TBB Başkanı Metin Feyzioğlu: Meslek birliklerinin bölünmesine izin vermeyeceğiz!
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, meslek birliklerinin bölünmesi fikrinin FETÖ projesi olduğunu belirterek, "Meslek birliklerinin bölünmesi Türkiye'nin bölünmesidir. Buna izin vermemeliyiz, vermeyeceğiz" dedi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın meslek birliklerinin
ismindeki 'Türk' ve 'Türkiye' ibaresinin çıkarılması yönündeki
açıklamaları ve aynı meslekte birden fazla örgütün kurulması
yönündeki tartışmalara tepki için, baro başkanları, barolar,
avukatlar, Türkiye Barolar Birliği'nin öncülüğünde Ankara’da Ahmet
Taner Kışlalı Spor Salonu’nda bir araya geldi. 'Türkiye Barolar
Birliği ve Barolar Türkiye'dir adı altında yapılan toplantıya,
avukatların yanı sıra, CHP'li bazı milletvekilleri, gaziler ve çok
sayıda davetli sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.
'DUALARIMIZ AFRİN'DEKİ MEHMETÇİKLERİMİZLE'
Büyük alkış eşliğinde salona giren TBB Başkanı Metin Feyzioğlu,
içeridekileri selamladıktan sonra konuşma yapmak için kürsüye
çıktı. Şehit ve gazilere şükranların sunduklarını belirten
Feyzioğlu, "Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası hukuktan
kaynaklanan meşru savunma hakkına dayanarak terör örgütlerinin
kökünü kazımak için, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtı’nda
seferde olan kahraman ordumuza selam gönderiyorum. Dualarımız
Mehmetçiğimizledir. Dualarımız polislerimizledir. Dualarımız köy
korucularımızladır. Dualarımız evlatlarını evde bekleyen
analarladır, babalarladır, eşlerledir" diye konuştu.
'BÖLÜNMEYE DEĞİL KUCAKLAŞMAYA İHTİYACAMIZ VAR'
"Bölünmeye değil kucaklaşmaya ihtiyacımız var" diyen Feyzioğlu,
konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Hal böyleyken, binlerce yıllık Ahilik geleneğinden gelen ve millet
olmanın gereği olan, dayanışmanın en güzel örneklerini veren meslek
örgütlerini bölmenin, parçalamanın anlamı yoktur. Meslek
örgütlerinin bölünmesi ve parçalanmasından sadece terör örgütleri
ve onları maşa olarak kullanan karanlık güç odakları istifade eder.
Son günlerde buna yönelik edilen sözler Türkiye'yi yıkmak,
Türkiye'yi ele geçirmek, milli birliği yıkmak isteyen bu terör
örgütlerinin ve arkalarındaki maşaların en çılgın fantezilerinde
bile hayal edemeyecekleri kadar, onlar açısından muhteşem bir
yepyeni bir örgütlenmek fırsatı vermiştir. Bu sebeple meslek
birliklerinin bölünmesi Türkiye'nin bölünmesidir. Buna izin
vermemeliyiz, vermeyeceğiz."
'HAİN ÖRGÜTÜN KRİPTOLARI İŞ BAŞINDA'
Meslek birliklerinin bölünmesi projesinin FETÖ projesi olduğunu
kaydeden Feyzioğlu, "Meslek örgütlerinin parçalanmasına
yönelik proje, bugün FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle kapatılan, öğretim
üyeleri de KHK ile ihraç edilen bir üniversitede yazılmıştır. Bu
proje daha sonra Devlet Denetleme Kurulu'na resmi bir proje olarak
intikal etmiştir. Ancak hainler bu projeyi o zaman uygulamaya
geçirme fırsatı bulamamıştır. Bu hain örgütün amacı bizim dayanışma
kültürümüzü yok ederek meslek örgütlerini yıkmak, ele geçirmektir.
Hain örgütün kriptoları hâlâ iş başındadır ve devletimizi
yönetenleri bu hain planlarına alet etmek istemektedir. Biz bu
planları belgeleriyle ortaya koyduğumuzda bizi dikkatle dinleyen,
diyalog imkanı sağlayan başta Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım'a,
bu hain planı anlattığımızda bizi dikkatle dinleyen, notlarını alan
ve bize haklılık payımızın olduğunu ima eden Sayın Adalet Bakanımız
Abdulhamit Gül'e ve devletimizin yüksek bürokratlarına teşekkür
ediyorum. Diyalog kapısı açılmıştır" diye konuştu.
