Lösemi anne canı pahasına bebeğini doğurdu
Lösemiyken hamile kaldı, doktorların itirazına rağmen bebeğinden vazgeçmedi .
Abone olLösemiyken hamile kaldı, doktorların itirazına rağmen bebeğinden vazgeçmedi.
İzmir'de lösemi hastası Fidan Gökçimen, tedavisi devam ederken
hamile kaldı. Doktorların bebeğini aldırma baskısı ve büyük risk
taşıdığını söylemesine rağmen canını ortaya koyan anne, hamileliğin
sonunda sağlıklı bir bebek dünyaya getirdi.
İzmir'de 2014 yılında Ömer Gökçimen'le yaşamını birleştiren Fidan
Gökçimen, evlendikten 4 ay sonra lösemi (kan kanseri) hastalığına
yakalandığını öğrendi. Hayatı başına yıkılan genç kadın hastalıkla
mücadeleye başladı. Özel bir hastanede ilaçlı tedavisi devam eden
genç kadın geçen yıl tesadüf eseri 6 haftalık hamile olduğunu
öğrendi. Doktorların büyük risk taşıdığını ve çocuğunu aldırması
gerektiğini söylemesine rağmen her şeye kulağını tıkayan genç kadın
azmetti ve sağlıklı bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Hastalığının şu
an negatif durumda seyrettiğini söyleyen Gökçimen, "Çocuğumuzu sağ
salim kucağımıza aldık. O bize umut oldu. Umudumu bir an olsun
yitirmedim. Çünkü onu sağlıklı bir şekilde dünyaya getireceğime
inanıyordum" dedi.
Doktorlardan ‘çocuğunu aldır’ baskısı
Doktorların tedavi gördüğü sırada asla hamile kalmaması, aksi
takdirde tedavisinin devam edemeyerek hayatının riske gireceğini
söylediklerini belirten Gökçimen, “Yaptığım testler sonucunda gebe
kaldığımı öğrendim. İlk başta inanamadım. Çünkü doktorlar bana
hamile kalmamam gerektiğini söylemişti. Sonra doktoruma gittim.
Doktorum bana sert bir şekilde, 'Başka çaren yok. Bebeği
aldırmazsan seni tedavi etmeyeceğim' dedi. Bu söz üzerine
hırslandım ve bebeğimi doğurmaya karar verdim. En sonunda Filiz
Büyükkeçeci ve Ferit Tuna'ya ulaştım. Onlar bana inanılmaz olumlu
enerji verdi. İlaçlarımı değiştirdiler. Daha hafif ilaçlar
verdiler. Sonunda sağlıklı bir bebek dünyaya getirdim. Bu Allah'ın
bana bir lütfuydu" ifadelerini kullandı.
“Canım pahasına da olsa doğuracaktım”
Bebeğini doğurma isteğinin annelik içgüdüsü olduğunu söyleyen
Gökçimen, "Canım pahasına da olsa bebeğimi doğuracaktım. Kalbim hep
ferahtı. Ferit ve Filiz hocamla birlikte eşim en büyük destekçim
oldu. Yaşanmadan bilinmiyormuş. Anne olduktan sonra bana ayrı bir
güç geldi. Şu an sağlıklı bir insan gibiyim. Sadece vitamin hapı
alır gibi ilaçlarımı kullanıyorum" diye konuştu.
Özel Ege Şehir Hastanesi Hematoloji Bölümünde görevli Prof. Dr.
Filiz Büyükkeçeci ise bebeğin ve annenin şu an gayet sağlıklı
olduğunu söyleyerek, "Hastamız sosyal medyada bizi bularak
iletişime geçti, yaptığımız testler sonucunda hastanın hamile ve
lösemi olduğunu tespit ettik. İlaçların bebeğe zarar vermemesi için
özenli seçilmesi gerekiyordu. Daha önceki doktorlarının bu çocuğun
alınması gerektiğini söylemiş ama anne bebeği istiyordu, bunun için
annenin hastalığına iyi gelecek ancak bebeğe zarar vermeyecek
ilaçlar seçilerek tedaviye devam ettik. Aylık kontrollerle de
hastamızı takip ettik. Kan değerlerinde bir değişim olmadı. Bundan
4 ay önce de hastamız doğum yaptı ve sağlıklı, normal kilosunda bir
kız bebek sahibi oldu. Doğumdan 4 ay geçmesine rağmen hala
hastalığı negatif seyretmektedir" diye konuştu.
“Bu alanda yapılmış herhangi bir çalışma yok”
Lösemi hastasıyken bir bebek dünyaya getirme durumunun nadir
olduğuna işaret eden Prof. Dr. Filiz Büyükkeçeci, “Yapılmış
herhangi bir çalışma yok. Sonuçlarını bilmediğimiz için ilaçlarını
kestik. Bir ilaç kullandık. Normal tedavisine gene başladık. Riskli
bir gebelik olduğunu söylüyoruz ama aile eğer istiyorsa, bizim
görevimiz onlara yardım etmektir. Bu süreci onların sağlıklı bir
gebelik süreci olarak geçirmesini sağlamaktır” dedi.
“Biz de tedirgindik, her an her şeyi bekler
vaziyetteydik”
Hamileliği boyunca Fidan'ı takip eden Op. Dr. Ferit Tuna ise,
"Fidan ve eşiyle tanışmamız çok tesadüfi oldu. Hastalığı biliyorlar
ve hamileliğinin devamını da kararlılıkla istiyorlardı. En büyük
şansımız Fidan’ın istekli olmasıydı. O istekli olmasa bu işe
girmeyecektik. Ailenin kararlı gelmesi bizi bu yola soktu.
Hastalığın negatif olduğu dönemlere denk gelmemiz de başka bir şans
oldu. Ailenin sevecen ve canlı hali, zaman zaman hematolojik
konsültasyonlarla aldığımız sonuçların iyi olması bizleri hep
umutlandırdı ve sağlığı mükemmel, çok güzel bir kızımız oldu.
Fidan, kızıyla yepyeni bir hayata adım attı. Biz bu yolda zorluklar
yaşamadık. Gözlerindeki mutluluk yeniden doğmuş gibi yaptı. Hepimiz
çok sevindik. Bu şaşırttı çünkü biz de tedirgindik ve her an her
şeyi bekler vaziyetteydik" ifadelerini kullandı.