Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili davada şok itiraf!
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopterdeki GPS cihazlarının sökülmesiyle ilgili 10 kişinin yargılandığı davada tanık olarak dinlenen Kaza Kırım Heyeti Başkanı Ferudun Seren, "Kaza kırım tarihi itibariyle bizim ekip olarak herhangi bir kaza kırım eğitimimiz, belgemiz yoktu" dedi.
Abone olBüyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindeki 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopterdeki GPS cihazlarının sökülmesiyle ilgili 10 kişinin yargılandığı davada tanık olarak dinlenen Kaza Kırım Heyeti Başkanı Ferudun Seren, "Kaza kırım tarihi itibariyle bizim ekip olarak herhangi bir kaza kırım eğitimimiz, belgemiz yoktu" dedi.
Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde 25 Mart 2009'da
düşen, Muhsin Yazıcıoğlu, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ,
yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Sivas Belediye Meclisi Üyesi Adayı
Murat Çetinkaya, İHA muhabiri İsmail Güneş ve Pilot Mustafa Kaya
İstektepe'nin hayatını kaybettiği helikopterdeki Argus 5000 ve
Skymap III C isimli GPS cihazlarının sökülmesiyle ilgili tutuksuz
10 sanık hakkında 'Kişinin ölmesinden yararlanarak hırsızlık'
suçundan davanın 4'üncü duruşması Göksun Asliye Ceza Mahkemesi'nde
görüldü. Davaya Muhsin Yazıcıoğlu'nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu, kızı
Firuze Yazıcıoğlu, oğlu Fatih Furkan Yazıcıoğlu, ağabeyi Yusuf
Yazıcıoğlu, ablası Mavış Ocak, İsmail Güneş'in eşi Yasemin Güneş,
tutuksuz sanık Ebubekir Semih Yüksekkaya, aile ve sanık avukatları
katıldı. Sanıklardan başka davalardan tutuklu olan Davut Uçum,
Aydın Özsıcak ve Yusuf Yiğit kalıkları cezaevlerinden, tutuksuz
sanık Cemal Şahin ile tanıklar Ferudun Seren ve Şıhmehmet Sevdim
bulundukları illerin adliyelerinden SEGBİS sistemiyle duruşmaya
katıldı.
Sanıklardan Yusuf Yiğit, dönemin Kahramanmaraş İl Jandarma
Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Ahmet Ergeç arasında geçen görüşmede
kendisine ait olduğu öne sürülen "Bir söken ekip var, bir de
sökülen malzemeyi yakan ekip var. Biz de yaktık. Ama işte hava
soğuktu ısınmak için yaktık falan. Yaktıkları şey de mekanik bir
şey ama bu kadar yani fazlasını da bilmiyorum" sözlerinin
kendisinin değil, başkalarından kulak misafiri olarak duyduğu
sözler olduğunu söyledi.
AYNI TUTANAĞI BAŞKAN 31 OCAK'TA, ÜYELER 20 MAYIS'TA
İMZALAMIŞ
Daha sonra tanık olarak dinlenen Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü
Kaza Kırım Ekibinden Şıhmehmet Sevdim, helikopterin bulunduğu
bölgeye ekip başkanı Ferudun Seren ve Esas Havacılık'ın çalışanı
Kenan Köksal ile birlikte 29 Mart'ta gittiklerini ve o zaman ekipte
yer alan Kerem Mumcuoğlu'nun Göksun'da kaldığını söyledi. Kaza
alanına gittiklerinde hava koşulları nedeniyle 15-20 dakika kalıp
fotoğraflar çektikten sonra ayrılmak zorunda kaldıklarını ve Argus
5000 cihazının kokpitte olduğunu ancak 31 Mart'ta gittiklerinde
Cihazın kokpitte olmadığını belirten Sevdim, "Argus 5000 isimli
cihazın kaybolduğunu savcılığa bildirdik. O gün kokpit panelini
söküp savcılığa teslim ettik. Benim ve Kerem'in cihazların
kaybolduğuna ilişkin tutanağın 20 Mayıs 2009'da, Ferudun'un ise
aynı tutanağı 31 ocak 2009'da imzalamasının muhtemelen heyet
başkanı olan Ferudun'un bize tutanağı imzalatmayı unutmuş
olmasından kaynaklanabilir" diye konuştu.
SEVDİM: KAZA İNCELEME SERTİFİKAM, KAZA TARİHİNDEN
SONRADIR
Helikopter şirketinin çalışanı olan Kenan Köksal'ın neden kaza
kırım heyetinde olduğunun sorulması üzerine Şıhmehmet Sevdim
şunları söyledi:
"Esas Havacılık aranarak bir şirket yetkilisinin görevlendirilmesi
Ferudun Seren tarafından istendi, genel müdür ile görüştü diye
hatırlıyorum. Kenan'ın ekibe dahil olmasının yasal yönetmeliğe bir
aykırılığı yoktur. Ben kaza kırım ekibinde gerek askeri hava
araçlarında gerekse sivil hava araçlarında daha önce görev yapmış
ve Kaliforniya Üniversitesi'nden kaza inceleme ve araştırma
konusunda sertifikam var. Ancak sertifika tarihi, sivil
helikopterin kaza tarihinden sonradır."
