İnanılmaz olay! Tedaviye gittiği merkezde 'tutuklu' olduğunu öğrendi
İstanbul'da yaşayan ve 5 ay önce bir mağazada cüzdanını çaldıran Muhammed Seyyid Kaya (35), tatil için geldiği memleketi Sivas'ta diş muayenesi yaptırırken, 'tutuklu' olduğunu öğrendi.
Abone olBüyük şaşkınlık yaşayan ve araştırma yapan Kaya, kendisi
hakkında hırsızlık suçundan işlem yapıldığı ve tutuklama kararı
verildiği bilgisine ulaştı. Yapılan araştırma sonucu, daha önce
cüzdanını çalan kişinin kendisini Muhammed Seyyid Kaya diye
tanıttığı, bu halde yasal işlem yapılan kişinin tutuklandığı
ve hakkında dava açıldığı belirlendi. Kaya, kendisinin gerçek
'Muhammed Seyyid Kaya' olduğunu kanıtlamak için yasal yollara
başvurdu.
İstanbul'da uluslararası deniz taşımacılığı yapan bir şirkette
çalışan evli ve 2 çocuk sahibi Muhammed Seyyid Kaya, benzerine
ancak filmlerde rastlanacak bir olayla karşı karşıya kaldı.
Eşi üçüncü çocuğuna 8 aylık hamile olan Kaya, 24 Mart'ta ailesiyle
İstanbul Güneşli'de bir giyim mağazasına gitti. Kıyafet deneyen
Kaya, cebindeki cüzdanını soyunma kabinindeki montuna bıraktı. Bu
sırada aile gibi davranan 1'i çocuk, 4 kişi de aynı yere
geldi. İki kişi Kaya'nın dikkatini dağıtırken, diğerleri kabindeki
monttan cüzdanı alıp uzaklaştı. Kabine döndüğünde cüzdanını
bulamayan Kaya, güvenliğe haber verdi. Yapılan güvenlik kamerası
incelemesinde cüzdanın çalındığı ortaya çıktı. Kaya ve mağaza
güvenliği çıkıp etrafı araştırdı ama hırsızlık şüphelilerine
ulaşamadı. Bunun üzerine Muhammed Seyyid Kaya, polis merkezine
giderek durumu anlattı ve ifade vererek yasal işlem yapılmasını
istedi. Kaya, cüzdanında bulunan kimlik, sürücü belgesi ve banka
kartlarının bilgilerini paylaştı. Daha sonra ise Nüfus Müdürlüğü'ne
başvuran Kaya, kimliğinin çalındığını beyan etti. Kurum, Kaya'ya
yeni kimlik kartı verdi.
SAHTE KİMLİKLİ ŞÜPHELİYE, O KİMLİKLE YASAL İŞLEM
YAPILMIŞ
Aradan geçen 5 ay içerisinde hırsızlık olayı ile ilgili bir gelişme
yaşanmazken, Muhammed Seyyid Kaya yeni aldığı kimlikle hayatına
devam etti, bir ara yurt dışına da çıktı. Kaya daha sonra hem
tatilini hem de Kurban Bayramı'nı geçirmek üzere memleketi Sivas'a
geldi. Kaya, 13 Ağustos'ta büyük kızı Zeynep Sude'yi (7), diş
tedavisi için Cumhuriyet Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ne
götürdü. Kızının tedavisi yapılırken Kaya, kendi dişlerini de
muayene ettirmek için sıra almak istedi. Görevliye gidip kimlik
numarasını veren Kaya, SGK'sının askıya alındığı bilgisine ulaştı.
Bir başka görevliye yönlendirilen Kaya, tutuklu olduğu için
SGK'sının durdurulduğunu öğrenince şoke oldu.
Kendisi gibi şaşkınlık yaşayan görevlilere 'Tutuklu olsam burada
nasıl olurum' diyen Muhammed Seyyid Kaya, olayı araştırmaya
başladı. Bir yakının tavsiyesiyle e-devlet üzerinden bilgilerini
sorgulayan Kaya, hakkında 31 Temmuz'da hırsızlık suçundan işlem
yapıldığını ve 1 Ağustos'ta tutuklanmış olduğunu gördü. Kaya
ayrıca, hakkında aynı suçtan İstanbul Büyükçekmece 10'uncu
Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığını ve 28 Ağustos'ta ilk
duruşmasının yapılacağını öğrendi. Daha önce Kaya'nın kimliğini
çalan kişinin, bir başka hırsızlık olayında yakalandığı,
fotoğrafını değiştirdiği çalıntı kimlikle kendisini 'Muhammed
Seyyid Kaya' diye tanıttığı, şüpheli hakkında bu kimlik üzerinden
yasal işlem yapıldığı anlaşıldı. Mahkeme kalemine ulaşan Kaya,
durumu anlattı.
