Anasayfa /  Güncel

Yaşar Gaga kimdir? Yaşar Gaga neden öldü?

Yaşar Gaga kimdir? sorusu Gaga'dan gelen acı haber ile gündeme geldi. Yaşar Gaga hayatını kaybetti ve magazin dünyasında derin bir yas başladı. Ünlü isimlerin menajerliğini yapan Yaşar Gaga neden öldü? Detaylar haberimizde...

Abone ol
Abone ol 07 Mart 2018 21:47

Yaşar Gaga'nın ölüm haberi magazin dünyasında şok etkisi yarattı. Özellikle Sezen Aksu'nun menajeri olarak nam salan ünlü isimlerin menajeri Yaşar Gaga, bir aydır Çapa Tıp Fakültesi'nde tedavi görüyordu. İşte Yaşar Gaga'nın ölüm nedeni olan çoklu organ yetmezliği ve Yaşar Gaga'nın hayatı ile ilgili detaylar.

YAŞAR GAGA KİMDİR?

Yaşar Gaga, uzun süre boyunca Türk müziğinin önde gelen isimlerinden olan ve "minik serçe" lakaplı Sezen Aksu'nun vokalistliğini üstlendi. "Şarkı Söylemek Lazım" adlı yarışmada bir süre jürilik yapan Yaşar Gaga, Sezen Aksu'nun seslendirdiği Bile Bile adlı şarkıyla popüler oldu.

1997 yılında Betonova isimli bir albüm çıkaran Yaşar Gaga, 2017 yılında "Yaşar Gaga Alakasız Şarkılar" adlı albümünü çıkardı ve bu albümde Sezen Aksu, Tarkan, Nazan Öncel, Özkan Uğur, Sertab Erener, Aşkın Nur Yengi, Serdar Ortaç, Serkan Kaya, Göksel, Mustafa Ceceli, Teoman, Soner Sarıkabadayı, Kibariye, Dilber Ay, Suzan Kardeş, Gonca Vuslateri, Rubato, Onur ve Halik Koçak ile beraber şarkılar seslendirdi.

YAŞAR GAGA'NIN ÖLÜM NEDENİ OLAN ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİ NEDİR?

Çoklu organ yetmezliği, oldukça ciddi bir klinik sendromdur. Çoklu organ yetmezliği, kan dolaşımına mikrop girmesiyle başlar ve sonunda da hayati organların iflası ile sonuçlanabilir.

Yoğun bakım ünitelerinde hayatını kaybeden insanların yüzde 10'undan fazlasında ölüm sebebi çoklu organ yetmezliği olarak tanımlanır.

Çoklu organ yetmezliği, genellikle ciddi ve yaygın enfeksiyon tablosu, yoğun kan dolaşımı yetersizliği, ciddi pankreas iltihabı, büyük kanama ve organ nakilleri komplikasyonu olarak kendisini gösterir. Ağır ve yaygın travmalardan sonra da ortaya çıkabilir. Tablo kendini şoka gidiş ve muhtemelen canlandırma yapılmış ağır bir hastalık evresi ile başlatır. Daha sonra metabolizmanın çok hızlandığı ve akciğer yetmezliğinin başlayacağı evreye girilir. Eğer hasta bu evreler geçene kadar tedavi edilemezse birkaç hafta içinde tablo çoklu organ yetmezliği haline dönüşür ve maalesef hasta kaybedilir.







ALAKASIZ BİR ORGANI BİLE ETKİLEYEBİLİR

Uzmanlara göre; tablo sadece hastalığın başladığı organı değil, çok uzakta olan alakasız bir organı bile etkileyebilir ve bu organın çalışmasını bozabilir.

Hastalık sıklıkla enfeksiyon odağı sebebiyle ateşlenir. Bazı araştırmalar bağırsak içinde bulunan, aslında normalde zararsız olan mikroorganizmaların bu tabloya yola açabildiğini göstermiştir. Ancak bazen mikrobik odak olmadan sadece vücudun bağışıklık sisteminin aşırı ve afallamış cevabı sonucunda da hastalık alevlenmektedir.

ÇOKLU ORGAN YETMEZLİĞİNE TANI NASIL KONULUR?

Çoklu organ yetmezliği, tanısı klinik bulgular ile konulur. Kan basıncının yükselmemesi veya düşmesi, kalp hızının artması, sıklıkla ateş, idrar miktarının azalması, beyine giden kanın azalması ile bilinç bulanıklığı ve koma hali, akciğer kanlanmasının bozulması ve solunum yetmezliği sonucunda kan oksijeninin azalması gibi belirti ve bulgular ile tanı sabitlenir.

İleri yaşlı, beslenme bozukluğu olan düşkün kişiler, çok sayıda kronik hastalığı olanlar, yoğun travma geçirenler, derin ve yaygın enfeksiyonu olanlar ve yüksek riskli cerrahi geçiren kişiler risk altındadır. Özellikle bağışıklık sistemi düşmüş ve zatürre gibi hayati bir enfeksiyonu geçiren kişilerde görülebilir.

ERKEN TANI ŞART!

Bu sağlık sorununun erken fark edilmesi tedavide önemlidir. Aksi takdirde sadece enfeksiyonun olduğu organ değil kalp, böbrek, solunum sistemi organları ve nihayetinde beyin fonksiyonları azalır. Hastalığın tedavisiz kalacağı doğal seyrinde gelişen ciddi solunum yetmezliği kişiyi solunum makinesine mahkum edebilir, böbrek fonksiyonlarının azalması acil diyaliz ihtiyacı doğurabilir. Kana yayılan immünomodülan maddeler kalp kasına zarar vererek kalbin yetersiz çalışmasına neden olur, bu da kan dolaşımını azaltır ve zaten dengesi bozulmuş olan hayati organlar bir de kansız kalmaya başlar.

Tanısı kolay konulamayan ancak hızlı tanı konulmadığında ölümcül seyreden bir tablodur. Erken tanı, diğer hastalıklar gibi hayat kurtarıcı olacaktır.


Yorumlar