KENDİNİ NE ZANNEDİYORSUN, STİRLİNG MOSS MU?

Thames Nehri'nin yakınında bir evde doğdu Sir Stirling Moss. Sir ifadesi onun için ayrılmaz bir bütün olarak görülüyor karakterinin sağlamlığı bu şekilde yansıtılıyor.  Anne Aileen ve Diş hekimi bir babanın oğlu olarak Lonrada doğdu.  Babası 1925 yılında Indianapolis 500'de 16. sırada yer almış bir yarış pilotuydu. At biniciliği konusunda oldukça yetenekliydi.  Bağımsız okullarda okudu ancak kaliteli eğitim gördü.  1948'den 1962 yılına dek 16 Formula 1 yarışı dahil toplamda 530 yarıştan 212'sini kazandı.  Yarış kariyeri boyunca 84 farklı marka araç ile yarışlarda boy gösterdi. 

Daha sonra " Bir ingiliz otomobilinde onurlu bir şekilde kaybetmek yabancı bir otomobilde kazanmaktan daha iyi" ifadesinde bulunarak sadece yerli araçlar ile yarışmaya yöneldi. Nigel Mansell'in onu geçtiği 1991 yılına kadar en yüksek Formula 1 zaferine sahipti. Kariyeri boyunca yarışlarda oldukça iyi performans gösterdi. 

 Dikkat düzeyi ekip arkadaşları tarafından şu şekilde ifade ediliyordu; "Dikkatini verir ve telsizi kesinlikle duymazdı".   Açık sözlülüğü ve eleştirileri ile dikkat çektiği bilinmektedir. Soğukkanlılığına ve karar verme yetisine olan güveni onun bir çok noktada popüler olmasına olanak verdi.  İngiliz polisi onun şampiyonluk yıllarında trafik denetlemelerinde “ Kendini ne zannediyorsun, Stirling Moss  mu?  şeklinde sürücüleri yargılardı.  Kendi nesildaşı olan Mario Gabriele Andretti  kendisini “ Herkes tarafından çok kibar bilinirdi. Sonsuza dek özlenecek” ifadeleri ile anımsatıyor.

 Sporcularda ve sporda anlaşılmak istenmeyen önemli olgulardan biri de kişiliktir. Bireyin kişiliği sadece diğer insanlarla nasıl iletişim kuracağını belirlemez aynı zamanda kişiliği,  işindeki profesyonelliğe yansır.

Başarıyı elde eden insanlar üzerine sayısız kişisel gelişim kitabı vardır ve  her zaman çok satar. Güzel ve iyi olarak yazılan her şeyin bir alıcısı bulunur. Çünkü hiç kimse kötüyü deneyimlemek istemez  hatta düşüncede bilişsel kaçınmaya sığınır.

Eleştirel ve rasyonel davranma yetisine erişen insanlar ise olayların iyi yönünden ziyade riskleri ve yanlışları üzerine dikkatini vererek “Kırmızı Çizgi” çektikleri sınırlar arasında yaşamayı prensip edinirler. Bu onlara tutarlılık, öngörü ve içgörü sağlar. Bunları ömrüne yoldaş eden insanların da sırtı kolay kolay yere gelmez…  Stirling Moss’un anısına…

 

Yorumlar