Türkiye KKTC'ye hava ve deniz üssü kuracak!
Doğu Akdeniz, hem enerji hem de askeri güvenlik açısından dünyanın en kritik bölgelerinden biri oldu. Hemen bütün ülke donanmaları burada. Türkiye için en hayati güvenlik tehditleri bu bölgede yoğunlaşıyor. Türkiye'nin acil olarak KKTC'de kapsamlı bir deniz üssü kurması gerekiyor.Türkiye’nin Gölcük’ten sonra en büyük deniz üssü olan Aksaz benzeri bir üssün, Kuzey Kıbrıs’ta kurulması, Türkiye’nin elini güçlendirecek.
Abone olÖnümüzdeki süreçte yoğun enerji kavgalarına sahne olacak Akdeniz’de Suriye savaşını bahane ederek tüm ülkeler askeri varlıklarını arttırırken ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tek taraflı olarak Akdeniz enerji yataklarını paylaşırken Türkiye de egemenlik haklarını kısıtlayacak girişimlere karşı planlamalarını yapıyor.
Yeni Şafak'tan Kıymet Sezer'in haberine göre Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Dışişleri Bakanlığı’na sunulan öneride, Türkiye’nin KKTC’de uygun bir mevkide deniz üssü kurması gerektiği belirtildi.
EGEMENLİK HAKLARININ MUHAFAZASI İÇİN
KKTC’de kurulacak deniz üssü, KKTC’nin egemenlik haklarının
muhafazasında güvence olmasının yanısıra KKTC ve Türkiye’nin Doğu
Akdeniz’deki hak ve menfaatlerinin korunması, deniz enerji
sahalarındaki işgalleri önleyecek tedbirlerin alınması ve yeniden
başlatılmak istenen müzakerelerde KKTC ve Türkiye’nin elinin
güçlenmesine büyük katkı sağlayacak. Türkiye’nin KKTC’ye kurması
olası Deniz Üssü’nün, İngilizlerin bölgedeki deniz üssü gibi egemen
üs olarak tesisi öneriliyor.
BATILI GÜÇLER AKDENİZ’DE CİRİT ATIYOR
Suriye Savaşı’nı bitirecek adımları atmadıkları gibi savaşın devamı
için uğraşan ABD ve İngiltere başta olmak üzere Batılı güçler, Doğu
Akdeniz’deki askeri varlıklarını arttırdı. Rusya, Amerika,
İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya, Belçika, İspanya, Kanada,
Portekiz, Yunanistan, Danimarka, savaş gemileriyle bölgede
demirlemiş durumda. Öte yandan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve
Yunanistan, Akdeniz enerji sahalarında oldu bitti yoluyla hakimiyet
kurmak üzere türlü girişimlere ve ortaklıklara imza atıyorlar.
ENERJİ SAHASI MÜCADELESİ ARENASI
Avrupa Birliği desteğini arkasına almak suretiyle KKTC ve
Türkiye’nin haklarını yok sayarak Kıbrıs Cumhuriyeti adına Münhasır
Ekonomik Bölge ilanında bulunan GKRY, fiili durum yaratmak
suretiyle enerji sahalarını ele geçirmek üzere çabalarını arttırdı.
GKRY, halen uluslararası yasalara aykırı biçimde Akdeniz’de kıyısı
bulunan Türkiye dışındaki tüm ana kara ülkeleriyle, başta İsrail
olmak üzere, deniz yetki alanı sınırlandırma anlaşmaları
yapıyor.
TÜRKİYE’NİN TEDBİR PLANI HAZIR
Yunanistan da aynı şekilde, uluslararası hukuk gereği ana kara
Türkiye tarafından yapılması gereken anlaşmaları adalar üzerinden
yapma telaşında. Dünya ticaret ve enerji trafiğinde önemli bir
güzergah olan Doğu Akdeniz’de trilyonlarca dolarlık enerji
rezervine hakim olmak üzere saflar şimdiden belirleniyor. Türkiye
ise Akdeniz’de oldu bittilere izin vermeyeceği mesajını her
platformda dile getirdiği gibi tedbir planlamalarını da
yapıyor.
İLK KEZ 2009’DA GÜNDEME GELDİ
Türkiye’nin gerektiğinde uygulamaya geçirmek üzere masasında
bulunan Akdeniz tedbir önerilerden biri de Türk Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı tarafından Kıbrıs’ta bir deniz üssü kurulması. 1998’de
Rumların Baf Hava Üssü’nü hizmete açmaları ve 2000 yılında GKRY ile
Yunanistan arasında Ortak Savunma Doktrini kapsamında bir anlaşma
imzalaması ardından ilk kez 2009 yılında resmi olarak gündeme
taşınan bu öneri, bugün bir kez daha gündeme getirildi. Bu tedbirin
uygulanmasına karar verilmesi halinde Türkiye, KKTC’de, İngilizler
benzeri egemen deniz üssü kuracak. KKTC’de kurulması planlanan
deniz üssünün Türkiye’nin güneyden stratejik savunması açısından
hayati önem taşıdığı vurgulanıyor.
