KKTC halkının su isyanı video izle

KKTC’de eski asbestli su hatları nedeniyle musluklardan akan suyu içemeyen vatandaşlar yüksek fiyat tarifesi ile karşı karşıya kalıyor. Türkiye’den gelen su, KKTC'deki belediyelerin deposuna tonu 2.30 kuruşa ulaşırken 28 belediye vatandaşlar için farklı fiyat uyguluyor. Suyun en pahalı satıldığı yer Lefkoşa olurken, en düşük tarife ise Akıncılar köyünde uygulanıyor.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti genelinde 28 belediyenin 11’i su tarifesinde tek fiyat uygularken diğer belediyelerde ton miktarına göre tarifeler değişiyor. Suyun tonu bazı yerlerde 8.5 liraya kadar satılabiliyor.

Duruma tepki gösteren KKTC’li Tolgay Taraman "Maalesef su içemiyoruz. Su temiz de suyun içerisinden geçip de evlere ulaştığı borular kötü asbestli, oksitlenmiş, eski. Dolayısıyla bilemediğimiz bir suyu içemeyiz. İsteği kadar arıtılsın istediği kadar temiz olsun" dedi. Taraman, suyun belediyeler tarafından farklı fiyatlar ile satılmasına ilişkin ise "Zaten içmeyiz. İçsek, birde midemize oturacaktı. Bu fiyata su mu içilir. Yani şişe sudan daha pahalı gelir dikkatli hesaplarsanız. 8 lira tonu hırsızlıktır, başka bir şey değil. Eğer belediyeler kalkınmak isterlerse sudan yapmasınlar bunu, versinler hizmeti verdiği hizmetin karşılığını alsınlar. Suyu pahalı satıp da belediye bütçesine para mı kazandırılabilir, böyle bir saçmalık olur mu? Üstelik de suyun buraya getirilmesine hiç bir sermaye katkıları yok" diye konuştu.

"Su buraya daha ucuz olsun susuz kalmayalım diye geldi ama daha pahalı oldu"

Bir diğer KKTC’li vatandaş, Serkan Özmenoğlu ise "Şuanda içemiyoruz. Musluklardan akar ama içemiyoruz. Hala yapmadılar düzeltmediler içilebilir durumda değil yani. Bu su buraya daha ucuz olsun susuz kalmayalım diye geldi ama daha pahalı oldu. Belediye kendi belirlediği fiyattan dağıtıyor bu suyu. Yani böyle bir şey var mı? Yani suyu 2.5 buçuğa alırdık şimdi 5.5 buçuk. Yani belediyeler ne kadara alır kaça satar onu da bilmeyiz. Hiçbir şekilde halk için bir şey yok hırsızlıktan başka bir şey değil bu. Niçin bu su geldi buraya daha ucuza daha uyguna alsın bu vatandaş diye, öyle bir durum da yok. Ne yapmaya geldi bu su buraya? Hükümet ile belediyeler kalkınsın diye mi geldi? Niçin geldi? Yoksa vatandaş biraz rahat etsin diye mi geldi" şeklinde konuştu.

Zorlu Töre ise belediyelerin su fiyatındaki farklılıklara bir çare bulunulabileceğini belirterek, "Genellikle halkta bir şikayet var. Suyun fiyatı daha yüksek diye. Buna bir çare bulunabilir diye düşünüyorum. Bazı yerlerde 5 liraya 6 liraya veriliyor" dedi.

"Biz kendi bölgenizde suyu rahatça kullanabiliyoruz"

Büyükkonuk Belediye Başkanı Ahmet Sennaroğlu ise suyun neden içilemediği konusunda çarpıcı tespitlerde bulundu. Sennaroğlu, "Biz kendi bölgenizde suyu rahatça kullanabiliyoruz. Çünkü bunun sebebi alt yapılarımızın tamamı bitirildi. Son AB standartlarına göre olan tamamen asbest olmayan altını çizerek söylüyorum asbest ve kanserojen madde içermeyen borular ile şuan bizim bölgemizde rahatça suyu içebilecek pozisyonumuz var. Bazı ilçelerde de basket Lefkoşa'da bildiğim kadarı ile bazı bölgelerde su içilemiyor. Çünkü borular çok eski zamandan kalma ve üstelik asbest kanserojen madde içeren bir yapıdadır. Ama Büyükkonuk’umuzun Allah'a bin şükür olsun ki bir sorun yok” diye konuştu.

Büyükkonuk, her belediyenin ayrı su fiyatı uygulamasına ilişkin ise "Bu konuda Tarım Bakanlığı sınıfta kalmıştır diye düşünüyorum. Çünkü bu memlekette suyu dağıtan kurum su dairesi aslında. Su dairesine tarım ve doğal kaynaklar Bakanlığına bağlıdır. Bugün yapılması gereken şuydu; su tipi taban fiyat belirlenir. Dendi ki 2.30 kuruş belediyelerden alınacak para. Satışı da halkın alacağı paranın da ne kadar olması gerektiğini aslında yapılacak olan belediyeler birliğinin de içinde olacağı bir toplantıda geniş çalıştayda bunun mutlaka değerlendirilip bütün adada halkın alacağı su miktarının aynı olması gerekmekteydi. Bu yüzden sınıfta kalmıştır. Umarım ki bu erken zamanda düzene girer ve bütün bölgelerde su fiyatı nasıl ki belediyelerden 2.30 kuruşa ödüyor hem Girne, Lefkoşa, Büyükkonuk vatandaş da alırken da aynı fiyat olmalıdır diye düşünüyorum. Son sokarak şunu söylemek isterim başta anavatanımızın Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan'a ve Su İşlerinden Sorumlu Bakan Veysel Eroğlu'na ve hükümeti Sayın Binali Yıldırım'a sonsuz teşekkür ederim" şeklinde konuştu.