KENDİNİ İSPAT İÇİN FOTOĞRAF ÇEKTİRDİ
Mahkeme başkanının yönlendirmesiyle Muhammed Seyyid Kaya, Sivas'ta
savcılığa başvurdu ve kendisinden istenen belgeleri hazırlamaya
başladı. Kaya bunun için önden ve profilden fotoğraflar çektirip
bastırdı, ayrıca kendi kimlik, sürücü belgesi ve pasaport gibi
belgelerinin de nüshalarını çıkarttı. Kaya, evrakın Büyükçekmece
10'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesi için dilekçe
ile Sivas Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuruda bulundu.
Mahkeme, 28 Ağustos'ta görülecek dava öncesi evrakın
ulaştırılmasını talep ederken, Kaya'nın kendisinin de duruşmada
hazır olmasını istedi.
Mağazada cüzdanının çalınmasının ardından polise başvurduğunu
belirten Muhammed Seyyid Kaya, "Polis olay yerine geldi. İlk
ifademi sözlü olarak aldı. Daha sonra beni karakola davet ettiler.
İfademi orada verdim. İfadeyi verirken de polis, bu tür vakaları
aydınlatmanın biraz zor olduğunu ifade etti. Genellikle parayı
aldıktan sonra kimliği ve cüzdanı attıklarını söyledi. İfademi
verdim. Polisten bir yazı alarak, görüntüleri almak için mağazaya
kendim gittim. Görüntüleri alıp tekrar polise gidip teslim ettim"
dedi.
'BAŞIMA BİR ŞEY GELMESİN DİYE GEREKENLERİ
YAPTIM'
Sonrasında poliste ifade verdiğini ve çalınan belgelerini
sıraladığını belirten Muhammed Seyyid Kaya, şöyle konuştu:
"Cüzdanımla beraber eski tip olan ehliyetim, nüfus cüzdanım, bir
kısım kredi kartı, banka kartlarım, paramın kaybolduğunu ifade
tutanağımda belirttim. Aklıma da geldi, nüfus cüzdanım, ehliyetim
çalındığı için yarın bir gün bunlarla ilgili başım ağrımasın diye.
Polis de 'Bu işlerden çok bir şey çıkmıyor' demesine rağmen ve
'Gidin yeni kimliğinizi ve ehliyetini çıkarın' demesine rağmen ben
ısrarla başvuruda bulunmak istedim. Yarın bir gün bir şey olursa
elimde bir belge olsun diye suç duyurusunda bulundum. Hemen
akabinde polisten aldığım ifade tutanağı ile birlikte yeni kimlik
için nüfusa başvurdum. Yeni kimliğime başvururken özellikle çalıntı
olduğunu bildirmek istedim. Ancak çalıntı diye kayıt olmadığını ve
kayıp olarak dikkate alacaklarını belirttiler. Oradaki
duyarlılığımın sebebi, bunu çalıntı olarak işletip yarın bir gün
bir sorun olduğunda bu kaydın dikkate alınmasıydı, ancak kayıp
olarak çıkarıldı. Ehliyetimi yine yeni tip ehliyet olarak
değiştirdim. Bankaları hemen arayıp kredi kartlarımı iptal
ettirerek yeni kredi kartlarının temin edilmesini istedim. Yine
kimliğimin çalındığını bütün bankalara bildirdim. Yani
yapılabilecek bütün her şeyi yapıp eşeğimi sağlam kazığa bağlamaya
çalıştım."
'YANLIŞLIK OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜM'
Kaya, hırsızlık olayından 5 ay sonra, eşini ve çocuklarını yaz
döneminde Sivas'a gönderdiğini ve kısa süre önce de kendisinin de
izne geldiğini belirtti. Kaya şöyle devam etti:
"Büyük kızım Zeynep Sude'nin dişleri ile ilgili problemleri vardı.