GÖZLER BU KAVŞAKTA
Kıbrıs adası, Doğu Akdeniz’deki enerji havzası üzerindeki
varlığıyla öne çıktığı gibi, petrol ve ticaret yollarının da
merkezinde. Ada, Akdeniz ile Hint Okyanusu’nu irtibatlandıran
Süveyş Kanalı’nı kontrol ediyor. Doğu ile Batı arasındaki deniz
ticaret yolu üzerinde bulunuyor ve dünya petrolünün yarıdan
fazlasını oluşturan Ortadoğu ve Orta Asya petrollerinin ulaşım
yollarını kontrol altında tutuyor. Bu stratejik konumu dolayısıyla
tüm dünya güçlerinin gözlerini çevirdiği bölgede ilerleyen yıllarda
yaşanacak gelişmelere yönelik Türkiye şimdiden tedbirlerini
alıyor.
AKDENİZ’İN BARIŞ GÖLÜ OLMASININ GÜVENCESİ
OLACAK
KKTC’de sahip olunacak bir egemen deniz üssü sayesinde Türkiye
Cumhuriyeti devleti, KKTC halkının güvenliğini sağlayacağı gibi
KKTC halkının yanında olduğunu bir kez daha vurgulamış olacak.
Deniz Üssü, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hak ve menfaatlerinin
korunması ve kollanmasında stratejik görev yerine getirecek.
GKRY’nin KKTC ve Türkiye’nin hak ve menfaatlerini yok sayarak ilan
ettiği deniz yetki alanı ve imzaladığı sınırlandırma antlaşmaları
ile ihale ettiği petrol arama ruhsat sahalarında siyasi direktif
çerçevesinde alınacak askeri tedbirlere katkı sağlayacak. Kıbrıs
görüşmelerinde KKTC’nin müzakere gücünü arttıracak.
GEÇİTKALE’YE HAVA ÜSSÜ
Türkiye’nin halihazırda KKTC’de hava üssü de bulunmuyor. Halen
Geçitkale’deki sivil hava meydanı, bölgede güvenliği tesis eden
Türk askerinin ihtiyaçları doğrultusunda aktif edilmeye
çalışılıyor. Daha önce Türk yıldızları ve diğer askeri uçakların
Kıbrıs’a inişlerinde kullandıkları Geçitkale Meydanı, halen mania
(engel) nedeniyle kapalı durumda. Bu meydanın bakıma alınarak
kullanıma açılması ya da hava üssü olarak yeniden planlanabilmesi
için zaman içerisinde bölgede tesis edilmiş olan yüksek gerilim
hattı ve elektrik tellerinin yer altına alınması gerekiyor. Bu konu
daha önce gündeme getirilmiş olsa da henüz tellerin yer altına
alınması için bir girişim başlatılabilmiş değil. Uçak inişlerinde
tehlike arz eden yüksek gerilim hatlarının yer altına alınmasıyla
birlikte olası KKTC’ye Türk hava üssü ihtiyacının karşılanmasında
Geçitkale Meydanı öne çıkıyor.
REAKSİYON SÜRESİNİ KISALTACAK
Doğu Akdeniz’de insani yardım harekatı dahil her türlü harekatı
destekleyeceği gibi bu bölgede gelişen durumlara reaksiyon süresini
azaltacak. Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC tarafından, GKRY’nin
uluslararası hukuka aykırı olarak addettiği savunma ve askeri
işbirliğine karşılık verilmiş olacak. Coğrafi yakınlık ve tarihsel
bağlar kapsamında Türkiye’nin Kıbrıs adasındaki hak ve
menfaatlerinin korunmasına katkı sağlayacağı gibi KKTC’nin ve
Türkiye’nin hakları konusundaki kararlılık, dünya kamuoyuna bir kez
daha net şekilde vurgulanmış olacak. KKTC’deki deniz üssü ayrıca,
Süveyş çıkışlı ve İskenderun Körfezi’ne bağlı deniz ulaştırmasının
güvenliğine de destek sağlayacak. Dolayısıyla Akdeniz’de olası oldu
bittilere izin verilmesini engelleyeceği gibi bir barış gölü olarak
sakin sularını muhafazası sağlanmış olacak.