Eski kedicik Adnan Oktar örgütünün beyin takımını ifşa etti!
Eski kedicik olarak bilinen Ceylan Özgül sosyal medya platformu twitter üzerinden yaptığı paylaşımlarla Adnan Oktar örgütünün beyin takımını ifşa etti!i Ayrıca DHA'ya verdiği özel röportajda çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Abone olCeylan Özgül Adnan Oktar örgütünün beyin takımını ifşa etti!
Eski kedicik olarak bilinen Ceylan Özgül sosyal medya platformu twitter üzerinden yaptığı paylaşımlarla Adnan Oktar örgütünün beyin takımını ifşa etti! Yaptığı paylaşımlarda Firari Bülent Sezgin bahsettiği kişinin görenler tarafından derhal polisi aramasını istedi. Ayrıca Özgül 'Firari Seral İbrahim Köprülü. Örgüt imamlarından, Adnan Oktar’ın kulesi. Gören vatandaşların ihbar etmesini rica ediyorum' diyerek Örgüt imamı ve Adnan Oktar'ın kulesini de ifşa etmiş oldu.
Adnan Oktar'ın iki numaralı ismi Tarkan Yavaş!
Özgül twitter'da yaptığı paylaşımda Oktar'ın iki numaralı ismini de ifşa etti. "Firari Tarkan Yavaş örgütün iki numarasıdır ve silahıyla kaçmıştır. Görüldüğü yerde ihbar edilmesini halkımızdan duyarlı olmalarını rica ediyoruz" dedi.
İşte eski kedicik Ceylan Özgül'ün yaptığı paylaşımlar;
Firari Bülent Sezgin. Görenlerin polisi derhal aramasını rica ediyoruz pic.twitter.com/y1P1NotQDQ
— ceylan ozgul (@ceylanozgul2017) 11 Temmuz 2018
Firari Seral İbrahim Köprülü. Örgüt imamlarından, Adnan Oktar’ın kulesi. Gören vatandaşların ihbar etmesini rica ediyorum pic.twitter.com/G6kvBPggHS
— ceylan ozgul (@ceylanozgul2017) 11 Temmuz 2018
Adnan Oktar örgütünden ayrılmış biri olarak söylüyorum, KEDİCİK kelimesi ile konuyu hafifletmenizi tavsiye etmem. Vitrinde masum görünen bu kadınların bir kısmı çift silahla geziyorlar. Türlü suçlara karıştıklarına şahidim.
— ceylan ozgul (@ceylanozgul2017) 11 Temmuz 2018
https://t.co/3HdQ9gNd7t
Firari Tarkan Yavaş örgütün iki numarasıdır ve silahıyla kaçmıştır.
Görüldüğü yerde ihbar edilmesini halkımızdan duyarlı olmalarını
rica ediyoruz. pic.twitter.com/qzwXwhXOhM
— ceylan ozgul (@ceylanozgul2017) 11 Temmuz 2018
Eski kedicik Ceylan Özgül DHA'ya verdiği özel röportajda çok çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte o açıklamalar;
Adnan Oktar ve grubuna yapılan operasyonun ardından, grupta uzun
yıllar kalan ve yakın zamanlarda ayrılan Ceylan Özgül ve Ümit
Kuruca yaşadıklarını DHA'ya anlattı. İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığınca kamuoyunda "Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar
ve grubuna yönelik sabah saatlerinde operasyon başlatıldı. Başta
Adnan Oktar olmak üzere grupla bağlantısı bulunan 170 kişi
gözaltına alındı. Grup içerisinde yer alan ve yakın tarihlerde
bağlantılarını koparan Ceylan Özgül ve Ümit Kuruca, Adan Oktar ve
çevresi hakkında açıklamalarda bulundu.
"KANDIRDILAR"
Ceylan Özgül, "2006 yılının sonunda örgüte dahil oldum. Üniversite
yıllarının sonunda, 24-25'li yaşlarda girdim. Örgüt, zaman
içerisinde evrim geçirdi. Benim girdiğim yıllarda televizyonları
yoktu. Şu anda olan kıyafetler, görüntüler ve danslar yoktu. Benim
dahil olduğum zaman Harun Yahya ismiyle çıkartılan kitaplar,
konferanslar gibi faaliyetler vardı. Bu faaliyetlerin faydalı
olduğunu düşündüğüm için, bu şekilde beni kandırdılar" dedi.
"BULUNDUĞUM HÜCREDE KADINLAR HAPİS HAYATI
YAŞARLARDI"
"Örgüt içinde 'hücre' sistemi vardı. Herkes her şeyi bilmez" diyen
Özgül, "Zaman içerisinde öğrenirsiniz bilgileri. Vakit geçirmeniz
gerekir. Siz sadece kendi hücrenizde yapılan şeyleri öğrenirsiniz.
Bana son zamanlarda bazı mahrem bilgiler açılmaya başlandı.
Bunlardan bazıları da Türkiye aleyhine yapılan faaliyetlerdi. Bu
bilgileri öğrendiğim 2013'te kaçma girişimim oldu. Fakat başarısız
oldum. Çünkü benim bulunduğum hücrede kadınlar hapis hayatı
yaşarlardı. Doktora bile yanınızda birisi olmadan, gidemezdiniz.
Yanınızda gardiyanlar vardır. Doktor sizi kabinde muayene ederken
bile yanınızdadırlar. Doktora gideceğim diye hastaneden randevu
alıp, kaçmayı denedim. Fakat yakalandım. 2017'ye kadar baskı
altında kaldım. 2017'de kaçtım" diye konuştu.