Bunu yaptırmak için 13 Ağustos'ta Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Diş
Hekimliği Fakültesi'ne gittim. Kendim de dişlerimi kontrol ettirmek
istedim. Hasta kayıt yapan hanımefendi 'Sigortanız var mı?' diye
sordu. SGK'lı olduğumu söyledim. Bana sistemde görünmediğini
söyledi. Ben de 14 yıldır SSK'lı olduğumu ve herhangi bir ara
vermediğimi söyledim. Hasta kabul, sorun olduğunu ve yan tarafla
görüşmem gerektiğini söyledi. Yan tarafta bir kabin daha vardı. Bir
beyefendiye sordum. Kimliğimi verdiğim görevli 'Tutuklu ve hükümlü
olmanız dolayısıyla SGK'nız askıya alınmış' dedi. İlk başta bunu
yanlış anladığımı düşündüm. 'Nasıl tutuklu ya da hükümlü olabilirim
ki?' dedim. Şaşırdım ve yanlış bir kayıt düştüğünü düşündüm.
Çevirip bana da gösterdi. Ben de 'Tutuklu olsam burada olamam
herhalde' dedim. SGK ile konuyu görüşmem gerektiğini ve bir
yanlışlık olabileceğini söyledi. Ağabeyimi aradım. O da 'SGK ile
görüşebiliriz' dedi. Bu sırada e-devlet aklımıza geldi, oraya
baktık. E-devlet'ten kontrolümüz sonrası 7 Ağustos'ta hakkımda
Büyükçekmece 10'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'nde bir dava açıldığını
gördüm. Dava açılmış bile olsa neden SGK'ma böyle bir not düşüldü
veya neden bana bir tebligat gelmedi, iyice bir karmaşa oldu. Çünkü
ayın 28'ine de bir dava günü verilmişti. Bununla ilgili detayı
öğrenmeye çalıştık. Bu arada SGK'ya da gittik. SGK'da müdür beyle
görüşürken durumu ilettik. TC kimlik numarasından sorguladığı zaman
'Çok garip ama böyle bir kayıt düşülmüş' dedi. 'Çünkü hükümlü ya da
tutuklu olsanız burada olamazsınız' dedi. Eski bir hakime
arkadaşıma durumu danıştım. O, UYAP Vatandaş'tan dosyaları
görebileceğimi söyledi. 'UYAP Vatandaş'tan ertesi gün dosyaları
kontrol ettiğimde hakkımda bir ceza davası açıldığını, bir mağazada
hırsızlık yaparken şahsın yakalandığını, yani ben olduğunu iddia
eden şahsın suçüstü yakalandığını, bununla ilgili dava açıldığını
ve şahsın tutuklu olduğunu öğrendim. Bu sefer taşlar biraz daha
yerine oturdu. Tutuklu göründüğüm için SGK askıya alınmış."
'FOTOĞRAF ÇEKTİRİP SAVCILIĞA BAŞVURMAM
İSTENDİ'
Konuyu danıştığı avukatının doğrudan mahkemeye müracaat etmesini
söylediğini anlatan Kaya, şunları kaydetti:
'Büyükçekmece 10'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'ni aradım. Mübaşir
bağlandı. Durumu kendisine izah ettim. Kendimin asıl Muhammed Seyit
Kaya olduğumu söyledim. O da şaşırdı. 'Nasıl olur, Muhammed Seyit
Kaya içeride tutuklu, dosya önümde, dosyayı ben toparladım' dedi.
Ben de bununla ilgili bir yanlışlık olması gerektiğini söyledim.
'Ben Sivas'tayım, tutuklu değilim. Bir şans eseri durumdan haberdar
oldum' diyerek kendilerini aradığımı söyledim. Bana kimliğimi
doğrulayacak şekilde çeşitli sorular sordu. Konuyla ilgili hakime
hanımla görüşüp geri döneceğini söyledi. 10 dakika sonra beni
aradılar. Bana bulunduğum yerdeki savcılığa gidip ifade vermemi,
orada çeşitli açılardan fotoğraf çektirmemi, durumu onlara izah
etmemi istediler. Kimliğimi çaldırdığımı söylemiştim. Onunla ilgili
de ifade tutanağını ve fotoğrafları toparlayıp kendilerine
göndermemi istediler. Yeni nüfus cüzdanımı, pasaportumu, daha önce
cüzdanımı çaldırdığımda emniyette düzenlenen ifade tutanağımın
nüshalarını hem Büyükçekmece 10'uncu Asliye Ceza Mahkemesi'ne hem
de Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere Sivas
Cumhuriyet Savcılığı ön büroya teslim ettim."