SEREN: EĞİTİMİMİZ VE BELGEMİZ YOK
Diğer tanık Kaza Kırım Heyeti Başkanı Ferudun Seren ise
Ulaştırma Bakanlığı tarafından kaza kırım heyeti olarak
görevlendirildiklerini ve görevlendirme yazısını imzalayan kişiyi
de müsteşar ya da müsteşar yardımcısı olarak hatırladığını söyledi.
Argus 5000 cihazının yerinde olmadığına dair tutanaktaki imza
tarihlerinin neden farklı olduğunu bilmediğini belirten Seren,
avukatların olay tarihinde kaza kırım uzmanlıklarının bulunup
bulunmadığını sorması üzerine, "Kaza kırım tarihi itibariyle bizim
ekip olarak herhangi bir kaza kırım eğitimimiz, belgemiz yoktu.
Ancak olmazsa olmaz bir kural değildir" dedi.
YAVUZ: HIRSIZLIK DEĞİL, ÖRGÜTLÜ BİR CİNAYETTİR
Diğer sanık ve tanıkların dinlenmesinin ardından Yazıcıoğlu
ailesinin avukatı Kemal Yavuz, sanıkların tutuklu yargılanmasını
talep ederek, "Dosyanıza konu yargılama hırsızlık olmayıp, tamamen
suç delillerinin yok edilmesidir. Karşımızda örgütlü bir yapının
işlediği bir cinayet vardır. Beyanlar sürekli değişmekte,
deliller karartılmakta, dosyalar ayrılmakta ve süreç tıkanmaktadır.
Sanıklar tutuklu yargılanmadığı müddetçe maddi hakikat ortaya
çıkarılmaz" diye konuştu.
Duruşma sonunda hakim, sanıkların tutuklama talebini reddederek
davayı erteledi.
YAZICIOĞLU: DEVE DURURKEN, KULAĞIYLA
UĞRAŞIYORUZ
6 saat süren duruşma sonunda Gülefer Yazıcıoğlu adliyeden
ayrılırken gazetecilerin sorusu üzerine gecikmiş adaletin adalet
olmadığını belirterek, "Adaletimizin bir an önce bize teslim
edilmesini istiyorum. Bu 10 yıllık süreçte yaşadığımız ızdırabı,
acıyı biz biliriz. Biz bunu niye istiyoruz; ülkemizde bu tarz
olaylara bir başkaları bir daha tevessül etmesin diye
aydınlatılmasını istiyoruz. Çünkü bizim çabalarımız geriye
dönmeyecek, bunun da farkındayız ama ülke adına bunun
aydınlatılmasının şart olduğuna inanıyorum. Zaten bizim ana
dosyamız kapalı. Deve duruyor şurada, devenin kulağıyla uğraşıyoruz
biz maalesef" dedi.
10 YILA KADAR HAPİSLERİ İSTENİYOR
Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterini arama çalışmalarına katılan ve
kırıma uğrayan helikopterin soruşturmasını yürütmek üzere bölgeye
giden Pilot Yarbay Ebubekir Semih Yüksekkaya, Pilot Yüzbaşı Davut
Uçum, Teknisyen Başçavuş Halil İbrahim Açan, Teknisyen Başçavuş
Bekir Çerikçi, Teknisyen Üstçavuş Cemal Şahin, Teknisyen Başçavuş
Suat Kaplan, Teknisyen Başçavuş Aydın Özsıcak, Teknisyen Başçavuş
Nedim Bakırhan ve Teknisyen Başçavuş Nusret Memiş'ten oluşan teknik
heyet gitmiş, daha sonra ortaya çıkan ve helikopterdeki GPS
cihazlarının sökülme anı olduğu iddia edilen görüntülerde
helikopter enkazının başında elinde sigara ile çömelmiş bereli
askerin Cemal Şahin, elinde tornavida olan askerin Aydın Özsıcak,
onun karşısında enkazın başında duran askerin ise Nedim Bakırhan
olduğu tespit edilmişti. Ayrıca olayla ilgili yürütülen soruşturma
sırasında teknik takibe takılan dönemin Kahramanmaraş İl Jandarma
Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Ahmet Ergeç ve şu anda 15 Temmuz
darbe girişimi nedeniyle tutuklu bulunduğu belirtilen Yusuf Yiğit
arasında geçen görüşmede Yiğit, "Bir söken ekip var, bir de sökülen
malzemeyi yakan ekip var. Biz de yaktık. Ama işte hava soğuktu
ısınmak için yaktık falan. Yaktıkları şey de mekanik bir şey ama bu
kadar yani fazlasını da bilmiyorum" demişti.
Bunun üzerine başlatılan soruşturma sonunda teknik heyette yer alan
9 kişi ile Yusuf Yiğit hakkında 'Nitelik hırsızlık suçundan' 10
yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.