BİR GRUP AVUKAT TARAFINDAN PROTESTO EDİLDİ
Bu sözler üzerine salonda bulunan bir grup avukat Feyzioğlu'nu
protesto etti. Yuh ve ıslık seslerinin yükseldiği salonda ortam
gerginleşti. Ancak sözlerine devam eden Feyzioğlu'na, salonun büyük
çoğunluğu, "Savunma hakkı engellenemez, Mustafa Kemal'in
askerleriyiz" sloganları ile destek oldu. Protestocu bir grup
avukat ise salonu terk etti.
BİRLİKLER PARÇALANARAK MİLLİ BİRLİK OLMAZ
Konuşmasına devam eden ve Türkiye'nin terör örgütlerinin saldırısı
karşısında tek çıkış yolunun milli birlik ve beraberlik olduğunu
belirten Feyzioğlu, şunları söyledi:
"Birlikler parçalanarak milli birlik olmaz. Birlikler dağıtılarak,
barolar dağıtılarak milli birlik olmaz. Tam da teröristlerin
istediği olur. Türkiye Barolar Birliği ve barolar dillendirildiği
gibi bu proje kapsamında parçalanırsa, bir ilde birden çok baro
kurulursa, bir ülkede birden çok milli kurum olursa, kimin avukat
olup, kimin avukat kalacağına kim karar verecek? Bakanlık,
hükümetin avukatı olmak istiyor musunuz? Vatandaşlar, avukatınızın
hükümetin emrine girmesini istiyor musun? Şu halde baroların
bölünmesi ve parçalanması avukatların mesleğe kabulünü ve meslekten
ihracını bakanlığa vermek projesidir. Avukatları hükümetin avukatı
yapma projesidir. İşte biz buna 'hayır' diyoruz."
'HERHANGİ BİR İDEOLOJİNİN, SİYASİ PARTİNİN TEMSİLCİSİ
DEĞİLİZ'
"Biz bağımsız olursak vatandaşın hukuk güvencesi olur" diyen
Feyzioğlu şöyle devam etti:
"Biz, doğruya doğru yanlışa yanlış demek zorundayız. Çünkü bizim ne
kölemiz oldu ne efendimiz. Biz avukatız. Biz, herhangi bir
ideolojinin veya siyasi partinin temsilcisi değiliz. Partiler üstü,
partiler dışıyız. Hiçbir meseleye siyasi parti gözlüğüyle bakmayız,
sadece hukuk gözlüğüyle bakarız. Tek bir idealimiz vardır; herkes
için adalet. Tek bir hedefimiz vardır; güçlü ve refah içinde bir
Türkiye. Biz barolar, hep birlikte Türkiye Barolar Birliği’yiz.
Adalet için daima yanında yer aldığımız halkımızla omuz omuzayız.
Başka bir ülkenin, başka bir milletin değil, Türkiye’nin ve
milletimizin emrindeyiz. Adımızın başındaki 'Türkiye' kelimesi,
Türk milletinin yüreğine kazınmıştır. Biz, hukukun üstünlüğünü
istiyoruz. Biz, herkes için adalet istiyoruz. Biz, hangi etnik
kökenden, mezhepten, inançtan, cinsiyetten, cinsel yönelimden,
dilden, dinden olursa olsun insan hakları herkesindir diyoruz.
Bunun için biz, herkes için adil yargılama istiyoruz."
'KÜRSÜDEN SİYASET YAPAN HÂKİM İSTEMİYORUZ'
Yargıdaki bağımsızlığın önemini anlatan Feyzioğlu, "Kürsüden
siyaset yapan hâkim istemiyoruz. Kürsüdeki hâkimin siyasetten emir
almasını da istemiyoruz. Biz, demokrasi diyoruz, insan sevgisi
diyoruz, en yüksek makam, vatandaşlık makamıdır diyoruz.
Türkiye’nin birliği, ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğü
için bir kez daha ve hep birlikte diyoruz ki; barolar ve Türkiye
Barolar Birliği, Türkiye’dir" diyerek sözlerini tamamladı.