Olayla ilgili kaygı duymaya devam ettiğini belirten Kaya,
"Eşim hamile, doğumu yaklaştı, o zamana kadar çözülebilecek mi?
Maalesef Türkiye'de böyle işler yavaş işliyor. Böyle bir tatsız
hadise gerçekleşti. Kendi kimliğimi ispat etmek için fotoğraflar
çektirdim. Bunların renkli çıktılarını aldım. Bir sürü evrak
toparladım. Mağdur edilmişken bir yandan da buna ben sebep olmuşum
gibi ayrıca bir çaba içerisine giriştim. Mübaşir 'Söylemle yetmez,
bunları mahkemeye kadar yetiştireceksiniz' dedi. Biraz
kaygılandırdı beni. 28 Ağustos'taki mahkemeden önce ellerine
ulaşması gerektiğini söylediler. O mahkeme de de duruma göre
muhtemelen beni çağıracaklarını söylediler. Bazı farklı
kararlar görünce bununla ilgili bende 'o adamı çıkarıp beni
tutuklayabilirler' diye bir kaygı da oluştu" dedi.
'POLİSE TAKILSAM BELKİ DE HAPİSTEYDİM'
Normal olmayan bir durumla karşı karşıya olduğunu ifade eden Kaya,
"Böyle bir hadise başınıza geldiğinde muhakkak polise başvurup
durumu bildirin, elinizde bir kayıt bulunsun ve bunu saklayın.
Bunların hepsini yapsanız da başınıza böyle bir şey gelebiliyormuş.
Ama en azından ispat noktasında yardımcı olunabileceğini
düşünüyorum. Eğer kimliğinizi, ehliyetinizi veya pasaportunuzu
çaldırdıysanız ara ara e-devlet'ten hakkınızda bir dava açılmış mı
kontrol etmenizde fayda var. Yoksa böyle şeylerle
karşılaşabilirsiniz, hatta daha kötüsü de olabilir. Şahıs
yakalanmamış olsa muhtemelen ben Sivas'tan gelirken herhangi bir
yerdeki denetlemede polis kontrolüne takılsam beni içeriye
alacaklardı. Muhtemelen bayramı içeride geçirecektim. Çok daha
kötüsü olabilirdi" diye konuştu.
'SUÇLUNUN SÖZÜNE İTİBAR EDİLMİŞ'
Kendisine cüzdanı çaldırdıktan sonraki süreçte yeni kimliği
çıkarınca, eski kimliklerin bir daha kullanılamayacağı yönünde
bilgi verildiğini ifade eden Muhammed Seyyid Kaya, "Emniyette 'Ben
kimliğimi ve ehliyetimi çaldırdım. Yeni kimliğimi şu an alıyorum.
Eski tip olan nüfus cüzdanı ya da ehliyetimle bir şey yapılabilir
mi? Ya da bununla ilgili gazete ilanı ya da başka bir şey yapmam
gerekir mi?' diye sorduğumda polis memuru artık yeni tip kimlik
çıkardığım için 'Kesinlikle böyle bir şey mümkün değil, eski
kimliğini kendin bile bulsan onu herhangi bir yerde kullanamazsın'
dedi. Bu birazcık içime su serpmişti ama boş bir şeymiş. Bir
suçluyu suçüstü yakalıyorlar. Onun sözüne itibar ediyorlar. Ben
gitsem ya da normal bir vatandaş gitse mahkemede bir söz söylese
buna itibar edilmez ve belgelendirmesi istenir. Suçluyu
yakalıyorlar, suçlu 'İşte ben buyum' diyor. Veriyor bir tane
kimlik. Kimlik tespiti denen şey nedir? Daha önce parmak izi vermiş
biriyim. En azından böyle bir şeyde parmak izine bakılması gerekmez
mi? Bunlar çok basit bir şekilde engellenebilirdi. Şimdi şöyle bir
kaygı da var. Bu benim sicilimde görünecek mi? Ben bundan belki
mahkeme kararı ile beraat edeceğim ama mahkemede açılan dava bir
hırsızlık ve ceza davası. Bu dışarıdan görüldüğü zaman hakkımda bir
hırsızlık davası açılmış ama beraat gibi görülecek mi? Bir izi
kalacak mı? Böyle de bir kaygı var. Bu konuda da kim ne derse
açıkçası inanamam, itibar edemem. Artık her şeye kuşku ile
yaklaşıyoruz" ifadelerini kullandı.