KENDİ DEĞERİMİZİ BİLELİM

İnsan, insan olması hasebiyle değerlidir aslında. Her birimiz bir insan/birey olarak değerliyiz. Bu sebeple ki; bir kendilik algısı oluşturup biricik olduğumuzu bilmemiz oldukça önem kazanır. Unutmamak gerekir ki, bu değerlilik bize bahşedilen bir lütuf...

Bizler bir şeyin değerini ‘ona o değeri vermekte olan ile’ ölçeriz. Çünkü biz ancak bir şeye bir anlam yüklediğimiz zaman bu şey, kendisine yüklenilen ‘anlam’ kadar değerli hale gelir gözümüzde.

Kendimize insan olarak gereken değeri vermek ve kendimizi olduğumuz gibi kabul edebilmek, belki de yaşamımızda kendi kendimiz için yapacağımız en büyük iyilik olacak. Bunun yanı sıra çevremizdekileri de varolduğu haliyle kabul edip onlara da belli bir değer atfedebilme olgunluğuna erişebilmeliyiz.

Biliyoruz ki herkes birbirinden oldukça farklı yapılara sahip yaratılmış. Aile yapısı, etnik kimliği, kültürü, genetik yatkınlıkları, yaşantıları, deneyimleri... Tüm bunlar birbirimizin farklı olmasında etkili olan faktörler. Bu bağlamda bakıldığında asıl önemli olan ise; kendi farklılıklarımızın bilincinde olup kendi özelliklerimizi olduğu gibi kabul ederek hem kendimize hem de çevremizdekilere hak ettiği değeri vermek olacaktır aslında.

Bazılarımız son model bir telefona, fotoğraf makinesine değer verirken; bazılarımız sağlıklı olmak için spor yapmaya ve güzel görünmeye; bazılarımız anne-baba ve çocuklarımıza; bazılarımız sadece sakinleştiğimiz bir deniz kenarında, ne olursa olsun oturabilme keyfine değer veririz. Yine bazılarımız ise eşimiz, dostumuz ve sevdiğimiz biriyle vakit geçirmeye değer veririz... İşte tüm bu ‘değerli olan’ şeyleri ‘değerli’ kılan, aslında değer veren kaynağın kendisi olmaktadır. Yani kendimiz...

Dolayısıyla bir kişi bizi değerli veya değersiz görse bile, yani bizler ‘bizden’ kaynaklanacak olan değer anlayışını başkasından  beklediğimizde o kişi bu durumda ‘en büyük değeri’ bize bahşediyor olsa bile, kendimizi değerli hissedemeyiz. Zira aslolan; kendi bakış açımızın nasıl olduğu ve kendimizi nasıl hissettiğimizdir.

Çünkü ancak ve öncelikli olarak kendi kendimizin değerini bildiğimiz zaman ‘değerli bir birey’ haline geleceğiz. Bu duygudur bize; bir değer oluşturmaya, çevrede bulunan güzellikleri ‘değerli' olarak görebilmeye yardımcı olan. Kim olduğumuzu hatırlamamıza da...

İkili ilişkilerdeki yetersizlik ve değersizlik hissini bir kenara bırakıp sunulan o değer sarmalına sarılarak kendi kendimize muhteşem bir değer anlayışı geliştirebilmeliyiz...

Ama nasıl?

En önce kendi kendimize şunları sorabilmeliyiz mesela; “Ne isterim? Neden gülerim? Nasıl severim? Ne zaman utanırım? Neyi yaparım?”

Sanki kendi kendimizi ilk kez görüyor gibi sorguya çekelim.

Sahi en son ne zaman kendinize bir aynada baktınız? Merhametle, başka bir göz beklemeden, en son ne zaman size bahşedilmiş olan, kainatta ‘tek olma’ özelliğinizi hatırladınız?

Yahut en son ne zaman dışarı çıktınız? Ne zaman kırıldığınız bir durum karşısında ‘hayır’ diyebildiniz? Yahut en son ne zaman siz isteğiniz için bir deniz kenarına gidip oturdunuz? Ve ne zaman kendi kendinizle konuştunuz?

Öyle ki birçoğumuz kendimizle baş başa kalmaya korkar vaziyete geliriz. Hatta kendi kendimize ‘bilemediğimiz’ ve kendi kendimize ‘vermediğimiz’ bu değeri dışarıdan birinin kalbimize yerleştirmesi beklentisini yaşarız neredeyse. Oysa bilmeliyiz ki; bizler değişmedikçe, kendimizin çok değerli olduğu idrakine varmadıkça hiçbir zaman bir şeyler değişmeyecek. Eksikler tam ve yerli yerinde olmayacak...

Ne zaman hayata ve kendimize olan inancımızda değişiklikler yaparsak, işte o zaman etrafımızda bize ‘değer’ anlayışımızı yansıtacak insanlar da çoğalacaktır.

Öncelikle bize bahşedilen bu harika bedene ve bu muhteşem ruha ‘saygı’ duyup Allah'a çokça ‘şükredebilmeli’ ve bu sebeple de ‘değerli’ olduğumuzu en derinlerden hissetmemiz gerekmektedir...

İnsanlara verilen değerden önce kendi kendimize değer verip, kendimizi değerli hissedip, kendimizi sevip böylesi davranmayı başarırsak şayet, o zaman ne başkalarına gereğinden fazla değer veririz, ne de kendimizi değersizleştirmiş oluruz.

Velhasıl kelam, insanoğlu öncelikle kendine gereken kıymeti verecek ki kendini değersiz hissettiği durumlardan uzak durabilmesi mümkün olabilsin. Ve insanlara da hak ettikleri değeri verebilsin. İşte ancak o zaman üzülüp kırılmadan, hayata daha mutlu bakabilme fırsatına sahip olacak.

Gelin bugün hep birlikte bir ayna karşısına geçip, “Ben çok değerliyim” diyelim. Kendimizi önemsediğimizi gösterelim. Ne dersiniz?

Yaratılanlar arasında üstün ve eşi benzeri olmamanın eşsiz hazzını yaşayalım hatta. Muhteşem özelliklerle donatılmış olmanın da...

Ne kadar muazzam yaratıldığımızın farkına vararak ve şükrederek elbette...

Kendi değerimizi bilelim. Bilelim ki, hak ettiğimiz bu değerle değerlenelim.

Kendimizi sevelim.

Kendi kendimizle yüzleşelim.

Nasıl, güzel olmaz mı?

Rahime SÖNMEZ ŞEN

Yorumlar