Anasayfa /  Güncel /  Gündem

İstanbul depreminde 625 bincan kaybı olacak! İstanbul depremi bir milli güvenlik sorunudur !

Harita Yüksek Mühendisi Uğur ÖRS, İstanbul’da olası bir depremde en az 8 ilçede 60 bin bina ağır hasar görecek, 100 binlerce bina orta ve üstü hasar göreceği açıkladı.

Abone ol
Abone ol 15 Kasım 2020 06:47

İSTANBUL DEPREMİNDE 625.000 CAN KAYBI OLACAK !

Harita Yüksek Mühendisi Uğur ÖRS, İstanbul’da olası bir depremde en az 8 ilçede 60 bin bina ağır hasar görecek, 100 binlerce bina orta ve üstü hasar göreceği açıkladı.

İstanbul depremi bir milli güvenlik sorunudur !

17 Ağustos 1999'da meydana gelen Gölcük merkezli 7.4 büyüklüğündeki sarsıntıdan beri beklenen İstanbul merkezli olası büyük depremi tekrar hatırlattı. TÜBİTAK MAM, Kandilli Rasathanesi ve İBB uzmanlarının hazırladıkları çalışmalara göre; İstanbul'da, Marmara Denizi'nde 30 yıl içinde, 7 ve üstü bir deprem olma olasılığı yüzde 65… 30 yıllık sürenin 21 yılını geride bırakan İstanbul’un depreme ne kadar hazır olduğu sorusu her depremden sonra olduğu gibi yine gündemde. 

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 26 Eylül 2019'da Silivri açıklarında meydana gelen İstanbulluların yüreğini ağzına getiren 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından “Deprem Seferberlik Planı”nı açıklamıştı. İmamoğlu, İstanbul'da hasar alacağı tahmin edilen 20 bin binaya bir yıl içinde noktasal müdahale yapılacağını, 2 yıl içinde güçlendirme çalışmalarının tamamlanacağını duyurmuştu.

Harita Yüksek Mühendisi Uğur ÖRS,İstanbul Depremi bir milli güvenlik sorunu olarak değerlendirilmeli ve acil önlem alınmalıdır,dedi.

7 BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR DEPREMDE 48 BİN HASARLI BİNA 

İBB Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından 2018 yılında gerçekleştirilen “Deprem ve Hasar Kayıp Tahmin Çalışması”nda yer alan 7.5 büyüklüğündeki yıkıcı bir deprem senaryosuna göre;İstanbul'da çok ağır ve ağır hasarlı bina sayısı 48 bin, orta ve daha üstü hasarlı bina sayısı 194 bin olacak.

Yani binaların yüzde 22,6'sı yıkılacak, 25 milyon ton enkaz oluşacak, yolların yüzde 30'u kapanacak, 463 içme suyu noktası, bin 45 atık su noktası ve 355 doğal gaz noktası hasar görecek.Toplamda 120 milyar TL yapısal ve yapısal olmayan ekonomik kayıp yaşanacak.Bu çalışma 2019 yılında güncellendi. Ve Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü, bu projenin verilerini ilçeler bazında özelleştirdi. İlçelere özel olarak analizler ve haritalamalar yapılarak, İstanbul'un 39 ilçesi için “İlçe Olası Deprem Kayıp Tahmini Kitapçıkları” üretildi.

‘’İstanbul depreme hazır değil”

İstanbul’un depreme hazır olmadığını vurgulayan Harita Yüksek Mühendisi Uğur ÖRS, kamu binaları ve bazı yolların depreme karşı güçlendirildiğini ancak halkın yaşadığı yüz binlerce binanın depreme karşı güvenli olmadığını söyledi. Harita Yüksek Mühendisi Uğur ÖRS, kentsel dönüşümün çok iyi bir proje olduğunu ancak onun da hızlı ve doğru yürümediğini ifade etti.

Harita Yüksek Mühendisi Uğur ÖRS: “İstanbul, devletin gücü, kararlılığı ve denetimini ortaya koyarak 1999’dan bu yana depreme hazırlandı mı, tabi ki hayır. Dolayısıyla İstanbul depreme hazır mı diye sorarsanız, büyük ölçüde hazır değil. Bir şeyler yapılıyor ama bu yapılanların can kaybını önlemedeki rolü son derece düşüktür. Örneğin resmi binalar, okullar, hastaneler, yollar ve viyadükler güçlendirildi. Bunlar iyi, güzel şeyler ama halkın yaşadığı yerlerde yüz binlerce bina var ve bunlar depreme karşı dayanıklı değil. Burada yaşayan halkın can güvenliği yok. O nedenle tabi ki herkes korkuyor. Kentsel dönüşüm yapmak suretiyle yapı stoğunu biraz düzeltmeye çalıştılar ama bu kentsel dönüşüm hızlı ve doğru yürümedi daha çok bir müteahhitlik projesi olarak algılandı. Kentsel dönüşüm depremde en büyük darbeyi yiyecek olan Avrupa yakasından başlamadı. Asya kıtasında, Bağdat caddesinde daha fazla oldu. Neden? Çünkü orada yapı para ediyor. Kentsel dönüşüm bence çok iyi bir projeydi ama bunu beceremedik” dedi.

 

Harita Yüksek Mühendisi Uğur ÖRS, son olarak halkın deprem farkındalığının arttırılması yönünde eğitimler verilmesinin önemli olduğunu belirtirken İstanbul’u yönetenlerin de afet ve risk yönetimini ciddiye almalarının gerekliliğinden bahsetti. Görür, ayrıca depremin en büyük çevre felaketi olduğunu ve bu konuda da gereken önlemlerin alınmasının önemine vurgu yaptı.

Yorumlar