"BANA, 'HER ŞEYİ SORGULAMA, SANA DENİLENİ YAP'
DEDİ"
Özgül şöyle devam etti:
Örgütten ayrılma aşamasında beni ilk rahatsız eden Türkiye aleyhine
faaliyetlerdi. Amerika'daki çok fazla sayıda düşünce kuruluşuna
Türkiye hakkında verilmesi sakıncalı olan bilgiler veriliyordu.
Kaçmadan önce Adnan Oktar'la bu konuyla alakalı kavga etmiştim.
Bana, 'her şeyi sorgulama. Sana denileni yap' demişti. Ben örgüt
içinde yer alan hücrelerden 'Bacılar' grubundaydım. Dışarıdan gelen
bir kadının 'Bacılar' grubuna sıfırdan girmesi çok nadir olan bir
şeydi. Yeni gelenler genel olarak 'Kız kardeşler' grubuna dahil
oluyorlardı. Yeni gelenler eskilerin yanına çok fazla dahil
olmuyorlar. Yeni dahil olanlar erkek arkadaş sistemi ile dahil
olmaya başladılar. Burada haremlik, selamlık bir yapı söz
konusuydu.
"7, 10, 14, 17 YAŞINDA TACİZ EDİLEN KIZLAR
VARDI"
Örgüt içerisinde küçük çocukları taciz ettiklerini belirten Özgül,
"Örgütten ayrıldıktan sonra çok sayıda tehdit aldım. Bunun için
yargıya başvurarak, Adnan Oktar'a karşı uzaklaştırma kararı
çıkarttım. Rahatsız olduğum ve kendimi güvende hissetmediğim için.
Oktar'ın etrafında sadece silahlı kişiler dolaşıyor. Benim
bulunduğum yerlere geldiği için ve bu tip tehditleri olduğu için
yargıya başvurdum. Bunun üzerine örgütün bana karşı saldırıları,
iftiraları ve itibarsızlaştırma çalışmaları çok daha fazla arttı.
Örgütün en çok iç acıtan yaptığı suçlardan bir tanesi; 7, 10, 14,
17 yaşında taciz edilen kızlar vardı. Bunların arasında müşteki
olanlar da var. Hiç azımsanmayacak sayıda değiller. Benim gördüğüm
kadarıyla bu tacize uğrayanların müşteki sıfatıyla davaya dahil
olmasının ardından süreç çok daha hızla hareket etti. Biz gittik
yetkililere her şeyi anlattık. Arka planda neler olduğunu
bilmiyorduk" dedi.
"AİLENİZİN YANINDAN AYRILMAYIN"
Özgül, gençlerin bu tarz örgütlere karşı dikkatli olmalarını ve
ailelerine sırt çevirmemelerini belirterek, "Bu örgüt ve buna
benzer diğer örgütlerle alakalı olarak: Aileniz sizi seviyor ve
önem veriyor. İnsan genç yaşta ailesini dinlemek istemiyor.
Karşısına çıkan bir şeye kendisi karar vermek istiyor. Hâlbuki
deneyim satın alınamayan bir değer. İnsan bazen istemese bile
ailesini dinlemesi gerekiyor. Ailenizin yanından ayrılmayın.
Onların size sahip çıkmasına izin verin" diye konuştu.
"ÖRGÜT İÇİNDE YAŞI KÜÇÜK, REŞİT OLMAYAN KIZLAR OLDUĞUNU
BİLİYORDUM"
13 yıl örgüt içerinde kaldığını belirten Ümit Kuruca ise, "Burada
hücre sistemi vardı. Ben en yakınında olmama rağmen, bilmediğim
birçok konu vardı. Arabasını kullanıyor, telefonlarına bakıyor,
bütün organizasyonlarına bakıyordum. Aynı evde kalıyordum bu
adamla. Buna rağmen benim de bilmediğim birçok konu ile
karşılaştık. Örgüt içinde yaşı küçük, reşit olmayan kızlar olduğunu
biliyordum. Ama daha da fazla olduğunu öğrendik" dedi.
"YURT DIŞINDAN ÖRGÜTE KARŞI YÜKLÜ MİKTARDA FİNANS
SAĞLANIYORDU"
Kuruca, "Örgüt içinde erkekler kısmında bölüm bölüm herkesin
faaliyet yaptığı alanlar vardı. Kimisi yurt dışı bağlantılarını
kurardı. Örgüte İsrail ve Pentagon tarafından yüklü miktarda
paralar gelirdi. Kimi zaman hediye kisvesi altında çok pahalı
hediyeler gelirdi. Yurt dışından örgüte karşı yüklü miktarda finans
sağlanıyordu. Televizyona sürekli İsrail ve Amerika'dan misafirler
gelip, programlara çıkıyordu. Bunların arka planında o kişilerin
para karşılığında fikirlerini ülkemizde anlatması yatıyordu" diye
konuştu.
"BAŞKANLIK SİSTEMİNE KARŞIYDI"
Adnan Oktar'ın başkanlık sistemine tamamen karşı olduğunu belirten
Kuruca, "Başkanlık sistemini Abdullah Öcalan'ın desteklediğini, çok
yanlış olacağı şeklinde devlet büyüklerimize aba altından sopa
göstererek, yıllarca faaliyette bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı
özelde eleştiriyordu. Birçok devlet büyüğünü özelde eleştiriyordu.
Özel sohbetleri ve televizyondaki açıklamaları tamamen terstir. Bir
anda gelişen bir şey olmadı. Çünkü oraya yıllarınızı veriyorsunuz.
Oradaki arkadaşlarınızı seviyorsunuz. Allah adıyla kandırıldığımız
için bazı şeyleri algılayamadık. Yaşımız çok küçüktü. Ben örgüte
girdiğimde 18 yaşındaydım. Birçok şeyi zamanla daha iyi
anlayabildim. Biz bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız"
ifadelerini kullandı.