangaç bir şekilde;

– ”balta” der.

Çocuk yarı kızğın;

– ”abla 30 yaşına geldin hala bir sapa balta olamadın”…

CAMİDE VAAZ

Hoca, camide vaaz veriyormuş.

– Kızlarımıza sahip çıkalım. Çok açık giyiniyorlar, Boya sürüyorlar, zincir takıyorlar….. derken cemaatten biri seslenmiş:

– İyi de hoca, senin kız da yapıyor.

Hoca cevabı verir:

– Şimdi Allah var, bizim kıza yakışıyor.



zengin amerikalı



roma’ya tatile gelen sonradan zengin amerikali kaldigi otelin resepsiyonuna:

“bana bak, yarin romayi sizin o at arabalariyla dolasmak istiyorum parasi onemli degil, sehrin tarihini bilen ve ingilizce konusan bir arabaci olsun yeter” demis.

ertesi sabah her sey hazir tabi, adam binmis arabaya baslamis dolasmaya.

az sonra meshur pantheon’un onunden gecerlerken amerikali arabayi durdurup sormus:

“bu nasil bir binadir boyle?!” sofor cevaplamis “burasi pantheon, azizlerin mezari. cok gorkemli degil mi?” amerikali burun kivirmis “hey dostum, benim insaat firmam var.

adamlarim bu binanin aynisini 4 haftada yapar, nedir ki?”

italyan bozulmus ama yolculuga devam etmisler, bir kac dakika sonra amerikali yine durdurmus arabayi ve sormus: “burasi da nedir boyle?”

adam cevap vermis “burasi forum. bu dev alanda insanlar buluşur gunluk hayat, felsefe gibi konulardan bahsedip sosyallesirmis.”

amerikali yine pek havali: “dostum, benim firmam bunun aynisini 2 haftada yapar ve teslim eder” demis.

arabaci amerikaliya iyice uyuz, ati kamcilamis ve yolculuga devam etmisler.

az sonra colosseum’un onune gelince, amerikali telas icinde dev yapinin durdurmus arabayi.

hayretler icerisinde “burasi da nedir boyle? bu bina da neyin nesi?” diye sormus.

arabaci ise saskin bir ifade takinip cevaplamis: ” valla bilmiyorum, dun gece buradan gecerken bu yoktu…”



taksici



yağmurlu bir gün elemanımız son otobüsü kaçırmış ve çok kötü ıslanmış,boş bir taksi geçiyormuş el kol sallamış ama durmamış taksici.

taksinin durak ismini görmüş ve evine yürüye yürüye ıslanarak gitmiş.

ertesi gün onu almayan taksinin durağına gitmiş bakmış adam 3. sırada bekliyor.

ilk sıradaki adama gitmiş “beni şuraya götürür müsün?” demiş şoför tamam demiş haliyle, sonra “iki katı para versem bana g*t verir misin?” demiş, şöför de tekme tokat indirmiş aşağıya adamı.

2. taksiciye gitmiş “beni şuraya götürür müsün?” demiş şoför tamam demiş sonra “iki katı para versem bana g*t verir misin?” demiş, 2. şöför de elemanı yine tekme tokat indirmiş aşağıya.

sıra dün onu yağmurda bırakan adama gelmiş binmiş arabaya.şöföre “beni şuraya götürür müsün?” demiş şöför de tamam demiş.

sonra eleman “sana iki katı para versem şu öndeki iki şöföre el sallar mısın demiş, şöför de “tamam” demiş.



oturan boğa kadın ister



kızılderililerin genç reisi 18 yaşına geldiğinde canı kadın ister. kabilenin büyücüsüne gider, der ki:

– “oturan boğa kadın ister.”

büyücü:

– “oturan boğa ormana gitsin, üzerinde delik olan bir ağaç gövdesi bulsun ve onun üstünde eğitim yapsın, hazır olunca gelsin. 15 gün sonra reis geri gelir. der ki:

– “oturan boğa hazır.”

büyücü de kabiledeki en güzel kızı ona verir. reis alır kızı çadıra girer.

– “90 derece eğil” der.

kız eğilince, kıza bir tekme vurur. kız çığlık atarak bunu niçin yaptığını sorar. reis şöyle cevap verir:

– “oturan boğa akıllandı, önce yaban arılarını kontrol!”



doktor



adamın biri doktorun karşısına çıkmış: “aman doktor bey, yaman doktor bey;

bende bir sorun var ki sormayın

– şimdi bende feci bir gaz sorunu var afedersin:

oturuyorum osuruyorum, kalkıyorum osuruyorum, yatıyorum osuruyorum falan fıstık…

işin tuhaf yanı ne biliyon mu, gaz ne kokuyor ne de duyuluyor

– hani yani kimse durumu çakmıyor allahtan da, diyeceğim, bende yarattığı rahatsızlık öyle böyle değil! derdime bir çare…”

doktor sessizce başını sallamış ve hemen bir reçete yazıp hastanın eline tutuşturmuş;

demiş “bu ilacı al, bir ay sonra beni yine gör…”

bir ay geçmiş, aynı adam girmiş kapıdan, burnundan soluyor:

“ulan doktor ben senin ağzına sıçayım!

gazım var dedik, duyulmuyor dedik; sen bize bir ilaç verdin

– hala aynı gaz var, üstelik şimdi ses de çıkarıyor!”

doktor gülümsemiş: “oo iyi, kulakları açmışız demek; şimdi sıra burnunda!”




Yorumlar